Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da

featured

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“İstanbul’da doğduk, İstanbul’da büyüdük. İstanbul’da belediye başkanlığını yaptık. Buradan başbakanlığa yürüdük. Cumhurbaşkanlığına yürüdük ama bu yürüyüşü sizinle beraber yaptık. Şimdi sizinle beraber tekrar yollardayız.

Aziz İstanbul, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bu ne muhteşem bir ihtişam. Yollar bir başka zengin. Gelemiyorlar. İstanbul, bugün haykırıyor. 14 Mayıs’ta birilerini emekliye sevk edeceğiz. Onların kim olduğunu biliyorsunuz.

İstanbul, sadece kendi sınırlarından, orada yaşayanlardan ibaret bir şehir değildir. Ülkemizin diğer 80 vilayetinin tüm ilçeleri ve köyleriyle tamamından gelip burada hayat kuran kardeşlerimiz var. Bunun için İstanbul, Türkiye’dir. İstanbul, aynı zamanda gönül sınırları Türkiye’yi de aşan bir büyük insan zenginliğinin adıdır.

Bütün dünya önümüze serilse ve ‘Yerle gök arasında nerede yaşamak isterseniz’ diye sorulsa, vereceğimiz cevap her zaman ve sadece İstanbul’dur.

Burası bir taşını dünyanın en büyük hazinelerine değişmeyen şairlerin anlata anlata, ressamların çize çize, şarkıcıların söyleye söyleye bitiremediği şehir. Bize doğduğumuz günden beri burada yaşama, 30 yıldır bu şehre hizmet etme şerefini bahşeden Rabbime hamd ediyorum. Bize İstanbul’daki her bir fertle, bu şehrin güzelliklerini paylaşma imkanı veren Rabbime hamd ediyorum. Bize bugün burada sizlerle birlikte olmayı nasip eden Rabbime hamd ediyorum.

Atatürk Havalimanı, bizim için sadece eskiden gelip geçtiğimiz, seyahatlerimizi gerçekleştirdiğimiz bir yer değildir. Yeşilköy’deki bu alan önceki asrın başlarında ülkemizin havacılık alanındaki teknoloji hamlesinin başladığı ve sonra tek parti CHP’si tarafından bitirildiği yerdir. Maalesef, bunların bu ülkede dikili taşı yok. Dikili ağacı yok. İşte onun için benim milletim 14 Mayıs’ta bunlara gereken cevabı sandıklarda verecektir.

Vatanımızı böldürtmeyeceğiz. Bu terör örgütleriyle beraber gezen, dolaşan Kılıçdaroğlu’na biz bu vatanı böldürtmeyeceğiz.

Milli iradenin şahlanışı olan 15 Temmuz destanından rahatsızlık duyanlar buradan her geçtiklerinde adeta aynı hezimeti, tekrar yaşıyor. Bak niye mitingini burada yapamadı? Nerede yaptı? Maltepe’de. Neden? Çünkü bu iş farklı bir şey. İnşallah onların bu kabuslarını da hiç bitirmeyeceğiz.

Cumhuriyetimizin ilk asrının demokrasi ve kalkınma eksikliklerini beraberce telafi ettiğimiz gibi inşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle beraber kuracağız.

Bu seçim döneminde gittiğimiz her şehirde havalimanından miting meydanına kadar attığımız her adımda milletimizin sevgisine, coşkusuna şahit olduk. Dün Kayseri’deydik. 135 bin kişi vardı. Oradan Mersin’e geçtim. 80 bin kişi vardı ama her şeyden önce yol kenarları, muhteşemdi. Heyecan, muhteşemdi ve hepsi kararı vermişti. Caddelerdeki, meydanlardaki bu tablo bize başbakan ve cumhurbaşkanı olarak 21 yıldır hizmet verdiğimiz milletimizle aramızdaki bağın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi.

