Müyesser Yıldız
Müyesser Yıldız

AKP’nin Atatürk “Sevdası” ve Gerçekler!..

featured

Disney Plus diye diziler, filmler yayımlayan dijital bir yayın platformu varmış. Bu şirket Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yıldönümü sebebiyle yaklaşık 8 milyon dolar harcayıp bir Atatürk dizisi hazırlamış.

Dizinin 29 Ekim’de gösterime sunulması planlanırken, ABD’deki Ermeni lobisi Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) şunu yapmış:

Disney Plus’a elinde milyonlarca Yunan, Ermeni, Süryani, Keldani, Arami, Maronit ve diğer Hıristiyan şehitlerin kanıyla bir Türk diktatörü ve soykırım katili olan Mustafa Kemal Atatürk’ü yücelten dizisini iptal etmesi çağrısında bulunuyoruz.”

Disney Plus da hemen ertesi günü tüm Türk yapımlarını platformdan kaldırmış.

Şaşırdık mı? Elbette hayır. ANCA, Ermenistan Devleti ile el ele on yıllardır soykırım iftirasını dünya aleme kabul ettiren, 3 T (Tanıma-tazminat-toprak) iddiasından asla vazgeçmeyen, Türkiye karşıtı tüm faaliyetleri organize eden veya bunlara destek veren bir ABD beslemesi değil mi? Gücü Disney Plus’a mı yetmeyecekti?!

Şaşırdığımız, daha 12 gün önceki Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yıldönümünü es geçen ve dahi Devletimizin 29 Ekim’deki 100’üncü yıldönümü için parmağını dahi oynatmayan iktidarın ve medyasının, bu olayı da “milli ve yerli” oluşlarının göstergesi yapıp muhalifleri dövme sopası haline getirmesi.

Erdoğan’ın Suskunluğu

Kısaca neler yapıp neler söylediklerini kaydedelim.

Devlet kurumlarıyla, siyasi partileriyle, vatandaşıyla tüm Türkiye’nin ulu önder Atatürk’e sahip çıktığını” vurguladılar.

Muhalif kanallara ceza kesmede hızına yetişilemeyen RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, konuyla ilgili inceleme başlattıklarını açıklayıp şunları söyledi:

Milli ve manevi değerlerimiz, toplumsal ve kültürel kazanımlarımız, aziz milletimizin hassasiyetleri bizler için çok önemli. En önemli toplumsal değerlerimizden olan Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili hazırlanan filmin, tanıtımları yapılmasına rağmen yayınlanmasından vazgeçildiği bilgisi bizlere ulaşınca hemen ilgili platformun yöneticileriyle irtibata geçtik. Yazılı olarak kendilerinden resmi savunma istedik. Medyada yer alan ‘Ermeni lobisi’ iddialarını araştırıyoruz. Gerekli incelemelerden sonra ülkemizin ve vatandaşlarımızın hassasiyetleri doğrultusunda hareket edeceğiz.”

Devreye giren Dışişleri Bakanlığı’mız; Washington Büyükelçisi’nin, Disney’in yöneticileriyle görüşmesini, ayrıca bir mektup yazıp Ermeni lobisinin girişimlerine cevap verilmemesi gerektiğini anlatmasını istedi.

TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman da Disney Plus için bant daraltma ve lisansının yeniden değerlendirilmesini isteyeceklerini bildirip, “Mücadelesiyle, kişiliğiyle dünyaya örnek olmuş Mustafa Kemal Atatürk hakkında bir dijital mecranın baskılara boyun eğmesini asla kabul etmiyoruz… Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu hakkındaki bu çirkin kararı lanetliyoruz.” dedi.

Ama ilginçtir; “Eyyy”leriyle tanınan Devletin başı Erdoğan’dan da geçen yıl Disney Plus’a benzer bir platform olan Netflix’i hedef alan ortağı Bahçeli’den de henüz ses çıkmadı.

Sadece AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Ermeni lobisinin baskısına boyun eğerek, Atatürk dizisinin yayından kaldırılmasının utanç verici ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değerleri ile milletimize saygısızlık olduğunu ifade edip, “ABD’deki bu sözde soykırım şebekesi, tarihi olayları yalan siyasetine alet etmektedir. Bu şebekelere boyun eğenler utansın.” dedi. Çelik şunu da ekledi:

“Bu lobinin yegâne amacı, defalarca görüldüğü üzere Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine de mani olmaktır.”

Bakar mısınız; gözleri gönülleri Ermenistan’la normalleşmede. Sanki Ermenistan, ANCA’dan farklı düşünüyor… Sanki birlikte hareket ettiklerini hâlâ anlamadılar… Ve herhalde Ermeni gazetesi Aravot’un da kararı desteklerken, Atatürk için “diktatör”, Türk Milleti’nin tepkileri için ise “sosyal medyada uluyanlar” diye yazdığını da görmediler!..

MHP kanadına bakalım.

Sadece Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya ile Mersin Milletvekili Levent Uysal konuştu. Karakaya, rezaletin yanı sıra buna sessiz kalanlara şöyle tepki gösterdi:

Söz konusu Bebek katili Apo, Selahattin Demirtaş, Sorosçu Kavala ya da bilumum vatan hainleri olunca demokrasi gazeli okumak için sıraya giren, her fırsatta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni aciz göstermeye and içen sözde Atatürkçülerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ adına yayınlanacak olan diziyi, yayınlamaktan vazgeçen ‘Disney’e karşı dilleri lal olmuş durumda! Ne kadar engellemeye çalışırsanız çalışın, Atatürk; Vatan ve milletin seciyesidir, Milli Mücadele’nin hamisidir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin banisidir.”

