Aşure tarifi, Muharrem ayının gelmesi ile en çok araştırılan konuları arasında öne çıkıyor. Muharrem ayının onuncu gününde her yıl aşure günü idrak ediliyor. Bu gün özelinde öncesinde ve sonrasında da aşure dağıtmak isteyenler hazırladıkları tatlıları dağıtıyorlar. Peki, kolay aşure nasıl yapılır?
Yarım kilo haşlanmış buğday
1 yemek kaşığı pirinç
1 yemek kaşığı bulgur
1 yemek kaşığı kırmızı mercimek
9 adet karanfil
2 adet yeşil elma
200 gr haşlanmış nohut
200 gr haşlanmış kuru fasulye
1 adet portakal
1 su bardağı kuru üzüm
1 su bardağı kuru kayısı
1 su bardağı incir
3 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
Yarım çay bardağı gül suyu
Fındık, ceviz, badem, kuş üzümü, dolmalık fıstık, tarçın, nar.
Akşamdan ıslatılmış buğdayı geniş bir tencere alın ve şekerini ileve edin, dilerseniz ısladığınız su ile kaynatmaya başlayabilirsiniz. Pişmeye yakın hale geldikten sonra içerisine 1 kaşık pirinç atın, ardından mercimek ve bulgurunu ekleyin.
Bu malzemeler güzelce piştikten sonra ıslatılmış kurufasulye ve nohutunu ilave edin.
Kurufasulye ve nohut da yumuşadıktan sonra içerisine bir adet portakal kabuğu rendeleyin.
Küp küp yapılmış elmaları, kuru üzüm, kuru kayısı ve karanfili içerisine ekleyin. Pişmeye yakın süt ve gülsuyunu da ekleyin. İnciri erken atarsanız aşureniz kararabilir.
Üzerini isteğe göre fındık, badem, ceviz, kuş üzümü, dolmalık fıstık, tarçın ve nar ile süsleyebilirsiniz.
Kıvamı, şeker oranı bir de renginin kararmaması aşurenin en önemli noktaları. Kararmaması, beyaz olması için de yapılacak birkaç kolay püf noktası vardır. Örneğin; aşure yaparken içine girecek malzemelerin sıralaması oldukça önemli. Buğdaylar önce bol suda pişmeli. Ardından içine sırasıyla diğer bakliyatlar, kuru meyveler, şeker ve ardından da kuru yemişler ilave edilmeli. Buğday başta olmak üzere tüm bakliyatları bol bol suda en az 3-4 kez yıkamak şarttır.
Priscilla Mary Işın’ın Osmanlı Mutfak Sözlüğü kitabında aşure şu sözlerle anlatılmıştır:
Aşure, haşlanmış buğday tanelerinden yapılan bir tatlıdır. Aşurenin kökeni tarıma başlanan ilk döneme kadar iner. Kutsal sayılan bu yiyeceğin berekete dair inançlarla yakın bir bağlantısı vardır.
Aşure, buğday kültürü ile Mezopotamya’dan yayılmıştır. Bu yüzden Çin’den İngiltere’ye kadar dünyanın birçok ülkesinde aşure benzeri, bayram veya yeni yıl yemeklerine rastlanır.
Yılın ilk ayı olan Muharrem’in onuncu günü olan âşûrâ, İslam öncesi kutsal sayılarak, o gün yenilen buğday yemeğine adını vermişti. İslam’ın ortaya çıkmasıyla birlikte aşure yeni anlamlar kazandı. Şiiler o gün Kerbela’da öldürülen Hüseyin için yas yemeği olarak, Sünniler de Adem’in tövbesinin kabul edilmesi, İbrahim’in ateşten kurtulması, Yakup’un oğlu Yusuf’la buluşması ve Nuh’un gemisinin Cudi dağına oturması gibi çeşitli olaylara dayandırarak aşure yapma geleneğini sürdürdüler.
Türkiye’de Aşure, buğdaydan başka çeşitli tahıl, bakliyat ve kuruyemişlerle yapılır. Genellikle tatlı olarak yapılsa da bazı yörelerde etli veya tuzlu türlerine de rastlanır. Aşure dağıtmak ise toplumun her kesiminde önemli bir gelenektir.