Bakan Akar’ın sosyal medya hesabından paylaştığı videodaki değerlendirmesinden bazı satır başları şöyle:
“Toplantıya NATO üyesi ülkelerinden ve diğer bazı ülkelerden katılımıyla toplam 23 ülkeden savunma bakanı ve bakan yardımcıları ile bu toplantıyı icra ettik. Burada biz her zaman olduğu gibi kendi görüşlerimizi, politikalarımızı, yol ve yöntemlerimizi toplantıda görüşlerimizi ifade ettik. Diğer ülkelerin görüşlerini, önerilerini dinledik. Bizim başlangıçtan itibaren Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü, egemenliğine, bağımsızlığına saygılı olduğumuzu, herhangi bir şekilde Ukrayna’nın topraklarının işgalini tanımadığımızı, onların uluslararası hukuk çerçevesinde sahip oldukları haklar neyse buna saygılı olduğumuzu bir kez daha ifade ettik. Daha fazla can kaybı olmadan bu trajediye son verilmesi gerektiğini, barışçıl yol ve yöntemlerle bazı çözümler üretilmesi gerektiğini toplantıda ifade ettik.
Savaşın başlangıcından itibaren savaşan tarafların gemilerinin Karadeniz’den giriş ve çıkışlarına boğazlarımızı kapattık. Burada bir istikrar varsa bunun temel nedeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yaptığı politika. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderler düzeyinde yaptığı çalışmalarla biz bir taraftan esirlerin değişimini sağladık diğer taraftan Ukrayna limanlarındaki tahılın ki şu ana kadar bunun18 milyon ton tahıl Ukrayna limanlarından ihtiyaç sahiplerine sevk edilmiş bulunuyor. Türkiye olarak biz Ukrayna savaşında insani yardım başta olmak üzere bugüne kadar elimizden gelen ne varsa üzerimize düşeni yaptık, yapamaya da devam ediyoruz.
F-16 konusunu yakından takip ediyoruz. Bir an önce olumlu ve somu şekilde sonuçlanması için gayret gösteriyoruz.
Türkiye, İsveç, Finlandiya arasında imzalanan muhtıradaki taahhütlerin yerine getirilmesi, bu konuda İsveç’in ve Finlandiya’nın kendilerine düşen görevleri yapmalarını bekliyoruz.
İsveç’te bazı olaylar gerçekleşti. Çok çirkin, iğrenç, alçakça bu terör yanlıların sergiledikleri bazı olaylar gerçekleşti. Buna karşı herhangi bir şekilde etkisiz olmak, hareketsiz kalmak kabul edilemez. Bunların mutlaka cezalandırılması gerekirdi. Bunu İsveç Savunma Bakanına ifade ettik.
Geldiğimiz noktada İsveç Savunma Bakanının, 27 Ocak’ta yapacağı ziyaretin önemi de anlamı da kalmadı, bu nedenle biz ziyareti iptal ettik.”