Lübnan yargısı, 100’den fazla hâkimin iş bıraktığını açıklaması ile yeniden ön plana çıktı. Hakimler, yaşam koşullarını, başta ilaç ve çocuklarının eğitimi olmak üzere en temel haklardan mahrum bırakılmalarını protesto etmek için böyle bir eylem gerçekleştirdi.
Bu hamle, yeni adli yılın başlaması arifesinde gerçekleşti. Söz konusu durum, yılın başından beri asgari düzeyde ya da “nöbetçi” hakimlik gibi çalışan yargının performansında yeni bir aksamanın kapısını aralıyor.
Lübnan Adalet Bakanı Henry Huri, “hakimlerin taleplerini önceliklerinin en başına koyduğunu ve bunları hızla yerine getirmeye çalışacağını” yineledi. Huri, “yargı sistemi için bir korku olmadığı gibi adalet kurumunun tecrit edilmesi ve felce uğratılmasının da söz konusu olmadığı” konusunda güvence verdi.
Lübnan’daki yargı olgusu, 2019 yılının sonlarında mali krizin başlamasından bu yana devlet kurumlarının yaşadığı çöküşün en belirgin yönünü temsil ediyor. Hakimler, ulusal para biriminin değerindeki çöküşün bir sonucu olarak, krizden önce yararlandıkları hastane, eğitim ve diğer imkanlar gibi basit avantajlarının yanında maaşlarının değerinin yüzde 90’ından fazlasını kaybetti.
Independent Türkçe’de yer alan habere göre, iş bırakma eylemine katılan hâkimlerden biri, iş bırakma kararının “yargı olgusunun olduğu gibi kalamayacağına dair bir haykırış ve yetkililere yönelik bir uyarının başlangıcını teşkil ettiğini” belirtti.
Öte yandan Lübnan Kuvvetleri Partisi ve Ketaib Partisi’nin başını çektiği Lübnanlı muhalif güçler, Meclis Başkanı Nebih Berri’nin siyasi bloklar arasında bu ay içerisinde gerçekleştirilecek 7 günlük bir diyalog için yaptığı daveti reddetti.