Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Yeşil Mutabakat Sanayi Planı’nı (Green Deal Industrial Plan) ilk kez bu sene Davos’ta açıklamıştı. Geçtiğimiz günlerde de ABD Başkanı Biden ve Leyen arasında aynı konu müzakere edildi. Washington-Pekin hattında ticaret savaşı, ihracatta kısıtlamalar ve korumacılık önlemleri, koronavirüs pandemisi, Ukrayna-Rusya savaşı, enflasyon, enerji krizi, resesyon, ekonomik belirsizlik, iklim krizi nedeniyle uzun süredir hem finansmana erişimde hem de rekabetçiliğini korumada zorlanan Türk ihracatçısının AB Yeşil Mutabakatı’ndan çok sert bir şekilde etkileneceğini düşünüyoruz. İhracatçılar için en önemli olanı Eko-Etiket, Dijital Ürün Pasaportu ve Sınırda Karbon Vergisi (CBAM). Bu kapsamda hazırlanan Avrupa Yeşil Mutabakat Sanayi Planı endişelerimizi daha da derinleştiriyor.” dedi.
Başkan Eskinazi, “Türkiye’nin en büyük ihracat ve ithalat ortağı Avrupa Kıtası, ihracatımızdan toplamda yüzde 48 pay alıyor ve 109 milyar dolar ihracatımız var. İthalatımızın yaklaşık yüzde 25’ini de AB’den gerçekleştiriyoruz. Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat ile tedarik zincirini baştan aşağı değiştirdiği gibi Yeşil Mutabakat Sanayi Planı ile de dünya genelinde yaşanan finansman krizine karşı kendini koruma altına alıyor ve kendi iç dinamiklerini yaratıyor. Yeşil Mutabakat çerçevesinde AB ülkelerine desteklerin artırılması, süreçlerin kolaylaştırılması, çeşitlendirmesi, artırılması ve uzatılması gibi bir dizi muafiyete olanak tanıyor.” diye konuştu.
Jak Eskinazi, AB’nin bu hamlesinin ihracatı zorlaştıracağı gibi ithalat maliyetlerini de artıracağını ve böylelikle dünya genelinde korumacılık önlemlerini beraberinde getireceğini vurguladı, Başkan Eskinazi: “Günün sonunda hem ihracat yaptığımız pazarlardan hem ithalat yaparken yarı mamul aldığımız pazarlarda tedariğimizi ya AB’den yapmak durumunda kalacağız ya da yarı mamul aldığımız ülkelerin de AB Yeşil Mutabakatı şartlarını yerine getirmesi gerekecek. Kısacası rekabetçiliğimizi zayıflatacak bir mekanizma ile karşı karşıyayız. İkili ticaretin önüne konulan engeller, ticaret savaşları kümelenmesi ve korumacılık önlemleriyle uzun zamandır güncelleme bekleyen Gümrük Birliği anlaşmamız ciddi anlamda zedelenmişken Yeşil Mutabakat Sanayi Planının yeni bir ticaret savaşına dönüşmemesi için devlet nezdinde yeni stratejilerin geliştirilmesi, AB standartlarına göre uyumlandırması gerekiyor.” dedi.
Eskinazi, “Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği’ni Serbest Ticaret Anlaşması’na dönüştürecek güncel bir modeli devreye sokmak için acilen masaya oturmalıyız. İthalat yaptığımız ülkelerde de kontrolü sağlamamız lazım. AB Yeşil Mutabakat’ı çerçevesinde mevzuat değişikliklerinin yapılması gerekiyor. Öncelikli olarak acil dönüşüme ihtiyacı olan karbon-yoğun sektörlerden başlayarak, AB ile ticaretimizde yüksek payı olan diğer sektörlerin desteklenmesi gerekiyor. Ticaret Bakanlığımıza konuyla ilgili şimdiden görüşlerimizi bildirdiğimiz bir yazı yazdık ve sürdürülebilirlikle ilgili güncel bir destek paketi açıklanmasını umuyoruz. AB Yeşil Mutabakat’a uygun düzenlemelere ihtiyacımız var.” açıklamalarında bulundu.