İstanbul’u doğalgazı 50 bin eve girmişti. Biz 1 milyon 250 bin eve çıkardık. Biz buyuz. Farkımız bu. Şimdi bunu milletimize siz anlatacaksınız. Ne diyor şair: ‘Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan.’ Şimdi ben koşuyorum. İnanıyorum ki siz de benimle beraber koşuyorsunuz.

Bugün bu muazzam iklimde sizlerle biraz olsun dertleşmek istiyorum. Biliyorsunuz bizim İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığından beri bir prensibimiz var. Yapmayacağımız şeyi söylemiyoruz. Söylediğimiz her şeyi de Allah’ın izniyle yapıyoruz. Tabii ülkenin ve milletin meseleleri konusunda en küçük bir sorumluluk hissetmeyenlerin böyle bir derdi yok. Onun için de ülkemize kazandırdığımız her esere takoz koyuyorlar. Milletimize verdiğimiz her hizmete kara çaldılar. Türkiye’nin her kazanımından rahatsızlık duydular.

Biz sözümüzü hep milletimize söylüyoruz. Eser ve hizmet yarışımızı da muhalefetle değil, kendi kendimizle yapıyoruz.

Hamd olsun İstanbul’u sadece CHP’nin çöpünden, çukurundan, çamurundan kurtarmakla kalmadık. Aynı zamanda bu şehri sahip olduğu avantajları, altyapı ve üstyapı yatırımlarıyla zenginleştirerek, dünyanın gıptayla baktığı bir merkez haline getirdik.

İstanbul’u sel bastığı zaman bunun gittiği yer belli, ya yurt dışı ya Bodrum. Buralarda hayatı geçiriyor. O da yetmiyor şimdi de bay bay Kemal, ona bir talimat vermiş. ‘Sen niye İstanbul’da duruyorsun. Çık Van’a git.’ Van’da da PKK’lılarla anlaşmışlar. Onların işaretini yapıyorlar. Ekrem, sen Trabzonlusun. İstanbul’a hizmetkar olman varken senin oralarda ne işin var? İstanbul, bunlardan çok çekti. Artık yeter. Ankara çok çekti, yeter. İzmir çok çekti, yeter.

Benim milletim ayyaşa, sarhoşa kalkıp da meydanı bırakmaz. Yapacağımız çok iş var. Bu yolda yürüyecek çok mesafemiz var. ‘Zulüm 1453’te başladı’ yazanların mesajı açık değil mi? Montaj olduğunu bildikleri halde 17.25’te FETÖ ihanet çetesinin kaset kumpaslarına dört elle sarılanların mesajı açık değil mi? 15 Temmuz gecesi, millet darbeye direnirken, tankların arasından süzülüp gidenlerin mesajı açık değil mi? Suriye’yi yerle bir eden kan ve ateş çemberini ülkemize taşımak için terör örgütleriyle kol kola girenlerin mesajı açık değil mi?

Ülkemizin savunma sanayiinde katettiği mesafeyi kendi varlıklarına tehdit olarak görenler, bu toprakların evladı olabilir mi? Şimdi biz tüm bunlara rağmen ülkemize, 21 yılda biraz önce özetini seyrettiğimiz eser ve hizmetleri kazandırdık. 21 yılda ülkemizde milli geliri, 3 kat artırdık. 21 yılda nüfusumuza eklenen 21 milyona iş ve aş sağladık. 21 yılda 10,5 milyon yeni konut yaparak, ailelerimizi yuvaya kavuşturduk. 21 yılda 14,5 milyon yeni otomobil satışıyla insanlarımızı yeni araçlarının keyfiyle buluşturduk.

