Öyle görünüyor ki Yunanistan arkasına aldığını sandığı destekle şımarıyor. Akdeniz’de büyük bir sorun var görünüyor. Savaşa neden olabilir mi; sanmıyorum ama bu tamamen Yunanistan’ın tavrına bağlı.
Ne yazık ki Türk dış politikası bugüne kadar “Politik dil, diplomatik zekâ ve diplomasi” yerine hep “Ver kurtul” politikası takip etmiştir. Ege’deki 23 adadan 16 tanesi Yunanistan tarafından silahlandırırken Türkiye’den tek tepki olmamıştır. Bu tepkisizliği ne yazık ki, “Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’nin” taşınmasında da yaşadık, Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesi olayında da!..
Türkiye ile Yunanistan arasında “Ege Kıta Sahanlığı” sorunu süregelmektedir. Türkiye 1995’te Kıta Sahanlığının Yunanistan tarafından 12 mile çıkarılmasını “Savaş Nedeni” saymış ve dünyaya deklere etmişti.
Yunanistan, Türkiye ile teke tek başa çıkamayacağını çok iyi bildiği için hep son anlarda geri adım atmıştı.
Şimdi şartlar değişmiş görünüyor. Libya’da Hafter’in doğu Libya’sı, Mısır, FİLİSTİN, İsrail, Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti, BAE, Suudi Arabistan, Fransa, İtalya Yunanistan’ın yanında yer alarak bize karşı güçlü bir ittifak oluşturmuşlardır. Bizim ihlaslı (!) elçilerimiz bu ülkelerde ne iş yapıyorlar?
Akdeniz’de kıyısı olmayan BAE ile S. Arabistan neden İsrail’le birlikte Yunanistan yanındalar?
Bizim Arap ve ümmet kardeşliğimize karşı bir tedbir olabilir mi? Yoksa Türkiye’nin bölgede oyun kurucu bir güç olmasından mı rahatsızlar?
Yıllardır bizim Arap kardeşliğimiz ve ümmet birliği saflığımız ne olacak? Biz değil miydik, Arabistan’ın yağ tulumu kralı öldüğünde ulusal yas ilan edip bayraklarımızı yarıya indiren?
Türkiye ve özellikle bu iktidar ne zaman dost ve düşmanımızı öğrenecek?
Yunanistan, arkasındaki bu güce dayanarak bize diklenebilecek mi ve nereye kadar?
Ben şahsen anlamış değilim, Suriye ve Mısır ile neden düşman kardeşler olduğu muzu?
Ne yazık ki sıcak savaş çanları Akdeniz’de çalmaktadır.
Temennimiz o dur ki, hükümetin efelenme siyaseti yerine diplomasiyi devreye alıp, diplomasi yoluyla dik durarak durumu çözmeye çalışmasıdır.
Her taviz, bir sonraki tavizin habercisidir. Hükümet silahlandırılan 16 adada Yunan yetkilileri mangal yaparken ve Yunan bayrağı çekerken gereken tavrı koymalı idi.
Hükümet, Türk insanını benden – senden, laik-antilaik, % 50’yi evde zor tutuyorum, illet-zillet, çamur-çukur, Fetöcü diye bölmek yerine: bir ve beraber tutup, safları sıklaştırmak ve karşı safta delikler açıp; Yunanistan yanında olanları yanımıza müttefik olarak almak zorundadır.
Suriye’yi yanımıza almak, İtalya, Tunus, Malta, Mısır gibi Akdeniz ülkeleriyle diplomasiyi geliştirip, Akdeniz’deki zenginliklerin hakça bölüşümü teminatını vermeliyiz..
Hiç sorduk mu, Rusya, İngiltere ve ABD’de neden bu soruna sessizler? Bu ülkeleri ya yanımıza almalı ya da en azından tarafsız kalmalarını sağlamalıyız. Yunanistan’ı şımartan ülkeleri devreden çıkarmalıyız.
Yunanistan şımarıyor, Yunanistan kaşınıyor. Kurtuluş Savaşı’nda yediği tokadın tadını mı özledi acaba? Rusya’dan alınan S-400’leri şimdi aktif edip kullanmayacaksak ne zaman kullanacağız? Biz 83 milyon olarak bu konuda her şeyimizle: devletimizin, hükümetimizin ve şanlı TSK’nın yanındayız.
Tanrı Teâlâ yâr ve yardımcımız olsun.
Esen kalınız.
NOT: Yoksa Sn. Erdoğan içine düştüğü bunalımdan kurtulmak için 1 saatliğine de olsa savaş mı istemekte?