Bakan Akar’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Dost ve müttefik 9 ülkeden heyetler geldi. Gördüler, baktılar, ettiler ve büyük bir memnuniyetle ayrıldılar. Basın mensuplarını götürdük. ‘Gözlerimize inanamıyoruz, bunu başkası söylese inanmazdık’ dedi.
Mehmetçiğin emeğine saygı gösterilmesini bekliyoruz, başka bir şey istemiyoruz. Mehmetçik gerçekten orada büyük ve örnek bir düzeyde çalışmalarını sürdürüyor. Bir tarafta eksi 39 derece, bir tarafta artı 44 derece. Dolayısıyla bu 83 derecelik alanda ve 9 metreye varan kar kalınlığında Mehmetçik gerçekten büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla kendisine verilen görevi, arazinin zorluğuna, hava şartlarının zorluğuna bakmaksızın büyük bir başarı yerine getirdi, getirmeye devam ediyor.
Terörle mücadelemiz yoğun bir biçimde devam ediyor. 2013-2015 arasında çözüm süreci sürdürüldü, teröristler tarafından bu süreç istismar edildi. Bunun üzerine 24 Temmuz 2015’ten itibaren büyük çaplı operasyonlarımız başladı. Dağlarda Mehmetçikle baş edemeyenler, Çukur operasyonlarına yeltendi. Bunlarda da cevabı verildi. Irak ve Suriye’nin kuzeyinde mücadele sürüyor. Bunların peşini bırakmadık, bırakmayacağız. Bunun herkes tarafından anlaşılmasını istiyorum. Çünkü eğer böyle bir şey yaparsak bunlar yarın bir gün toparlanıp, ülkemizin başına bela olabilirler. Bunları kaynağında yok etmek amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Başta Irak ve Suriye olmak üzere tüm komşularımızın hudutlarına saygılıyız. Onların egemenlik haklarına saygılıyız. Fakat diğer taraftan da komşularımızın bizi anlamasını bekliyoruz.
Tek gayemiz de teröristleri etkisiz hale getirmek. Girilemez denilen yere Mehmetçik girdi, çıkılamaz yerlere çıktı ve çıkmaya devam ediyor. Onların sözde inlerini, korunaklarını, sığınaklarını Mehmetçik yıktı, yıkmaya devam ediyor ve yıkacağız inşallah. En son teröristi etkisiz hale getirinceye kadar mücadelemiz devam edecek.
Irak’ın kuzeyinde bu çalışmalar yapılırken diğer taraftan da Suriye’deki gelişen askeri ve siyasi durumlar çerçevesinde bir kısım teröristler PKK’dan hiçbir farkı olmayan PKK’lılar, YPG’liler burada yuvalandılar. Burada kendilerince birtakım plan, programlar yaptılar ve bu terör koridoru inşa etmeye çalıştılar. Biz buna en başından itibaren asla müsaade etmeyeceğimizi söyledik ve çok şükür teröristler orada kazdıkları çukurlara gömüldüler.
Bizim oradaki mücadelemizi bilinçli olarak çarpıtanlar var. Bizim oradaki mücadelemiz sadece ve sadece teröristlere karşı. Oradaki masum insanlarla hiçbir şekilde bizim sorunumuz olmadığını, hiç kimsenin etnik, dini kimliğiyle alakalı olmadığımızı, bunlara karşı herhangi bir tavrımızın olmadığını, tek hedefimizin teröristler olduğunu tekrar tekrar ifade etmiş olmamıza rağmen maalesef bazı odaklar bunu çarpıtmak suretiyle başka yönlere çekmektedirler. Türkler ve Kürtler kardeştir. Bizim bu konudan hiçbir şüphemiz yok.
Geçtiğimiz günlerde Moskova’da Suriye toplantısı yapıldı. Sayın Fidan’la birlikte katıldık. Terörle mücadele konusunda taviz vermeyeceğimizi açık bir şekilde koyduk ortaya. Diğer taraftan da ülkemizde 4 milyon civarında Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz.
Moskova’da Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yaptık. Terörle mücadeleden başka amacımı olmadığını ortaya koyduk. Kendi pozisyonumuzu ortaya koyduk. Biz elimizden geldiğince barıştan yana olduğumuzu kendilerini söylüyoruz. Diğer taraftan da ülkemize sığınanlara karşı yapılan tecavüzlere, tacizlere karşı hiçbir zaman susmayacağımızı, yeri ve zamanı geldiğinde uygun yerde yapılması gereken ne varsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Orada milyonlarca ton tahıl dururken, diğer taraftan da özellikle Afrika’da bir sürü insan aç, açık bekler haldeydi. Burada Cumhurbaşkanımızın çizdiği çerçevede bizim diğer savunma bakanlarıyla yaptığımız çalışmalar sonucunda çok şükür 23 Temmuz’da imzalanan anlaşma çerçevesinde şu ana kadar 17 milyon tona yakın takıl, Karadeniz üzerinden ihtiyaç sahiplerine sevk edildi.
Yunanistan’la ciddi sorunlarımız var. Bunları diyalogla çözülmesi için gerçekten azimle çalışıyoruz. Maalesef bunların hiçbirine komşumuz Yunanistan’dan olumlu cevap alamadık, alamıyoruz. İki yıldır bekliyoruz. Gelmedikleri gibi bizi de maalesef kendilerine göre bir takım kavramlarla suçlamaya teşebbüs ediyorlar. Bunların hiçbir anlamı yok, temeli yok. Adaları silahlandırıp statükoyu bozan Yunanistan. Daha dün balıkçılarımıza rahatsız eden Yunanistan. Ateş ettiler.
Diyoruz ki, ‘Güvendiğiniz dağlara kar yağmadan, aklınızı başınıza alın. Ayaklarınız yere bassın. Biz gerçekten samimi olarak dostluk elimizi uzatıyoruz. Bu dostluk elini tutmakta gecikmeyin.’ şeklinde zaman zaman kendilerini ikaz ettik, etmeye devam ediyoruz.”