Bizde dert yükü katar katar.
Hangisine baksan seni önüne katar.
Gidip gideceği yere kadar.
Alır götürür.
***
Bir an kopup da bizden ötelere baktı gözlerimiz.
Önümüzde yaşlı iki kadın:
İkisi de görme engelli.
Yalnızlığın amansız boşluğuna yuvarlanmak istemiyorlar.
Bundan ki içleri dopdolu!
Geçmişlerinde unutamadıkları, hâlen capcanlı duran anılarıyla arada bir yaşadıkları oluyor tabii.
Ama…
Yetinmiyorlar geçmişten taşınan bu anılarla!..
İkide bir takılmış plak gibi ha bire düşünseler de…
Bir başına kaldıklarında, yalnızlıklarına derman olsun diye onlara sarılsalar da…
O anılar ne denli canlarına can katsa da…
Onlarda; bilmedikleri, anlayamadıkları bir eksiklik, bir kopmuşluk, hatta bir unutulmuşluk var gibi…
Yabancılaşmak değil ama…
***
Zamanı yaşamak istemenin coşkunluğu önlerine katarken onları.
Sanırsınız ki bedenlerini sarıp duran bir umut ışığı…
Gelip yakalayacak.
Dudaklarından gözlerine yokuş yukarı çıkar gibi nefes nefese…
Gelip sarılacak ve umar olacak dertlerine.
İşte bundan ki:
Daha iyi, daha güzel ve daha sağlıklı bir yaşam için çabalıyorlar.
***
Üşengeç değiller!
Asla umutsuzluk gelip konaklamamıştır engin gönüllerinde.
Arıyorlar, buluyorlar, başvuruyorlar ve sapına kadar yaşamak istiyorlar.
Gözlerinde yanıp sönmeyen ışığın bir gün parlayacağına inançları tam…
O hevesle, o istekle ve o inanmışlıkla yola çıkmışlar.
Aramaktalar…
Açıklama: Resim Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization)(https://www.who.int/data/gho/whs-2020-visual-summary) sitesinden alınmıştır.