Aksakal, halkın en yoğun hissettiği sorunların başında hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısının geldiğini dile getirerek, “Hükümet buna etkili ve kalıcı bir çözümü mutlaka geliştirmeli, en kısa zamanda da uygulamaya koymalıdır. Beklentimiz bu yöndedir. EYT’lilerle ilgili müzminleşmiş sorun büyük ölçüde çözüldü, maaşlarını da mart ayında almaya başlayacakları duyuruldu. Uzun mücadelelerin sonrasında elde edilen bu kazanımlar, hak arama mücadelesinin ve demokrasimizin gelişmesi adına ümit verici olması açısından da kıymetlidir.” ifadelerini kullandı.
Hayat pahalılığının önüne geçilmesinin elzem olduğunu söyleyen Aksakal, “Üretimin, özellikle tarımsal üretimin teşviki ve artırılması olmazsa olmaz kuraldır. Her toplantımızda buna değiniyorum ama dişe dokunur içerikte bir çalışmaya henüz tanık olamadık. Kentsel Tarım girdabında çırpınan bir Tarım Bakanımız var, Allah selamet versin, köylere, kırlara çıkmayı göze alamıyor ya da bu kadarına izin veriliyor. Takip edeceğiz, anlatmaya bıkmadan, usanmadan devam edeceğiz.” dedi.
Aksakal, Türkiye’nin komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesinin her zaman önerdikleri bir yöntem olduğunu belirterek, “Önümüzdeki sürecin kararlı bir şekilde koordinasyonu, ABD önderliğindeki terör yapılanmalarının bölgeden tasfiyesine yönelik olarak atılacak adımların olumlu sonuçlanmasını sağlayacak bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir. Zira terörle mücadelede zaman uzadıkça terör örgütlerinin ve destekçilerinin toparlanmalarına zemin yaratılmış oluyor, bu da yeni taktikler oluşturmalarına fırsat veriyor.” diye konuştu.
2023 seçimleri ile birlikte Türkiye olarak iç düzene ilişkin sorunların çözümüne odaklanılması gerektiğinin altını çizen Aksakal, “ABD ve Rusya Suriye topraklarından askeri gücünü çekmeden, PKK / PYD başta olmak üzere Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden tüm terör örgütleri tasfiye edilmeden, denetim ve kontrolümüzdeki alanların terk edilmesi gündeme getirilmemelidir. Aksi takdirde demografik yapımızı ve ulusal birliğimizi, toprak bütünlüğümüzü tehdit eden, başta Suriyeli sığınmacıları ülkelerine geri göndermek de imkansız hale gelecektir.” şeklinde konuştu.
Aksakal, İsveç’te terör örgütleri mensupları tarafından gerçekleştirilen eylemlere ilişkin, “Bu olayların sıradan bir eylem olmadığını, İsveç’in gereğini mutlak surette ve en kısa zamanda yerine getirmesini istedik. Yeri gelmişken, Türkiye devletine ve özünde Türk milletine yönelik bu terör eylemi hareketlerini bir kez daha şiddetle kınadığımızı ifade etmek isterim. Türkiye bu konuda net duruşunu artık göstermelidir. Zira İsveç, teröristlerin sığındığı bir güvenli liman olmuştur. Türkiye üzerine topyekun bir saldırının sistematik olarak sürdürüldüğünü görmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.
“Atatürk’ün CHP’sinden bölücü zihniyette bir yapı çıkması düşünülemez” diyen Aksakal, şunları kaydetti:
“Bir kez daha açıkça ifade etmeliyim ki Demokratik Sol Parti olarak HDP’yi asla ve asla meşru organ olarak görmüyoruz, bugün için yasal bir parti statüsünde olsa da terör örgütleriyle iltisakı sürdüğü ve bunu yadsımadıkları için de meşruiyetini tamamen kaybettiğine inanıyoruz. Garipsediğimiz önemli bir konu da Altılı Masa içerisinde olup da, HDP’yi PKK’nın yanında konumlandırdığını deklare eden İYİ Parti’nin sözcülerinin manidar sessizlikleridir. Küresel emperyalizmin oyun kurucusu ve başrol oyuncusu ABD’ye hizmetin kapsamı bu kadarla sınırlı mı derseniz elbette değil.”
Aksakal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın savunma sanayisine ilişkin açıklamalarına yönelik, şu ifadeleri kullandı:
“Bu açıklamaları sehven ve bilgisizlikle yapılmış masumane bir söylem olarak görmek esasen onların umdukları amaca hizmet etmek olur. Zira bu açıklamalar kasıtlıdır, kötü niyetlidir, kuruluşunun 100. yılında son Türk Devletine yönelik bir kumpastır, bu topraklarda on bin yıllık geçmişe sahip asil Türk milletine ihanettir. Devleti yönetme iddiasında olan biri, kendi devletinin ulusal çıkarlarını korumak adına geliştirdiği, ürettiği ürünleri hangi ruh haliyle hedef tahtasına koymak isteyebilir? Biz bu hadiseyi asla bir aile ilişkisi olarak göremeyiz.”
2023 seçimlerin yaklaştığının altını çizen Aksakal, “Demokratik Sol Parti olarak 9 Ocak tarihindeki basınla buluşmamızda biz de seçimlerin erkene alınabileceği öngörüsüyle 7 Mayıs tarihini işaret etmiştik, bir hafta önce ya da sonra olması sonucu değiştirmeyecektir, seçimlerin şimdiden milletimize ve ülkemize hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum.” dedi.