Levent Uysal da, “Disney Plus’ın Atatürk dizisini yayınlamaktan vazgeçmiş olması ve kırmızı çizgimizin böylesine zorlanıyor olması asla kabul edilemez. Kamuoyunda oluşturulan bu algı ve alınan kararlar Atatürk’ümüzün nezdinde Türk milletine yapılan bir hakarettir.” dedi.

Türkiye’yi Onlar mı Yönetiyor?

İktidar medyasının hallerine gelelim.

Sanki Devletin onur ve itibarını korumanın öncelikle sorumlusu, ülkenin kaderinin belirleyicisi onlarmış gibi veya görüşlerini ne kadar önemsiyorlarsa; günlerdir kimi ünlü isimlerin “Atatürk sessizliğini” ön plana çıkarıp, İkiyüzlülük… Disney’e ve Ermeni lobisine boyun eğdilerSahtekârlıkları gün yüzüne çıktı“’Sanat sepet tayfa’ Atatürk sansürüne ses çıkarmadı. başlıkları attılar. Disney’in, “Biraz da bizim popüler kültür camiasının kâğıttan kaplanlarını çözdüğü için bu kadar fütursuzca Türkiye düşmanlığı yaptığını” savundular.

Yine yakın zamana kadar kimi maçlarda Atatürk posterleri açılıp Atatürk’le ilgili sloganlar atılmasına tepki gösterenler kendileri değilmiş gibi, Galatasaray-Zalgris maçı sırasında Disney’e gönderme için Atatürk’ün “Geldikleri gibi giderler” sözünün alt bantta verilmesini alkışladılar.

Atatürk’ü Böyle Seviyorlar!

Meğer Ata’mızı ne kadar çok seviyorlarmış da anlamamışız!..

Şu tablodan sonra -haliyle- iktidarın Atatürk’e sevgi ve saygısı; “iki ayyaş” denilmesi, Cami kürsüsünden lanetlenmesi, hutbelerde anılmaması, adının birçok yerden silinmesi, Atatürk Havaalanı’nın kapatılması, Atatürk Orman Çiftliği’nin yağmalanması gibi örneklerle hatırlatıldı.

Şu bazılarını da biz ekleyelim:

Ey büyük Atatürk… Ne mutlu Türküm diyene” ifadelerinin olduğu Andımız’ın kaldırılması… Bu ülkeye kazandırdığı ne varsa emperyalizme satılması… İlkelerinin aksine ülkenin tarikat ve cemaatlere teslim edilmesi… Daha iki gün önce Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, mesai saatlerinin Cuma namazına göre ayarlanmasını isteyebilmesi… Ve “yeni anayasa” adı altında “Atatürk’süz, Türk Millet’siz” bir anayasa için kolların sıvanması!..

Hamdolsun” Biden

Ermeni lobisi Atatürk’ü “soykırımcı” ilân etti, buna kızıyorlar!..

Peki ilişkileri normalleştirmek için can attıkları Ermenistan ve Yunanistan başta olmak üzere bilumum ülkenin resmi politikası da bu değil mi?

Daha geçtiğimiz 24 Nisan’da Ermenistan Başbakanı “Ermeni soykırımı”, 19 Mayıs’ta da Yunanistan Başbakanı “Pontus soykırımı” iftirasını dillendirmedi mi? Kim, ne tepki gösterdi?

Ermeni soykırımı” diyen ilk ABD Başkanı Biden olmadı mı? Bunun üzerine, “Bu yaklaşım bizi ciddi manada üzmüştür. Bunu gündeme getirmeden geçmemiz doğru değildir. Türkiye rastgele bir ülke değildir.” deyip Biden’la görüşmesinden sonra konunun “hamdolsun hiç gündeme gelmediğini” söyleyen kimdi?

Ez cümle; muhatabımız veya karşımızdaki yegâne düşman Ermeni lobisi ANCA veya ona boyun eğen Disney Plus değil; Sevr sevdasından vazgeçmeyen, aylardır da Lozan’ın iptal edilmesi için kampanyalar yürüten emperyalizm ve maşalarıdır.

Bu güçlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Atatürk’e düşmanlıklarının sebebi de sadece Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın adıyla sanıyla ortaya koyduğu şu teşhis ve tespittir:

Üniter bir yapımız var, nedir bu üniter yapı? Bu ülkenin federasyonlaşmamış, bölünmemiş bir yapısı var. Şimdi, hedef nedir? Hedef bu ülkeyi bölüp parçalamaktır. Bu hedef 100 yıldan fazla zamandır hayatta olan bir projedir… Sorun ne biliyor musunuz? Atatürk bu ülkede kurulmak istenen Ermeni devletinin önüne geçen adamdır, bu ülkede kurulmak istenen Pontus devletinin önüne geçen adamdır; bu ülkede kurulmak istenen azınlık bütün devletlerin önüne geçen adam Atatürk’tür. Dolayısıyla bugün Atatürk’ü kim sevmiyorsa bilin ki, o adam o azınlığa mensuptur ve O’nun zoru odur!.. Dün bu ülkeyi bölmek isteyen, buradan toprak koparmak isteyen bugün istemiyor mu, bugün de istiyor. Aynı hedefe aynı amaca devam ediyor!”

Son söz: güya dünyanın lider ülkesiydik, itibarlıydık; ama görüldü ki, Disney’e bile güçleri  yetmiyormuş!..  Bu gidişat ve bakış açısıyla ülkemizin hak ve çıkarları savunulup milletimizin onuruna sahip çıkılabilir mi?!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!