İskoçya’nın ünlü Loch Ness Gölü’nde yaşadığı iddia edilen ve bin yılı aşkın bir efsaneye dayanan Nessie adlı canavar, varlığına dair net kanıt olmamasına rağmen bugün hala bilim insanlarının çözmeye çalıştığı sır olarak kalmaya devam ediyor.
Efsanevi bir su yaratığı olarak kabul edilen Nessie’nin hikayesi, İrlandalı Katolik misyoner Aziz Columba’nın altıncı yüzyılda yerel bir yüzücü ile yaşadığı gizemli bir karşılaşmaya dayandırılıyor. Rivayete göre, milattan sonra 565’te canavar, bir yüzücüyü ısırır ve başka birine saldıracakken Columba müdahale eder, canavara “geri git” emrini verir ve canavar itaat eder.
Loch Ness canavarı efsanesinin dünya çapında tanınması ise 1933’te başlıyor.
SANSASYONEL HABERLER
Loch Ness canavarının varlığını ispatlamak için gösterilen çabalar, 1930’lu yılların ortalarından itibaren sansasyonel haberlerin yayılmasıyla hız kazandı. 1934’te İngiliz doktor Robert Kenneth Wilson, sözde yaratığı gösteren ünlü bir fotoğraf olan “cerrahın fotoğrafını” çekti ve Daily Mail’de yayımlandığında küresel bir sansasyona neden oldu.
Yıllar boyunca Loch Ness bölgesi birçok canavar avcısını kendine çekti ve orada birçok teknolojik araştırma girişimi gerçekleştirildi. Ancak bu çabaların çoğu sonuçsuz kaldı. İddiayı desteklemek maksadıyla basılan fotoğrafların da süreç içinde sahte oldukları ispat edildi.
Ses dalgası teknolojisi kullanarak yaratığı bulma girişimleri birçok kez yapıldı, 1987 ve 2003’te dikkati çeken çabalara rağmen hiçbiri başarılı olmadı.
Dünyanın farklı noktalarından gelen onlarca gözlemci, bir süre önce ülke tarihinin en büyük arama çalışmalarından birine katıldı. Loch Ness Derneği, bu son araştırma çalışmalarında, gölün termal görüntülerini çeken ve son teknolojiyle donatılmış dronların kullanıldığını belirtti.
Şimdiye kadar bu efsanevi yaratıkla iddia edilen karşılaşmaların çoğu, İskoç folklorundan ilham alınmış gibi görünüyor. Çünkü sualtı yaratıkları İskoç mitolojisinin önemli unsurları olarak kayıtlarda yer alıyor. (AA)