81 ilde açtığımız okullarla, üniversitelerle, hastanelerle yaptığımız yollarla, tünellerle, köprülerle, havalimanlarıyla, tren hatlarıyla milletimizin tamamının hayat kalitesini yükselttik. Ama bunları yeterli görmüyoruz. Son dönemde ardı ardına patlayan küresel krizlerin ülkemize yansımalarından kaynaklanan sıkıntıları da biliyoruz. Deprem felaketlerinin üzerine binmesiyle kimi alanlardaki sıkıntıların da artığının farkındayız. Emin olun, konut ve gıda fiyatları başta olmak üzere çarşı pazardaki hayat pahalılığı yok saymıyoruz. Kimi açgözlülükten, kimi mevsim şartlarından kaynaklanan bu meseleleri yakından takip ediyoruz. Zamanla tüm bunların hal yoluna girdiğini muhakkak göreceğiz. Ülkemizin ve milletimizin bugüne kadarki her sıkıntısını nasıl çözdüysek bunların da üstesinden biz geleceğiz. Çünkü biz, çözümün eriyiz. Çünkü biz, ülkemizin sahip olduğu imkanları en doğru şekilde değerlendirebileceğimizi biliyoruz.

Yaklaşık 319 bini bir yıl içinde teslim edilecek şekilde 650 bin yeni konutla şehirlerimizi ayağa kaldırmak için harıl harıl çalışıyoruz. Bu vesileyle dün akşam saatlerinde Hatay’da meydana gelen elim trafik kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarıma Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bir taraftan deprem, bir taraftan da bu asker uğurlamada maalesef onların arasına giren kamyonla 12 kardeşimiz şehit oldu. Bunun yanında yaralılar var. Allah şifalar versin.

Son aylarda önceliğimizi hep deprem yaralarının sarılmasına, depremde yıkılan yerlerin ihyasına verdik. Bunun için şehirlerimizin bir kısmına çok arzu etmeme rağmen aktarmalı gidiyoruz. İnşallah seçimden sonra hepsini tek tek yeniden gezeceğiz. Sadece cumhurbaşkanlığımız süresince Cumhur İttifakı olarak buraları ziyaret ettik, ediyoruz, etmeye devam edeceğiz.

Bu depremin ülkemize maliyeti, 100 milyar doların üzerinde. Kovid salgınından Rusya-Ukrayna Savaşı’na kadar pek çok küresel krizin sonuçlarıyla uğraşan ülkemiz, deprem yükünü de omuzladı. Kur, döviz, faiz sarmalı üzerinden ekonomimizi yıkma tehditleri savuranları da unutmayın.

Sadece son birkaç ayda açıkladığımız savunma sanayii projelerinin önümüzdeki 10 yılda ihracat potansiyeli 65 milyar doları buluyor. Üretime giren her yeni sanayi tesisi, açılan her yeni tesis, her yeni tesis, her yeni işletme istihdam olarak, üretim olarak, ihracat olarak bizim kazanç hanemize yazılıyor.

Seçimden hemen sonra 7 bin 500 lira üzerindeki emekli maaşlarıyla ilgili bir düzenleme yapacağız. Aynı şekilde asgari ücreti, dolar bazında bile 3,5 kat artırarak, 8 bin 500 liranın üzerine çıkardık. Gelişmelere göre bu rakamı da tekrar gözden geçireceğiz. Memurlarımızın maaşlarına temmuzda sadece enflasyon farkı eklemekle kalmayacak refah payı artışı da yapacağız. Salı günü de şu anda Bakanımızın sendikalarla yaptığı görüşmelerin neticesini salı günü inşallah kamuoyuna açıklayacağım. Bunu açıklayarak inanıyorum ki işçilerimiz de önümüzdeki döneme çok daha farklı girecek.

