MEHMET BAYER – 14.03.2023 – HİBYA – Osmanlı başkenti İstanbul’u ele geçirme arzusuyla 1915 yılında, İngilizlerin başını çektiği bazı ülkelerin filolarından oluşan ”yenilmez armada”nın 18 Mart 1915’te Çanakkale’deki başarısızlığı, savaş sonrası İngiltere’de kurulan Dardanel Komisyonu tarafından sorgulandı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Karataş, HİBYA’ya yaptığı açıklamada, Çanakkale ve Mezopotamya cephelerindeki yenilgilerin nedenlerini arayan İngilizlerin
kurmuş olduğu komisyonlarla öz eleştiri yaptığını söyledi.
İngilizlerin bir bakıma, ”nerede ve kim yanlış yaptı?” sorusunun cevabını aradığını aktaran Karataş, şöyle konuştu:
”Komisyonun yapmış olduğu mülakatlar ve incelemeler, özellikle üst düzeydekilerin kendilerini aklamalarına fırsat vermiştir. Francis Bacon’un İngiliz bilim geleneğine hediye etmiş olduğu objektiflik ve tümevarım yöntemlerinin uygulanması, elde edilen bilgilerin doğrulanması ve objektiflik adına Osmanlı İmparatorluğu’na 200’den fazla soru göndermişlerdir. Talep edilen sorulardan bazıları, muharebe ile ancak dolaylı olarak ilgili olabilecek nitelikte bilgilerdir. Gelibolu Yarımadası’nın 1915 yılındaki tahkimat durumu bir yana bırakılırsa, Çanakkale Boğazı’nın ne zamandan beri tahkim edildiği ve yerleştirilen tabyaların nitelikleri, topların menzil uzunlukları gibi bilgiler de öğrenilmek istenmiştir. Projektörlerden mania ağlarına, elektrik tertibatından telgraf hatlarına, siper ebatlarından gözetleme istasyonlarına, kullanılan mayınların cinsinden alınan esirlere varıncaya kadar istenen bilgiler, muharebe edilmiş bir devletten değil de dost bir devletten talep edilen istihbari bilgi talebini andıracak niteliktedir.”
Tarihine vesika oluşturacak nitelikteki sorular
Prof. Dr. Karataş, soruların, özellikle Çanakkale cephesinin mayın, denizaltı ve deniz üstü unsurlarına, deniz harekatına yönelik olduğuna işaret etti.
Olay ve tarih bazında bilgiler istendiğini, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun istihbarat çalışmalarına dair yöneltilen soruların dikkat çekici olduğunu dile getiren Karataş, ”25 Nisan 1915 tarihinden önce Osmanlı harbiyesinin çıkarma noktalarını bilip bilmediği, gemiler arasındaki haberleşmeyi sağlayan telgraf şifrelerinin çözülüp çözülmediği tarzında sorular da vardır. Osmanlı askerinin motivasyon durumuna dair yöneltilen sorular da oldukça dikkat çekicidir. Özellikle gemi ateşlerinin, manevi açıdan Osmanlı askeri üzerindeki etkisi sorulmuştur. Ya da herhangi bir tahribatın, Osmanlı askerinin maneviyatına ne gibi tesir ettiği merak edilmiştir. Soruların niteliği ve ayrıntıya dair olması, bunlar hazırlanırken mutlaka muharebede bulunmuş kimselerin desteğinin alındığı izlenimini doğurmaktadır.” ifadesini kullandı.
Karataş, Dardanel Komisyonu’nun istediği bilgilerin niteliğinin, kısa ve net cevaplarla karşılanabilecek kadar basit olmadığını, Osmanlı İmparatorluğu yetkililerinin de oldukça titizlikle ve ayrıntılı olarak bu soruları yanıtladığını belirterek, şunları kaydetti:
”Soruların içtenlikle yanıtlandığı görülmektedir. Öyle ki Çanakkale Boğazı’nda her türlü engeli açık hedef olarak yok etme niteliğinde olan serseri mayınların Osmanlı İmparatorluğu tarafından kullanıldığı dahi belirtilmektedir. Kesin bilinmeyen, ancak ihtimali kuvvetli olan bilgiler de değerlendirilmiştir. Örneğin, 18 Mart 1915 tarihinde Müttefik donanmanın batırılan gemilerinin serseri mayınlar tarafından ya da Nusret Mayın Gemisi’nin döktüğü mayınlara çarparak batmış olabileceği söylenmiştir. Aynı gün batan Bouvet ve Irresistable zırhlısının Anadolu Hamidiye’den atılan toplarla battığı ifade edilmiştir. Savaş sırasındaki öngörülerden de söz edilmiştir. 25 Nisan 1915 tarihinde yapılan amfibi harekatta çıkarma yapılan bölgelerin, beklenilen noktalar olmadığı belirtilmiştir. İstihbarat bilgisi hakkında da örnekler verilerek İngiliz telgrafına sızıldığı, haberleşmenin öğrenildiği aktarılmıştır. Bu yanıtlar, resmi nitelikleri dolayısıyla Çanakkale Muharebesi tarihine vesika oluşturacak niteliktedir.”