Henüz beyni gelişmemiş Türkiye üzerinde oynanan oyunlara aklı yatmamış kimi tarih bilmezleredir sözümüz.
Yılını, kanalını ve kimin sunduğunu hatırlamıyorum.
Dört konuk var programda, ikisi Murat Bozlak ile Sırrı Sakık, diğer ikisi ise rahmetli Mehmet Gül ile Kamer Genç’ti.
Program normal seyrinde devam ederken, programın ortalarına doğru, Kamer Genç’in yanıt ve açıklamalarından oldukça rahatsız olan Sırrı Sakık, format dışı Kamer Genç’e saldırmaya başlar.
–Siz Atatürk’ü savunarak soykırıma uğrayan Dersimli Kürtlere ihanet ediyorsunuz!.. Diye çıkışır ve aklınca Kamer Genç’i sıkıştırmak ister.
Kamer Genç, hiç düşünmeden anında şu tarihi yanıtı verdi.
-O kullandığın ve bana yönelttiğin cümlede birkaç tane büyük yalan var.
- Sakık, donuk bir sesle
-Ne imiş o birkaç yalan? Deyince.
Rahmetli K.Genç:
–Birincisi Dersim bir ilin değil bir bölgenin adıdır ve benim ilim Cumhuriyetle beraber Tunceli olmuştur.
- Genç devam eder:
–İkinci husus Dersim’de olanlar soykırım değil, yeni kurulan bir devletin, kendisine başkaldıranlara karşı önlem almasıdır. Bir başka yanlışınız ise Tunceli asla Kürt değildir. Biz Hazar kökenliyiz. Dilimiz ise sizden farklı yani ne kırmançi ne zazaca konuşuyoruz.
- Sakık bu cevaba akıllı bir yanıt veremeyince bir başka sorar.
–Seyid Rıza’ya ne diyeceksin?
- Genç, yine düşünmeden o kendine has telaşlı üslubuyla:
–İngilizlerin oyununa gelmiştir. Tuncelilerin o dönem önderi, Atatürk’ün yoldaşı olan Diyap ağadır. Unutma, o yıllarda Şeyh Said ve Seyid Rıza’yı kullananlar şimdi de PKK’yı kullanıyorlar.
Milli duruş nedir diyenlere, işte Kamer Genç derim. Vatanseverlik ne diyenlere de Diyap (Diap) Ağa’yı gösteririm. Bu insanlara saygı duyulmaz mı?
Kamer Genç’in şu sözü de saygıya değer, alkışlanacak güzelliktedir.: “Ben Atatürk ve Cumhuriyet sayesinde okuyup milletvekili oldum. Cumhuriyet olmasa kuldum.”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurarak din görevlilerine değerli bir statü veren; onları, dilenci olmaktan, ağaların ve muhtarların ağız kokusundan kurtaran Atatürk’ü unutmalarına da yazıklar olsun.
Neymiş efendim Tunceli değil Dersim imiş. Unutmayın Diyarbakır da Diyarbakır’dır asla ve asla Amed değildir. Anlatabildim mi bilemem. Hiç kimse, Cumhuriyetin sağladığı olanaklarla bir yerlere gelip köşe kaptıktan sonra Atatürk ve arkadaşlarına, Cumhuriyete iftira etmesin, çizmeden yukarı çıkmasın.
Esen kalınız.