Yazdıklarım, söylediklerim beni bağlar. Hepsinin arkasındayım. Hepsi doğru bildiğim, inandığım şeylerdi. Ancak biri hakkında yanıldım. Kendimden ve sizden özür diliyorum. Bundan böyle söylediğinin tam tersini yapan, tükürdüğünü yalayan, yalancı ve sahtekâr adamların yedi atasını tanımadan onlarla yola çıkmayacağım. Ciğeri beş para etmeyenlerin değil, adam gibi adamların yanında yürümek istiyorum. Aldatanlar, kim olursa olsun gözümde yok hükmündedir.
Türk milletine inanıyorum. Doğruyu eğriden, iyiyi kötüden ayırabilecek ferasete sahiptir. Bu gibi insanları da hayatımızdan silip atacak gücü vardır. Ben de bu milletin bir ferdiyim.
Kendimi İmdat Avşar‘ın Abdal davulcusu gibi hissediyorum ve “Vay sana çaldığım havalara” diyorum.
Gördüğüm her haksızlığı, adaletsizliği, yanlışı, yine, en azından dile getireceğim. Ancak bu defa kimseye kolay kolay güvenmeyeceğim.
Yeni bir dönem başlıyor. DSÖ yeni bir salgın bahanesiyle ülke yönetimlerine el koyacak. Dijital para “Tek Dünya Devleti“nin parası olacak. Hayvancılık ve tarım bitirilecek. Doğal et yerine laboratuvarda üretilen eti yedirecekler. Bunların hepsi için ülkemizde hazırlık yapan resmi ve özel kişi ve kurumlar var. Bu mevsimde görmemiz gereken güneşi neden göremediğimizi sorgulayamıyorsak hiçbir şeyi sorgulayamayız. Arılar kovanlarından çıkamazsa tozlaşma olmaz, doğa kendi kendine yok olur. Uçaklardan salınan gazlarla güya ısınan dünyayı soğutma bahanesiyle tarımı, suyu; insanı bitirmeyi düşünmek caniliktir. Salgın hastalıklarla insan nüfusunu azaltmayı sürdürmek barbarlıktır. İnsanları adam yerine koymamak, aldattıklarına kendisini alkışlatmak hastalıklı bir ruh halidir. Bunları bir avuç şeytan planlıyor. İnsanı bir böcek gibi gören bu zihniyetle mücadele etmek onun beyninin kıvrımlarında dolaşmakla mümkün olur. Buna gayret edeceğim. Milletimin ve insanlığın düşmanlarının beyninde ancak onların yediklerini içtiklerini, okuduklarını, yazdıklarını, giydiklerini, oturdukları gezip gördükleri yerleri, kafasında neler çevirdiğini neler icat ettiğini neler planladığını bilirsem dolaşabilirim.
Türk milletinin en zayıf zamanında bile ümidini kaybetmeyen Atatürk gibi Türk’ün bir askeri olarak bıkmadan, yorulmadan inandıklarımı, doğru bildiklerimi paylaşmaya devam edeceğim. Çünkü milletimize borcumuz var.
Kalın sağlıcakla.