Tabloyu görüyorsunuz. Bu tabloda her hesap var. Bunların aydınlık yarınları yok. Bu tabloda her türlü oyun var ama bunlara en büyük oyunu Allah’ın izniyle haftaya Pazar günü milletim yapacak. Bu tabloda değerli kardeşlerim, millilik yok, yerlilik yok. Herkes var, bir tek milletimizin kendisi yok. Aslına bakılırsa oyunu kuranların hesabı çok basit. Biz iyi olursak, onlar kötüye gidecek. Biz kötüye gidersek, onlara gün doğacak. Sorun, bu oyunu sahneleyen içimizdekilerin acziyeti ve gafletidir. Dolayısıyla 14 Mayıs’ta mesele şu parti, bu aday meselesi değildir. Mesele, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk asrındaki kazanımlarına sahip çıkma, önümüzdeki dönem için de Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme meselesidir.

Son olarak kaynağını doğalgaz ve petrol gelirlerimizden alacak, bir aile ve gençlik bankası kuracağımızı söyledik. Bu bankayla sadece eşi ve çocuklarıyla birlikte ailelerinin tüm yükünü omuzlayan ev hanımlarımızın emekliliğine destek olmakla kalmayacağız. Asıl bu noktada gençlerimize pek çok konuda maddi katkı vereceğiz. İlk olarak ülkemizdeki her hanede mutlaka bir çalışan olmasını temin edeceğiz. Bu da gençlerimize istihdamda öncelik tanıyacağımız anlamına geliyor. İkinci olarak hiçbir ailenin gelir seviyesinin belirli bir rakamın altına düşmemesini sağlayacağız. Bu da gençlerimiz, eğitim hayatlarında sıkıntı çekmeyecek, gözleri geride kalmayacak demektir.

Üçüncü olarak kendi işini kurmak isteyen gencimize, ister teknoloji alanında olsun ister tarım hiç fark etmez hibe desteğinde bulunacağız. Dördüncü olarak evlenmek isteyen gençlerimize 150 bin lira faizsiz ilk 2 yılı ödemesiz 4 yıl vadeli kredi vereceğiz. Beşinci olarak, eğitimde kariyer basamaklarını tırmanmak isteyen her gencimize yurt içinde ve yurt dışında bu imkanı sağlayacağız. Altıncı olarak üniversiteye giren her gencimize Özel Tüketim Vergisiz bir cep telefonu ve bir bilgisayar alma hakkı tanıyacağız. Yedinci olarak, mesleki eğitimi sigorta ve ücret destekleriyle cazip kılarak, bir an önce hayata atılmak isteyen gençlerimize destek olacağız.

Dokuzuncu olarak spor yapan gençlerimizin kendilerini geliştirebilmeleri için attıkları her adımda yanlarında yer alacağız. Onuncu olarak, esnek çalışma sistemini yaygınlaştırarak, gençlerimize hem kendilerine zaman ayırabilecekleri, hem gelir elde edebilecekleri alternatifler sunacağız. Aslında bu liste daha uzun, gençlerimize diyeceğim şudur: Gelin, gelecek kaygısı olmayan Türkiye Yüzyılı’nı beraber kuralım.

İstanbul, söz konusu olduğunda anlatacak o kadar şey var ki, hangi birinden başlasak bilemiyorum. Son 21 yılda sadece kamu yatırımlarıyla İstanbul’un emrine 812 milyar liralık bir kaynak verdik.

İstanbul Finans Merkezi, bir büyük dev hizmet. İlk etabını da hizmete açtık. İstanbul’da 18 milyon metrekare büyüklüğünde 48 Millet Bahçesi bulunuyor. Bundan bir tanesi de burada. 15’ini tamamladık. Şüphesiz en büyük Millet Bahçemiz burası olacak.

Bakanlığımızın yaptığı İstanbul Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı metrosunu, Yenikapı-İncirli-Sefaköy metrosunu, Halkalı-İstanbul Yeni Havalimanı raylı sistem bağlantısını bu yıl bitiriyoruz.

Yüzlerce, binlerce eserle İstanbul’u Türkiye Yüzyılı’na hazırlıyoruz. Türkiye Yüzyılı’nın yükselişinin lokomotifi de yine İstanbul olacak. Bunun için çok çalışacağız.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!