Köyceğiz Çandır Mahallesi’nde yer alan Kaunos Antik Kenti’ne erişebilmek için tur tekneleriyle 10 dakika süren bir yolculuk yapan ziyaretçiler, ağaçlarla kaplı yolda 15 dakika kadar yürüdükten sonra 3 bin yıllık antik kentin girişine ulaşıyor.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan 3 bin yıllık Kaunos Antik Kenti’ndeki 2 bin 400 yıllık kaya mezarları, 5 bin kişilik tiyatro, bazilika, hamam, agora, kutsal alanlar, tapınaklar ve kiliseleri ile 1300 yıllık mozaiklerin bulunduğu alanlar hem yerli hem yabancı turistler için çekim merkezi oluyor.
Antik kentteki kazı çalışmalarının bu yıl ağırlıklı olarak sürdüğü Arkaik sur içi manastır alanında çoğu kentte ilk defa rastlanılan malzeme ve yapılar gün yüzüne çıkarılıyor.
Kazı Başkanı Doç. Dr. Ufuk Çörtük, 1966 yılında başlayan kazıların 57. yılında üçüncü kuşak kazı başkanı olarak hocalarının izinden Kaunos’a hizmet etmeye devam edeceğini söyledi.
Kazı çalışmalarını bu yıl 2022’de bitki örtüsünden temizledikleri ve küçük bir sondajla çalışmalara başladıkları Arkaik sur içi manastır alanında sürdürdüklerini anlatan Çörtük, bölgenin 3 bin 250 metrekarelik bir alana yayılan kompleks bir yapı olduğunu kaydetti.
Alanın içerisinde sarnıçlar, tonozlu mekanlar, birkaç odadan oluşan yapı grupları ile küçük dar sokakların bulunduğunu belirten Çörtük, “Yapı grubu içerisinde öyle bir alan var ki güneye dönük apsisli ve apsisi içerisinde bir mihrap olan yapı. Bu yapı inşa tipi olarak oldukça ilgimizi çekti. Burası aklımıza erken dönem camilerini getirdi” dedi.
Mihraplı yapıda gerçekleştirilen temizlik sırasında ele geçirdikleri Fatih Sultan Mehmet dönemine ait 2 sikkenin de bu düşüncelerini pekiştirdiğini vurgulayan Çörtük, kazı çalışmaları sırasında tespit ettikleri beylikler dönemi seramik parçalarının da heyecanlarını artırdığını ifade etti.
Kaunos’ta Türk dönemi yerleşimiyle ilgili verilerin çok sınırlı olduğunu anlatan Çörtük, şöyle konuştu:
“Bizans yerleşim süreci içerisinde Anadolu’ya gelen ilk Türkler bu bölgeye ulaştıklarında Dalyan’da konaklamışlar ve Kaunos kentine gelmemişler. Ancak şu an kazı çalışmasına başladığımız Manastır alanındaki mihraplı yapı ve elde ettiğimiz veriler burada Türk dönemi izlerini ve bir cami olasılığının varlığını ortaya çıkardı. Bu yeni veriler heyecanımızı daha da artırdı. Daha yolun başındayız. Burada şimdiye kadar elde edilen verilerde Osmanlı Dönemine ait bir buluntu yok ama bu bir ilk. Belki de Türk döneminin, Osmanlı döneminin izlerini Kaunos’ta bu şekilde yakalamış olacağız. Bu veriler özellikle Türk döneminin bu bölgedeki varlığının tespiti için hem gurur verici hem de bizler için çok heyecan verici. Çünkü biz arkeologlar erken dönem verilerine yoğunlaşırız ama geç dönemde özellikle ecdadımızın bir kültürünün, buluntusunun tespiti heyecanımızı katbekat artırıyor.” (AA)