Memorial Hizmet Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Selma Salman, sivilcenin sebepleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Sivilceler cilt yüzeyinde kalıcı izlere neden olarak hastalar için önemli bir sosyal sıkıntı oluşturmaktadır olduğunu söyleyen Uz. Dr. Selma Salman, “Sivilceler cildin yağ bezlerinin normalden fazla yağ (sebum) üretmesi, ölü hücrelerin atılamaması ile gözeneklerin tıkanması, p. acnes adı verilen bakterilerin çoğalması ve sonuçta oluşan yangısal olaylar nedeniyle görülmektedir. Sivilceler hakkında bilinçli olmak korunmada önemli bir yere sahiptir. Sivilce ile ilgili bilinmesi gerekenler şöyle sıralanmaktadır.” şeklinde konuştu.
Sivilcelerin %80-90’ı genellikle ergenlik döneminde çıkar. Bunun sebebi ergenlik dönemde hormonların etkisi ile artan yağ salınımıdır diyen Uz. Dr. Selma Salman, “Ancak erişkin sivilcesi dediğimiz ve 25 yaşından sonra da başlayan akne tipi de bulunmaktadır. Bu dönemde çıkan sivilceler kişilerde hormonal bozukluklar olabilir. Ayrıca sivilcelerin oluşmasında ailesel yatkınlığın da etkisi bulunmaktadır” diye konuştu.
Sivilceler genellikle yüzün özellikle alın, çene ve yanak bölgesinde çıkmaktadır diyen Uz. Dr. Selma Salman, sözlerine şöyle devam etti:
“Özellikle çene bölgesine yoğunlaşan sivilcelerin hormonal olma ihtimali yüksektir. Bu hastalarda özellikle adet düzensizliği, tüylenmede artma varsa mutlaka hormon tetkiklerine bakılmalıdır. Bunun dışında alın, yanak, omuz sırt üst kısımlar ve göğüs gibi yağ bezlerinin yoğun olduğu bölgelerde de sivilce ortaya çıkmaktadır. Yüzde görülen aknelerin tedavisi sivilcenin şiddetine göre belirlenir. Hafif şiddetli ve siyah noktaların ön planda olduğu sivilce probleminde topikal retinoidler, benzoil peroksit, azeleik asit, salisilik asit gibi etken maddeleri içeren sürme tedaviler kullanılır. Orta şiddetli, iltihaplı sivilcelerden zengin akne probleminde sürme tedavilerin yanında ağızdan antibiyotik kullanımı da önerilir. Şiddetli, iz bırakan, derin-kist yapan ve diğer tedavilere cevap vermeyen sivilce probleminde ise ağızdan alınan A vitamini türevi bir ilaç tedavisi önerilir. Hormonal tedavi de altta yatan hormonal durum varlığında ya da hiperandrojenizm bulguları olan tüylenme artışı gibi ek bulgular varlığında kullanılmaktadır.”
Sivilceler tedavi sonrası yeniden nüks edebileceğini söyleyen Uz. Dr. Selma Salman, bu durumun çoğunlukla sebebi tedavinin erken kesilmesinden kaynaklı olabildiğini ve tedavi bitiminden sonra cilt bakımına dikkat edilmemesi, hormonal problemlerin varlığı başka sebepler olduğunu belirtti.
Sivilcelerin tedavileri hastaya göre planlandığını bu nedenle bazı akne hastalarına antibiyotik tedavisi uygulandığını belirten Uz. Dr. Selma Salman, “Orta şiddette ve iltihaplı sivilcelerin baskın olduğu akne probleminde sürme tedavilerin yanında ağızdan antibiyotik tedavisi de verilmektedir. Antibiyotik direnci gelişmesini önlemek için ağızdan alınan antibiyotikler tedavide tek başına değil sürme tedaviler ile kombine edilerek uygulanır.” dedi.
Fast food tarzı beslenme, süt ve yüksek glisemik indeksli beslenme tarzı sivilce riskini tetiklediğini söyleyen Uz. Dr. Selma Salman, az yağlı, sebze ağırlıklı Akdeniz tipi beslenme sivilce riskini azalttığını kaydetti.
Cilt bakımı sivilce riskini azalttığını belirten Uz. Dr. Selma Salman, şöyle devam etti:
“Akneye yatkın kişiler sabah akşam jel formunda bir yıkama ürünü ile yüzü yıkanmalı, gözenekleri sıkılaştırmak ve kalan kiri temizlemek için toniklemeli ve son olarak akne karşıtı etken maddeler içeren su bazlı bir krem ile yüzü nemlendirilmelidir. Yüze sert kese yapılmamalıdır. Sert peeling yapan ürünler haftada 1-2 seferden fazla kullanılmamalıdır.”
Tedavisi aksatılan sivilceler yüzde izlere neden olabileceğini söyleyen Uz. Dr. Selma Salman, “Sivilce izleri deri ile aynı seviyede ya da çukur izler şeklinde olabilir. Deri ile aynı seviyede olan izler için derinin üst tabakasının soyulması şeklinde olan kimyasal peeling, enzim peeling, karbon peeling gibi dermokozmetik işlemler yeterli iken; çukur izlerde cilt atında kolajen üretimini tetikleyen Altın İğneli Radyofrekans, Dermapen, PRP uygulaması, Mezoterapi, Fraksiyonel lazer gibi tedaviler önerilmektedir.” diye konuştu.