“Saf” sözünü, kolaylıkla aldatılabilen kişi anlamında kullanıyorum, birilerini aşağılamak için değil. 35-40 yıldır gördüğüme göre, Konya’da siyaseten saf çok seçmen var. Bunların çoğu “Allah-Peygamber”, bir bölümü “Milliyetçilik-Ülkücülük”, bir bölümü “Atatürk-Cumhuriyet” adına kandırılıyor.
Kandırmayı kimler yapıyor? Her partiden milletvekili adayı yapılanlar, seçilenler ve partilerin genel başkanları ile çevrelerindeki 8-10 uyanık yapıyor.
Önce bir tespit yapalım: Konya’da 35-40 yıldır “kutsal” değerlerimiz çok kirlendi. Din tüccarlığı, riyakârlık, münafıklık arttı; ümmetçilik ulus varlığımızı baskıladı. Konya İran’ın ikinci bir KUM kenti oldu. 20 yıldır Konya’da Gazi Mustafa Kemal, Hâkimiyet-i Milliye, Mustafa Necati, Atatürk Stadyumu gibi okul, stadyum vb. yerlerin adları değiştirildi. Valilik binasındaki “T.C.” yazısının üzeri bile kirletildi, oraya bir padişahın tuğrası kondu.
Durum bu iken, Konyalılar Ankara’da belirlenen kişileri “milletvekilimiz olacak” diye çırpınıyorlar, onları sırtlarında taşıyorlar. Bu taşınanlar da bize seçimler öncesinde biraz vaaz ediyor, biraz nutuk çekiyor, biraz ninni söylüyor. Biz de onları seçip gönderiyoruz. Onlar beş yıl sonra, ikinci beş yıl için yine geliyorlar, biz yine hamallık yapıyoruz. Biz rezil, onlar rahat yaşayıp gidiyorlar.
Konya’da yaşanan sosyolojik, psikolojik ve politik olgulara göre diyorum ki: Konyalılar saf. Niçin? Vekil sıfatlı kişilere: “Sen Konya’ya hangi hizmeti yaptın, şimdiye kadar neredeydin?” demedikleri için.
CHP Abdüllatif Şener’i iki dönem Konya milletvekili yaptı, gitti… Konyalılar 2. dönemin başında Şener’e: “Gittin, bir daha gelmedin. Yürü, git…” demedi, yine vekil yaptı. İkinci dönem için Konya’ya geldiğinde Şener’e: “Konya’da bir büro tutmaya, 15 günde bir gelip konuşmaya var mısın?” diye sordum. Ağzını hiç açmadı. Tekrar aday yapılmayınca CHP aleyhinde konuşmaya başladı.
Konyalılar kaç dönemdir Mustafa Kalaycı’yı MHP’den “vekil” seçiyor. MHP’lilerin çoğu bu adamın yüzünü hiç görmedi, Konya’ya hiç hizmet yapmadı.
Bu dönemde İYİ Parti ve CHP’den milletvekili adayı olarak gösterilen kişiler ne bir seçim bürosu tuttular ne bir araba giydirdiler, ne gönüllülere değer verdiler. “Laf olsun torba dolsun” anlayışıyla “vekil” oldular. Bazılarının karnını bile gönüllüler doyurdu. Konyalılar bunlara: “Biz ideallerimiz ve senin için yanıyoruz ama sen tembellik ve parazitlik yapıyorsun” demediler, saf davrandılar.
Bazı İYİ Partililer “fanatik siyaset” yüzünden ANAP ve DYP’den Parti’ye katılanlardan bile rahatsız oldular; “partimiz gelişsin” diyemediler.
CHP ve İYİ Parti Genel Merkezlerinin bunlardan haberleri var mı yok mu? Varsa niye suskunlar? Yoksa nasıl iktidar olacaklar? Görüldüğü gibi iktidar yolunda tıkanıklıklar var. Öyleyse Konyalıların çıkış yolu nedir?
Saflık değildir. Aday ve vekilleri sıkıştırmak, örgüt yöneticilerini uyarmak, olmuyorsa merkezin kapısına dayanmaktır.
Genel merkezdekiler de saf yahut uyuyorlarsa, Konyalılara düşen onları da uyandırmak ve zorlamaktır. İyi yurttaş olmanın bir yolu da budur.
