Birbirinden yetenekli türkücüleri ve türkülerini sunduğunuz bir programda, neden geçiş, beklenti ve benzeri yerlerde fon müziği olarak yabancı müzik dinletiyorsunuz?
Bunun türkülere, yarışmacılara, seçicilere ve en önemlisi seyirciye saygısızlık olduğunu düşünmüyor musunuz?
Müzikle uzun yıllar uğraşmış benim gibi kişilerde kaliteli olmayan müzik ve müzik programlarına ilgisizlik başlıyor. Nadir de olsa bazı programlara bakmak istiyor ama çok zorlanıyorum. Bu kez 32 yıl emek verdiğim TRT’nin bir programını, TRT 1’de “Sen Türkülerini Söyle” yarışmasını seyrettim.
Program doğru bir adım. Yarışmaya katılan çok iyi yetenekler var. Ne yazık ki Türküler okunurken ve konuyu bilen, müzikten anlayan bazı seçicilerin yorumları sırasında seyredebiliyorum. Çünkü programın diğer kısımlarında sallanmalar var, seyretmekte zorlanıyorum. Seçicilerin türkülerin okunurken yaptıkları yorumları altyazıyla, az bir sesle verilebilir; bizim türkü dinleme zevkimizi bozuyor. Birbirine yakın adaylar yarışmalı ve Seçicilerin hepsi de müziği çok iyi bilen kişiler olmalı. Seçicilerin puanlaması uzun ve gereksiz. “Benim puanım…” gerilimi sadece 10 puan için olmalı. Her puan için bu uzatmaya ne gerek var? Ben bu süre içinde birkaç türkü daha dinlemeyi tercih ederdim. Kısaca puan vermek acaba çok mu zor? Zaten seyirci sizde yahu! Sunucunun gereksiz müdahalelerini saymıyorum bile. (Aysun Hanım, Emre Bey ve Cengiz Bey’in yerinde yorumları var.) Evet puanlarının gerekçelerini açıklasınlar ama gerekçe ile ilgisi olmayan konuşmalar da yapılıyor ve bunlar programı yere düşürüyor. Buna gerek yok diye düşünüyorum.
Benim bir türlü anlayamadığım ve meslektaşlarımdan öğrenmek istediğim asıl konu şu:
- Birbirinden yetenekli türkücüleri ve türkülerini sunduğunuz bir programda, neden geçiş, beklenti ve benzeri yerlerde fon müziği olarak yabancı müzik dinletiyorsunuz?
- Bunun türkülere, yarışmacılara, seçicilere ve en önemlisi seyirciye saygısızlık olduğunu düşünmüyor musunuz?
- Yabancı müzik içinde gerilim veya beklenti oluşturan müzikler bulabiliyor ama Türk müziği içerisinde gerilim veya beklenti oluşturacak müzik bulamıyor musunuz?
- Yükseltmeye çalıştığınız Türk müziği bu konuda cılız öyle mi?
- Bu ne yaman çelişki?
Tabii biz bunun arkasında neler olduğunu, bu hale nasıl getirildiğimizi biliyoruz. Leyla Türkeli‘nin dediği gibi “Şuur yok şuur. Yıllarca avm’lerde yabancı müzik dayatıldı, filmlerde, lokantalarda, reklamlarda, her yerde! Yazdık çizdik, sesimize cevap almadık. Bıktık usandık. Cehalet ve umursamazlık, millî şuur yokluğu…”
Konuyu yazmamın sebebi benim için önemli bir hatıradır. TRT Televizyon Dairesi Yurt Dışı Yayınlar Müdürlüğü görevine başladığımdaki ilk iş, bütün yapımcıların hazırladıkları programlarda -bu programlar yurt dışı iki televizyon kanalımızda da gösterildiği için- gerekmedikçe Ermeni vb. müziğini fon müziği olarak kullanmamaları hakkında bir genelge yayınlamak olmuştu. Paris’te yaşayan dikkatli bir Türk beni uyarmış ve harekete geçirmişti. Onu hatırlattı bana.
Sözün özü; Pişmiş aşa su katmayın!