Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Yeşil Sol Parti PKK Kontrolünden Kurtuldu mu?

featured

Asker de bir tekerleme vardı… “Asker; kep ile, potin arasına sıkıştırılmış, içi kuru fasulye ve bulgurla doldurulmuş, damsız ve gamsız kişilere denir.” Hatırlayanınız var mı? Hatırlayamasanız bile ayıp olmasın diye, hatırlamış gibi yapın… Ay sonu geldi, ay başı ne zaman geçti belli değil… “İnsanoğlu;  beşik ve tabut arasına sıkıştırılmış, içi eza, cefa, sıkıntı, yokluk, ihanet, vs. vs. doldurulmuş bazıları sakallı ama çoğu zavallı, kimselerdir.” Bir tekerlemede benden, kalemim edebiyat dünyasına armağan olsun… Hepinize merhabalar…

Bugün yazıma Eski HADEP, şimdiki Yeşil Sol Parti ile başlayacağım. Pek kimsenin farkında olduğunu zannetmiyorum… “Halkların” ifadesi yerini “Yeşil Sol” ifadesine bıraktı… Bu Yeşil’in anlamıyla girelim… Dünya, bilhassa Avrupa ile alakalı olanlar iyi bilir. Hristiyan Demokrat ve Sosyal Demokratlar çemberinden ve kuşatmasından kaçmak isteyenlerin sığındığı, çevreci zihniyetlerin hâkim olduğu bir siyasal sistemdir… Çoğu yerde ise anahtar parti olma özelliğine sahiptir… Bütün siyasal sistem mensuplarının rahatsız olmadığı ve de herkesin kendisinden bir şeyler bulduğu bu sistem, bir yerde kucaklayıcı olma özelliği de sergiliyor… Bir parti, etnik yapı kimliğinden bu noktaya evrilmiş ise, mutlaka bizlere düşen görevler de vardır… Bu ne demektir: Yeşil Sol Parti’nin, PKK kontrolünden kurtulmasına biz de yardım etmeliyiz. Bunun için birinci basamak, hiçbir zaman, ötekileştirici söylemlerde bulunmamalıyız... O bölgelerin Türkmen kökenli bir ferdi olarak, aramıza sokulan nifakları birlikte yok etmemiz gerektiğine inanıyorum. Yüzyıllar boyu beraber yaşamış, her türlü zorluğa birlikte karşı koymuş kimseler olarak en kısa zamanda kenetlenmemiz gerekiyor… Kimlerin piyonu konumuna düştüğümüzü bir an evvel görmeliyiz… Benim için canını verecek, Kürt Kardeşlerim olduğunu bilen bir kimse olarak, her şey niye eskisi gibi olmasın diyenlerdenim… Kürtleri hiçbir zaman, dış, özellikle batılı güçlerin piyonu, taşeronu olarak görmek istemem. Kardeşliği, birlikteliği nasıl arzuluyorsak, hayatiyetimize uzanan sıkıntıları da aynı şekilde yok etme refleksleriyle donanımlıyız… Bunların hepsi bilinerek atılacak her adıma, iki adım yaklaşarak karşılık vermeye hazırız… Şimdilik fazla uzatmayacağım. “Yeşil Sol” diye atılan adımların, sadece vatandaş bazında değil, Devlet cephesinde de ilgi uyandırmasını diliyorum… AKP’nin, Yeşil Sol (HADEP) sokağından geçenleri bile teröristlikle suçlayıcı bir seçim stratejisi uygulaması, bunu da yalan yanlış belgelerle sürdürme niyeti, umutvar olmamız önündeki en büyük engel… TC.’nin istikbalini ve her iki kardeş kesiminde iyiliğini düşünerek, ağzımızdan çıkan bütün laflara dikkat etmeliyiz. Unutulmamalıdır ki, gemi su alır veya batarsa hiç kimse kendini kurtaramaz… Bu durumu zayıflık kabul edecek bedbahtlara da kadife kılıftaki demir yumruğumuz her daim hazırdır…

Her şey eskisi gibi. Her iki tarafta da sistemlerinin rantını yemeye çalışanlar için durum değişmedi. Esasında değişseydi, parpazlama olabilirdi. Muhalefet, kalemşörleri, “Ya iktidara gelseydik ne yapardık”; iktidar yandaşları da “Ya muhalefete düşseydik halimiz ne olurdu” travmasını atlattı… Herkes, bölgesinde, alışık olduğu işi yaparak, sizleri ayrıştırıp, aranızdaki çizgileri kalınlaştırarak, keyif sürecekler… Bu yüzden, ekranlardaki ağlama, sızlama, şikâyet haykırışlarını duyduğum an,”Zap” hazretlerine sığınıyorum…

Seçim sonrası, her değerlendirme, bize ne gibi kumpasların içinde kaldığımızı gösteriyor… Mesela Kripto’nun, her konuşmasında beşli çeteyi hedef alması, Milyar dolarları getireceğim demesi, karşı tarafı ölümüne harekete sürükledi… Ellerinden gelen bütün maddi manevi yardımları seferber ettiler… Anadolu’ da bir laf vardır… “Isıracak it dişini göstermez” derler. Ey KK, sen karşı tarafı kenetledin. Mesela, görüşme isteklerini kabul edip, yuvarlak laflarla, geçiştirebilirdin. İktidara yardımlarını hoş karşılamayacağını söyleyerek, desteklerini en az yarı yarıya düşürebilirdin…

Her şey gün yüzüne çıkıyor…Daha doğrusu, uyanmaya niyeti olanların nezdinde, çıkıyor… İktidar, sürekli olarak bunların hiç bir icraatı, taş taş üstüne koymuşlukları yok, propagandası yaptı… Ben ve bir iki kişi haricinde hangi muhalif sözcü cevap verdi… “Muhalefet icraat yeri değil, icraata talip olma yeridir” dedi… Önceden kurgulanmış, anket şirketlerinin gazına gelinerek, %60’lardayız, geliyoruz mesajlarıyla istenen rehavet sağlandı… Ayrıyeten, çok büyük kesim bir seçmen kitlesi de hala, bunların herhangi bir eseri yok diyor…

Hepiniz Allah’ a emanet olun. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!