Belli günlerin geçişi , zaman dilimlerini yaşamak bizlere ; Dünya’ da kaçsakta , ahirette kaçamıyacağımız cezası kesin ama istinafı , temyizi olmayan hesap günlerini daha fazla hatırlatıyor. Hiç ölmeyecekmiş gibi ,Dünya gaileleriyle uğraşırken bir tarafa da , ahret emniyetimizi sağlayacak şeyleri mutlaka koymalıyız… Yalan söylememeliyiz , sözümüzü tutmalıyız , emin olmalıyız , hak hukuk ve adalet tarafında durmalıyız. Mazlûmun hakkını , zalimden esirgemeliyiz , korumalıyız. Zulmedenin karşısına dikilip , dilsiz şeytanlıktan arınmalıyız. Dünya kaynaklarını sadece bizim için oluştuğunu zannedip , israf etmemeliyiz. Daha sayacak , hepimizin az çok problemli olduğu o kadar çok konu var ki , Yaradan hepsinden bizleri korusun. Karşısına çıktığımızda başımızı öne eğdirmesin. Amel Kitabını sağ taraftan alanlardan eylesin… Merhabalar olsun can kardeşlerime…
Yukarda yazdıklarımı niye yazdım. Bu durumlarla alakalı olmayan kişileri deşifre edip , toplumdan ayıklayabilmek için yazdım. Bunlar , genellikle karşımıza , politikacı kimliğiyle çıkıyorlar. Bir Ülke’ de ki politikacıların , dürüstlüğü tartışılır hale gelmişse , sözlerinin hiç biri doğru değilse , bugün dediklerini yarın yalanlıyorlarsa , ciddi sıkıntılar var demektir. Hal böyle olunca da vatandaşa düşen tek görev , hakemlik zamanı geldiğinde , habis hale gelmiş kısmı kesip atmaktır. İşte seçimler bu yüzden önemlidir. Yirmi yıldır vermeyen ama sürekli alan , üstelik bir türlü doymayan , bunu da , muhtelif istismarlarla uzun süredir yapabilen bir sistemi taşıyabilmemizin imkanı artık kalmamıştır. Halk tabiriyle bıçak kemiğe dayanmış durumdadır.
Bir Dünya kupası daha geldi geçti. Arjantin’in kazanmasını istiyordum , dileğim tuttu. Evlerimizde ekranların karşısına geçerek bu heyecana ortak olduk , yaşadık. Gel gör ki birileri de Devlet Uçağı ve imkanlarıyla gidip final maçını , canlı olarak izledi. Kaç kişi gitti , bu seyahat milletin sırtına kaça patladı kimse bilmiyor ama , bu sebepten , pazar artıklarını karıştıracak ilave yüzlerce kişinin daha oluştuğunu biliyor ve düşünüyorum…Hazreti Ömer’ in adaletini savunup , onun davranışlar demetini istismar ederek iş başında kalmaya çalışan kimselerin 85 Milyona karşı oluşan , kul hakkı dağlarına her gün yeni bir silsile daha ekleniyor… Devlet’ in mürekkebiyle , kendi mürekkebini ayrı tutan , özel yazışmalarda kendi malını kullanan adalet timsali , halifemiz Hz Ömer bu olup bitenler karşısında , mezarında rahat uyuyabiliyor mudur. Onu rahat uyutmayanlar , her gece yaptıklarını muhasebe ediyorlar mı. Yoksa , Kul hakkı konusunda muafiyetleri mi var. Ahrette de dokunulmazlıkları geçerli mi olacak… Orada da ,Dünya’ da ki faniler gibi , bütün ruhlar alemi , melekât, ona dokunabilmek için kıyasıya mücadele edecekler mi. Yoksa bütün iş , zebanilerin sırtına mı binecek. Bunların cevabını bilmek için allame olmaya gerek yok. Kim Cenab-ı Allah’ ın dediklerini yapmış ve de sünnete uymuş veya uymamış , zaten bellidir… Vay haline ki , Yaradan’ dan görünüp ona karşı çıkanlara , sünnet ehli gibi davranıp , sünnet tanımazlara , münafıklara…
Geldik gene , ” Demiştik ” bölümüne Eski yazılarımı okuyanların hatırlayacağı üzre , petrol ve doğalgaz müjdelerinin gırla gideceği dönemlere girmek üzere olduğumuzu yazmıştım. Sağolsunlar bir gün bile beni mahçup etmediler. Ola ki , nereden biliyordun diyenlere bir kaç örneği de hazırladık… 2014 te , Yurda kırk yıl yetecek , Diyarbakır kaya gazı mı dersiniz ,
