“ÖZEL ARŞİV SAYESİNDE ERDOĞAN’IN BİLE KENDİSİNİ GÖREVDEN ALMASINI ENGELLİYOR”
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, FOX TV’de İlker Karagöz ile Çalar Saat programına konuk oldu.
Prof. Dr. Ümit Özdağ: Özgür Özel ne açıklayacak diye merak ettim. Benim gündeme getirdiğim troll ordusunun detayları. Gerçekten iyi bir çalışma yapmış tebrik ediyorum kendisini. Devlet kaynakları ile Süleyman Soylu için bir troll ordusu kurulmuş. Yakın akrabaları da bu işin içerisindeler. Devlet memuru yapılmışlar. Süleyman Soylu bugünkü yapısı ile Türkiye’nin milli güvenliği, dış ilişkileri için büyük bir tehdit oluşturuyor.
AKP için de bir tehdit oluşturuyor. Devlet kaynaklarını kullanarak İçişleri bakanı olduğu süre içerisinde öyle bir özel arşiv oluşturdu ki bu özel arşiv sayesinde Erdoğan’ın bile kendisini görevden almasını engelliyor. Devlet Bahçeli’nin bir desteği vardı ama o da çekilmiş durumda. Esas mesele; elindeki o büyük arşiv. O arşivde bazı siyasetçilerin siyasetten tasviye olmasını, kenara çekilmesini sağladı. Damadı siyasetten tasfiye eden Süleyman Soylu’dur. Adalet bakanının görevden alınmasında Soylu’nun büyük etkisi olmuştur.
“Erdoğan Bir Daha Aday Olamaz”
Erdoğan bir daha aday olamaz. Kafadaki plan ne biliyor musunuz? “Bu birinci dönemim, 2023 – 2028 ikinci dönemim. 2028’de seçimi parlamento ile yenilersem 2033’e kadar cumhurbaşkanı olurum.” Teorik olarak mümkün mü? Evet. Şundan emin olun; eğer CHP ve İyi Parti daha kendi adaylarını belirlemeden 360’ı tamamlayacak şekilde Meclis’te destek olur ve seçim tarihinin erkene alınmasını sağlarlarsa Erdoğan’a payandalık etmiş olurlar.
“Amaçları İzzet Ulvi Yönter’in Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanlığına Taşınması”
2005 – 2006 senesinde Silifke’ye gittim arkadaşlarımla birlikte. MHP genel başkanlığına adayım. Silifke’de bir otele girdim. Yanımda arkadaşlarım var ve birden bize ağır bir saldırı başladı. Onlarca genç ortaya fırladılar. Benim üzerime bir genç fırladı. Benim de belim de tabancam vardı, ruhsatın tabancamı çektim. Üzerime gelen çocuğa yönelttim ve horozu da kaldırdım. O anda karşımdaki çocuğun 17 yaşında olduğunu gördüm ve silahı hemen indirdim
Bu saldırıyı düzenleyen Silifke Ülkü Ocakları Başkanı ödül olarak Ankara’ya ülkü ocakları genel merkezine alındı. Böyle saldırılar bana, başka arkadaşlara, başka siyasetçilere, gazetecilere geçtiğimiz yıllarda oldu. Son dönemde de yoğunlaştı. En son bu saldırılar bir cinayetle neticelendi ve Sinan Ateş öldürüldü.
Devlet Bahçeli ne derse desin bu olayın içindeki kişilerden bir tanesi polis tarafından bir MHP milletvekilinin, Mersin milletvekili Olcay Kılavuz’un evinden alındı. Doğru mu?
Olcay Kılavuz, Milliyetçi Hareket Partisi içerisinde bir ekibin elemanı mıdır? Evet, bir ekibin unsurudur. Kimdir bu ekip? İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın bunlar bir ekiptir. Birlikte hareket ederler. Amaçları da İzzet Ulvi Yönter’in Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanlığına taşınmasıdır. Bunun için bu ekip şu ana kadar ülkücü hareket üzerinde, MHP üzerinde etkili olabilecek bütün eski ülkü ocakları genel başkanlarını sırası ile partiden tasfiye etmiştir.
Sinan Ateş, bu ekiple birlikte hareket etmediği için bu ekip tarafından hedef alındı. Neticede görevden alındı. Görevden alındıktan sonra da bu arkadaşla ilgili her zaman yapmış oldukları iftira kampanyasını yapmaya başladılar.
Atış Talimleri Yapılan Çiftlik, 15 Temmuz Gecesi Soylu’nun Yanında Olan Mafya Lideri
Bunun geleceği belliydi. Efendi Barutçu, MHP’nin önemli eski isimlerindendir ve hala mı MHP üyesidir Efendi Barutçu. Sinan Ateş’in de ağabeyi. Küçüklüğünden beri beraberler. Mersin’de Sinan’a çok yakın eski Mersin Ülkü Ocakları başkanına bir saldırı düzenlettiler. Ailesinin yanında bankadan para çekerken 3 kişi saldırıyorlar. O da çekiyor birisini yaralıyor, birisini öldürüyor. Bu olay olunca bir kanlı çatışmaya dönüşeceğini herkes gördü.
Efendi Barutçu, mektup yazdı Devlet Bahçeli’ye ve dedi ki, “Olcay Kılavuz’la Sinan’ı bir araya getirin. Çünkü bu iş artık kanlı bir hesaplaşmaya doğru gidiyor.”
