PwC Türkiye ve ULI (Urban Land Institute) tarafından 20 Avrupa ülkesinde gerçekleştirilen araştırma, gayrimenkul sektörünün 2023’teki olası gelişmelerine ışık tutuyor. Gayrimenkulde Gelişen Trendler – Avrupa 2023 başlıklı rapora göre sektörde güven ve kârlılık beklentilerinin düştüğü kaydediliyor. Bu durum iş dünyası, politika ve gayrimenkul sektörüne yönelik çeşitli göstergelerle ilgili yaygın olan sektör endişelerini yansıtıyor. Tedarik zinciri kesintileri, ekonomik istikrarsızlık gibi faktörlere bağlı olarak katılımcıların %79’u küresel, %68’i de bölgesel pazarlardaki belirsizliklerden endişe duyuyor.
“Gayrimenkul fiyatlarındaki artışın önümüzdeki dönemde de sürmesini bekliyoruz”
Aktif portföyüyle Türkiye’nin önde gelen ticari gayrimenkul yatırımcılarından biri olan Güner Group ise yönettiği ticari gayrimenkuller ile uzun vadede değer kazanmış ve kazanacak birçok gayrimenkul yatırımını geliştirme amaçlı projelerini sürdürüyor. Bu sayede hem gayrimenkul yatırım alanlarını güven odağında cazip hale getiriyor, hem de yerel pazarın trendlerine yön veriyor.
Gayrimenkul yatırımlarının amacının portföyündeki gayrimenkullerden kira ya da alım satım yoluyla gelir elde etmek olduğunu aktaran Güner Group Yönetim Kurulu Üyesi Furkan Güner, konuyu şu sözlerle değerlendirdi:
“Pandemi sonrasında Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünya genelinde ekonomik kalkınmaya dair çalışmalar sürerken, Rusya – Ukrayna savaşının etkileriyle mücadele ediliyor. Bunun yanı sıra 2023’te beklenen resesyon tehlikesi, enflasyon konusunda endişe yaratıyor. Bu doğrultuda gayrimenkul fiyatlarındaki artışın önümüzdeki dönemde de süreceğini öngörüyoruz.”
“Gelişmeye daha açık bölgeleri tercih ediyor”
Türkiye’nin seçim dönemine girmesiyle birlikte tüm beklentilerin seçimle ilgili kredi ve sübvansiyonlarla bağlantılı olacağını belirten Furkan Güner, “Ülkemizdeki mevcut tabloya baktığımızda enflasyonist etkiyle birlikte gayrimenkul fiyatlarındaki artışın devam edeceğini düşünüyoruz. Fakat bu artış yine de 2023’ ün ilk yarısında kredilerin daha fazla kullanılarak artması, ikinci yarısında ise kredi borçlarından dolayı düşüş bekliyoruz. Gayrimenkul yatırımı yapacaklara, İstanbul’da fiyatların doygunluğa ulaştığı yerlerden ziyade, gelişmeye daha açık bölgeleri tercih etmelerini tavsiye ediyorum. Biz de bu düşünceyle projeler geliştiriyor ve portföyümüzdeki ticari gayrimenkuller ile uzun vadede değer kazanmış ya da kazanacak yatırımları geliştirme amaçlı hareket ediyoruz. ” dedi.
“Türkiye’nin dört bir yanında yatırımları devam ediyor”
Türkiye’nin çeşitli yerlerinde proje geliştirdiklerinin altını çizen Güner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Furkan Güner, “Başta İstanbul olmak üzere ülkemizin birçok bölgesinde faaliyet gösteriyoruz. İstanbul’da özellikle Başakşehir, Bahçeşehir ve Çatalca lokasyonlarında arsa, ticari mülk, daire yatırımları devam ederken, Ankara Çankaya’da konut, Gölbaşı’nda villa sitesi, Keçiören’de ticari mülk yatırımları ile yatırım çeşitliliği konusunda yoğun çaba gösteriyoruz.” dedi. Turizm, sağlık ve enerji sektörlerinde sürdürülebilir projelerin üretilmesi konusunda da Tekirdağ, Çanakkale, Eskişehir, Kahramanmaraş’ta da mevcut projelere devam edildiğini belirterek hali hazırda sahibi oldukları gayrimenkuller arasındaki ticari mülk yatırımlarını kurumsal firmalara kiraladıklarını, arsa yatırımları ve inşaat projeleri kapsamında yapılan muhtelif çalışmalar ile süreklilik sağladıklarını ifade etti.
Sözlerine devam eden Furkan Güner, özellikle yabancı yatırımcılara yönelik olarak, Bodrum, Yalıkavak, Gümüşlük, Muğla Milas, Datça, Dalaman, Köyceğiz, Dalyan Balıkesir Ayvalık, İzmir Foça turizm bölgelerinde yatırım ve projelerinin devam edeceği sinyalini verdi.
“Yatırım çeşitliliğini sadece gayrimenkul yatırımlarından oluşmuyor”
Gayrimenkuldeki hizmetlerini yalnızca yatırımlarıyla sınırlı tutmadıklarını söyleyen Güner Group Yönetim Kurulu Üyesi Furkan Güner, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“Tüm projelerimizin yanı sıra yazılım alanında da yatırımlar yapıyoruz. Son olarak Türkiye’nin tadilat platformu olacağına inandığımız e-tadilat web yazılım projemizin de sonuna yaklaşmaktayız. Ayrıca Türkiye’nin önde gelen enerji firmalarıyla Güneş Enerji Sistemleri ile Katı ve Biyolojik Atıkların Elektrik Enerji Üretimleri konularında da ortam yatırımlar yapmak adına AR-GE çalışmalarımız devam ediyor. Gelecek dönemde de hizmet alanlarımızı genişletip, ülkemizde ortaya çıkan tüm koşulları herkes için faydaya dönüştürmeyi hedefliyoruz.”