2007 deki Tuz Göl’ ü dogalgazı , Manisa Petrolümü dersiniz , yoksa , 2009 seçimlerinde , Manisa , Niğde , Diyarbakır ve Antalya’ da bulunan petrolleri mi dersiniz… O kadar çoklar ki hangi birini yazayım…Sicil bunca bozuk olunca , mevcuda şüpheyle bakmak gerekiyor… İşin birde başka boyutu var. Gene eski yazımı okuyanlar hatırlar , Dünya sistemleri bizim 800-900 milyar metreküp gaz bulduğumuzu açıklamışlardı. Hükümet , O zamanlar 300-400 milyarla yetindi. Geri kalanlar , muhtelif seçimlerin müjde kadrosunda yedeğe bırakıldı. İşte bu yeni gibi gösterilen 50-60 milyar metrekübü bu şekilde değerlendiriniz… Göz ardı edilmemesi gereken başka bir durumda , bu gazın tamamı sanki bizimmiş gibi lanse ediliyor… Kimlerle , ortağız , çıkartma ve boru döşeme işi kaça kime verildi gibi konuları , araştırmacı özelliğiniz bozulmasın diye sizlere bırakıyorum… Gaz bir şekilde , seçim öncesi mutlaka gelecek ama sakın , sizler gaza gelmeyin.Gaz yerine gaz salgılayanları da fazla kaale almayın…Netice , vatandaş olarak ne kazanacaksınız ona bakın. Birileri Londra’ da birkaç sokak daha alabilir miyim diye ellerini oğuşturuyor…
Hatırlayınız… Sahip , efendimiz ne diyordu. ” Bu işin siyasi faturası olsa bile , çıkarmam ” peki ne oldu da EYT yi , hiç bir şart getirmeden , çıkardınız…Anketler canınızı mı sıkıyor. Yandaş şirketlerin AKP %50 lerin üzerinde dediğine sizde mi inanmıyorsunuz… Her ne derse densin , direnen kazandı ve hakkını söke söke aldı. Demokrasi işte böyle birşey…Darısı , kuru ekmeğe muhtaç hale getirilen , sindirilmiş ve pıstırılmış zavallıların başına… Demokratik hakları için , yasalar çerçevesinde direnen , üretimden , oy vermeden vs gelen güçlerini sonuna kadar korkmadan kullananlar , Ergeç muratlarına ererler. Unutmayın ki , toplu atarsa yürekler , onu top bile sindiremez… Ama sizler , Allah’ la aranıza giren madrabazların esiri olursanız , kuru ekmeği lüks bellersiniz , çoluğunuz çocuğunuzda kimler tarafından bel..nir bilemem , ancak gazetelerden öğreniriz…
Ne kadar yazmak istemesem de , içim elvermedi. Finalde karşıma dikildi… Pırıl , pırıl bir genç. İstikbal vaat eden bir akademisyen…Türk-İslâm sentezini içine sindirmiş müstesna bir fert… Birileri Cuma’ yı ve Cami’ i propoganda merkezi gibi kullanırken , O sadece ibadet için gitmiş… Hamza gibi huşû içinde namazını kılmış , Alparslan gibi dışarı çıktığında , kahpe Bizans tuzağına düşürülmüş…Eski Ocak Başkan’ ımız , şehit edildi…O artık şehadet şerbetini içen Ülküdaşlarının Başkan’ı… Kimse onlara ” Ölü ” demesin… Tek teselli noktamız , en azından herhangi bir bozkurt işin içinde değil. Azmettiriciler ki hepsi tek tek biliniyor ve biliyorum , işi bir kaç çakala teslim etmişler… Bu yüzden Bursa’ da onbinlerce kişi ” Bozkurtlar burada , çakallar nerede ” diye haykırdı…Çakallar nerede bilemem , zaten cevapta veremiyorlar ama , ” Bozkurtlar nerede ” ye cevap verebilirim… Buradayım…
Buradayız…Benim canım Ülküdaş’ larım , heryerdeyiz… Hadi hep birlikte yemin edelim… Çakallar temizlene ne kadar , durursak , Gök girsin , kızıl çıksın…
Hepiniz Yüce Yaradan’ ıma emanetsiniz. Hoşça kalınız…