Rahmetli Sinan Ateş de,“Benim kalemimi kırmışlar ama Devlet Bey benim öldürülmeme izin vermez” diyor yakın bir arkadaşına. O da biliyor bunu, kendisine yönelik bir saldırı olacağını.
Şu ana kadar 17 kişi tutuklanıyor. 14’ü uyuşturucu kullanıyor bunların. Ankara’ya nasıl geliyorlar? İstanbul’dan iki polis özel harekatıyla geliyor. Bu polis özel harekatçılardan bir tanesi polis özel harekatçı olmanın ötesinde bağları olan bir alan bir adam. Polis özel harekatçı da değil.
Oradaki kişilerden birisi de bana haber verdi. Bu bizden ama değil aynı zamanda. Sonra Ankara’ya geliyor. Ankara’da bir mafya liderinin çiftliğinde atış talimleri yapılıyor. Mafya liderinin 15 Temmuz gecesi Süleyman Soylu ile birlikte TRT’ye giden ekipte oldu biliniyor. Bakın şimdi ortada çok alçakça bir siyasi cinayet var.
Ben ortadaki olayı ve aradaki bağları görüp yorumluyorum. Arkadaşlar gidin ifadenizi verin. Evinizde bulunuyor bu adam. Polisler geldiği zaman polislere “Sen git sahibin gelsin” diye polisleri azarlıyor bir milletvekili. Dört gün önce de İçişleri bakanı ile görüşüyor. Bu ekip İçişleri Bakanına çok yakın bir mafya liderinin çiftliğinde atış talimi yapıyor.
“Biz, Nasıl Bir Seçim Sürecine Giriyoruz?”
Zor bir seçim sürecine giriyoruz. Türk halkı gerçekten bıkmış durumda. Önemli olan muhalefetin Türk halkına karşı dürüst davranması. Biz, Zafer Partisi olarak dürüst davranıyoruz. 6’lı masanın Türk halkına karşı dürüst davranmadığını görüyoruz. Neden? Bakın, ithal seçmen getiriliyor. Afganlara, Suriyelilere vatandaşlık veriliyor. Sadece 464 bin Suriye doğumlu vatandaş Temmuz itibariyle var. Bunlar oy kullanacak. Gelin, bunlara 10 sene oy kullanmama konusunda bir yasa geçirelim. Bir teklif verdik Zafer Partisi olarak fakat ne İyi Parti destekledi ne de CHP destekledi.
“1921 Anayasası ile Hareket Ediyorlar”
1921 anayasası ile hareket ediyorlar. 1921 anayasası ile hareket etmek demek, 1924’te kurulan cumhuriyete karşıyız demektir. Milli ve üniter devlete karşıyız demektir. Biz, Zafer Partisi olarak 1924 anayasasından hareket ediyoruz.
6 parti yazdı bunu, “Biz 1921 anayasasından hareket ediyoruz” dediler. HDP ve AKP 1921 anayasası diyor. Mehmet Uçum, “Kurtuluşa evet, kuruluşa hayır diyoruz” diyor. Şimdi buna millet ittifakı da eklendi. 31nci sayfada din ve vicdan hürriyeti bölümünün altında diyorlar ki bundan sonra herkes yasal kamusal yaşama eşit ve kendi kimliğiyle katılacaktır. Eşit yurttaş, eşitlikten kasıt o, ve kendi kimliğiyle. Bu cümlenin Türkçesi ne? Etnik ve mezhepsel hakları tanıyacağız demek. Bunun üzerine Babacan, “Biz, Türk kimliğini kaldıracağız” diyor.
Meral Akşener ne diyor, “Erdoğan açılımı yapamadı. Biz açılımı yapacağız. Kürtlerle oturacağız konuşacağız Erdoğan’ın yapamadığını biz yapacağız diyor. Meral Hanım, zerre kadar dürüstlüğünüz varsa seçimlerden önce İyi Parti seçmenine, PKK ile veya HDP ile masaya oturduğunuz zaman neleri vermeye kararlısınız, neleri vermezsiniz?
“Helikoptere Atlasam, Kandil’e Gitsem?”
Meral Akşener bana şunu söyledi, “Helikoptere atlasam, Kandil’e gitsem. Cemil Bayık’a ve Duran Kalkana ne istiyorsunuz anlatın da konuşalım?” desem ne olur dedi. Ben de dedim ki, “Şaka mı yapıyorsun ya senin göz altını alırlar, bağlarlar ve bir mağara atarlar. Aradan bir süre geçti yine aynı soruyu sordu. Bunu ciddiye almamıştım ve üzerinde durmamıştım ama Meral Akşener seçimden sonra “biz açılımı yaparız” deyince açılımın bir tek muhatabı vardır; HDP-PKK. Kimse kimseyi kandırmasın. Meral Akşener HDP ve PKK ile masaya oturmaya, açılıma karar vermiş.
O zaman bu halka söyleyeceksin, “Ey, İyi Partililer ben masaya oturduğum zaman şunları vermeye hazırım, şunlardan da vazgeçmem.” Tamam, İyi Partililer de bilsinler. Ona oy versinler ve karar versinler.
Biz, Zafer Partisi olarak diyoruz ki, “1924 anayasasının milli üniter ve laik devlet yapısından taviz vermeyiz.”