Konya’nın orman varlığı yönünden en zengin ilçelerinden olan Beyşehir ve Hüyük’te ormanlık alanlara yakın tarlaların zaman zaman kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce anız yakılmak için ateşe verilmesi, ilgili kurumların yanı sıra ilçede yaşayan herkesi tedirgin ediyor. Yol kenarındaki tarlalarda anızların yakılması, sadece doğaya değil telefon hatlarına da zarar veriyor.
Çıkarılan anız yangınları rüzgarın da etkisiyle geniş bir alanda etkili olurken, itfaiye ekipleri muhtelif noktalarda yaşanan yangınlara yetişmekte güçlük çekiyor. Ekipler, anız yangınlarını söndürebilmek için gün boyu seferber oluyor. Söndürme mesaisi bazen gece yarısına kadar devam ediyor.
Anız yangınları çevredeki birçok faydalı canlıyı da yok ediyor. Yangınlar, yakınlarındaki ormanlık alanlar için de tehlike arz ediyor, risk oluşturuyor. Bu yüzden, ormanlık alanlara yakın alanlarda ateşe verilen anızlar orman teşkilatı mensuplarını da diken üstünde bırakıyor. Yangınlarda yanarak devrilen telefon direkleri ve kopan havai hatlar sebebiyle yerleşim birimleri ile telefon görüşmeleri de aksıyor. Yakılan anızlar, yakınlarındaki yerleşim birimlerini de tehdit ederken, vatandaşlar da oluşturduğu çevre kirliliğinden şikayet ediyor.
Yasaklanmasına rağmen bölgede bir türlü önüne geçilemeyen anız yangınlarında, kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan kişilere hem idari hem de çevreyi de tahrip etmekten yüksek oranlı cezalar uygulanıyor. Ancak, güvenlik güçleri anızları ateşe verilen kişileri tespit etmekte güçlük çekiyor, çünkü kimliği belirsiz kişi ya da kişiler kendi tarlalarından ziyade farklı kişilerin tarlalarını ateşe vererek yangını başlatıyor. Yangın kısa sürede çevredeki tüm alanı kaplıyor. Anız yangınlarının akşamları karanlık olan saatlerde çıkarılması da güvenlik güçlerinin işini zorlaştırıyor.