Ülkem seçim sürecinde, içimizdeki ve dışımızdaki düşmanlarımız seçim sürecini zafiyet olarak değerlendirmekte, fırsatları kaçırmama telaşına düşmüşler. Düşmanlarımız, özellikle içimizdeki düşmanlarımız, aşırıya kaçmakta, çok cüretkâr davranmaktadırlar.
Ancak, ülkem yasaları, seçim zamanı, yasalar ve yükümlülükler tedavülden kalkar, isteyen istediği haltı serbestçe icra eder diye bir kural, yok.
Siyasal iktidarından, muhalefete kadar, tüm yurttaşlarımız dâhil herkes görevini yapmak zorundadır.
Seçimlere dış müdahale olduğuna dair, siyasal iktidarın söylemleri var. Muhalefette ise, tık yok. Güzel yurdumun düşmanları ise, alenen taraf olmuşlar birilerine destek oluyorlar. Hatta tehditlere bile başvuruyorlar.
Yabancı basın, sanki bize aitmiş gibi yayın yapıyor, akıllarınca taraf olup, bizi idare edecekleri seçmeye çalışıyorlar. Yunanistan- Ermenistan – AB ülkeleri şimdiden, beklenti içine girmişlerdir.
Ana muhalefet ve yanındakiler, seçimlere yapılan dış müdahalelere karşı sessizliklerini koruyorlar. Sanki dış müdahalelerden memnun gibi davranıyorlar. Yunanistan’ı- Ermenistan’ı- AB ülkelerini, ABD’yi memnun etme yarışında gibi görünüyorlar.
PKK’nın verdiği desteğe teşekkür edercesine, Irak’tan- Suriye’den askerimizi çekeceklerini düşmanlarımıza, kamuoyu önünde vadediyorlar. Fransa’yı menün etmek için Libya’dan çekileceklerini, ABD’yi memnun etmek için S400’leri depolarda çürüteceklerini beyan ediyorlar.
Birileri ise; Baykar’ın can Azerbaycan’la ilişkilerinden rahatsız oluyor. Birisi kaynağı meçhul, adı temiz 30 0milyar dolar borç bulduğunu övünerek söylüyor. Karşılığında neler vereceklerine ise dokunmuyor bile.
Köyünün antik Yunan köyü olduğunu iddia eden siyasetçi, savunma sanayiine dokunacağını beyan ediyor. Yahu bu ülkede, Türkleri seven hiç kimse yok mu? Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarına sahip çıkacak siyasetçiler nerede.
Kadim Türk devleti, devlet aklının, günümüz seçim manzaralarından çıkaracakları, çok dersler olmalı, soracakları ciddi hesaplar olduğu muhakkak.
Yurttaşlarımıza gelince; düşmanlarımızın hilelerine kanmayacaklarına- dış kaynaklı telkinlere(önerilere)ilgi göstermeyeceklerine-Düşmanlarımızın tatlı sözlerine-doğru gibi görünen yanlışlarına ilgi göstermeyeceklerine inanıyorum.
Devletin gerek seçilmişleri gerekse atanmışları ,-karar alıcıları- devlet aklı – kadim devletimiz zamanı geldiğinde üzerlerine düşeni yapmakta tereddüt etmeyeceklerdir.
Günümüzün seçimleri, aklı olan herkes için deneyim kapısı- ders ve karşı önlem almak- düşünmek için bulunmaz fırsatlar içermektedir.
Yanlış kararların sonu! Soykırım- esaret-vahşet-sürgün-yoksulluk katliamlara çıkar. Yüce ulusumun doğru karar vereceğine inanıyorum.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, olaylardan ders alan, düşmanın tatlı sözlerine aldanmayan, güzel kadınlarına kanmayan, kıymetli hediyelerine ilgi duymayan, yerinde ve zamanında düşmanlarına karşı duran, yüreği kocaman erlerine-kocamışlarına aklı selim sahiplerinin üzerine olsun vesselam.