Şu ana kadar yaşadığımız, meğerse hep güzel günler imiş. Biz onların kıymetini bilememişiz… Anadolu’ da bir söz vardır. “Allah bu günümüzü aratmasın” derler. Ne kadar güzel ve doğru bir sözmüş… Evet ısrar ettiniz, beni ekonominin içine çektiniz. O zaman itiraz etmeden oturup yazdıklarımı okuyacaksınız. Kendi düşen ağlamaz… Yok yok unutmadık, herkese Merhabalar…
10 Ağustos günkü Hürriyet gazetesini okurken adeta irkildim. Gözlerime inanamadım. Tekrar tekrar okudum. İki tane haber vardı ki, evlere şenlik. Onları sizlerle paylaşarak başlayacağım… “İş Dünyasından Ekonomiye tam destek” başlığı altına baktım… TOBB’un ölesiye başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, ASO Başkanı, Emine Erdoğan Hanımefendi Hazretlerinin çok çok değerli; Siirt eşrafından Necip Arap Milletine mensup kuzenleri Sn. Gürsel Baran, TİB Başkanı İsmail Gülle, İTO Başkanı Şekip Avdagiç, TİSK Bşk.ı Ö. Burak Akkol gibi nadide ve harika insanlar topluluğu. Ekonominin ne kadar iyi yolda olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Kuzen Efendi, hızını alamayıp, pandemi konusuna da giriyor. Dünyada en iyi durumda olduğumuzu söylüyor… İki şık var. Ya bunlar ya biz rüyadayız… Geçtiğimiz günlerde AKP’nin insan profilini yazmıştım… %70 kesim, “Allah’ım bize para verip te azmamıza vesile olma” diyen şükre kitlenmiş biatçı çoğunluk, diğeri de “Allah’ım, bize daha daha çok ver, yoluna(!!!) harcayalım” diyen safahatın içindeki %20’lik kesim… İşte gazetede her şeyden memnun olanlar bu ikinci kesimim kişileri oluyor… Öbürküler; oluşturulma maksatları gereği, fakirleştikçe, cennette daha fazla nimete ve Huriye gark olacaklarını düşünüp ziyadesiyle hoşnutlar… Gene ikaz ediyorum. Siyaset Mühendisleri bu gerçekleri göz ardı edip olaya yaklaşmasınlar, çabaları beyhude olur… Vaziyet böyle olunca, bunların Ağa’ları da duruma uygun bir fonda, arkasına Ayasofya’yı alarak ahkâmlar kesiyor… “Türkiye tırmanışta” diyor… “Bunlar uzanamadıkları üzüme koruk der” diyor. Size hiçbir şey ifade etmeyen komik şeyler, yukarıda özetlediğim kesime tam ilaç laflar oluyor. Şimdi anladınız mı olayı. Anladınız mı, niye oylar %36’nın altına düşmüyor. Siyaset mühendisleri siz normal vatandaşa göre değerlendirmeler yapıyorsunuz ama tabii ki bu durumdan mütevellitte netice alamıyorsunuz… “Buzdolabı satışları, iki misline çıktı” diyor siz saçınızı başınızı yoluyorsunuz, Yunanistan AB’yi olağanüstü toplantıya çağırıyor. Bunların, buzdolabı stokları çok arttı. Bu gidişle dünyayı ele geçirecekler diyor, onlar “Helal olsun Reyis’e, her eve buzdolabı koymuş” diyor…
Gelelim ikinci habere… Reyis her zaman olduğu gibi direksiyonda… MaşAllah her şeyi kullanabiliyor… Kulak misafiri olduğum bir konuşmadır… “Allah başımızdan eksik etmesin, geçen gün, hızlı tren kullandı” diye konuşuluyordu. Bu direksiyona geçmeler boş yere değil yani… Aynı taktik, Ekskavatör’de de oluşturulmuş… Kumanda kupasına oturmuş, çalıştırır gibi yaparken resimler çekilmiş… Esas takıldığım ise yazısı… “Reyis %100 yerli elektrikli ekskavatörü denedi” %100 yerli…Yerli motor üretildi de bizim mi haberimiz olmadı. Yerli batarya üretildi de biz mi duymadık… Bu aynı yerli araba gibi. Motor Alman, batarya Çin, Şasi sistemi İngiliz vs. kaporta bizim… Ekskavatör de aynı, ama bir zamanların ciddi lider gazetesi olan Hürriyet, %100 yerli diye manşet atabiliyor… Bana da Almanlar gibi bizi kıskanıyor diyebilirler. Ben Türk Milliyetçisiyim. Her şeyin en iyisini yapmak benim hedefim ve arzum. Keşke öyle olsa, ben yalancı çıksam… Ha bu arada, Almanya’nın ticaret fazlası bir aylık 15 milyar € olmuş… Bizim 6 aylık, bütçe açığımızı, moralinizi bozmamak için söylemeyeceğim. Bademlerin eline geçen, basının, Amiral Gemisinin ne hallere düştüğünü görüp, bir basın emekçisi olarak, üzüntülere duçar oldum. Allah bizi İnşAllah tez elden , her konuda işin ehlinin görev başına geleceği günlere ulaştırır inşAllah…
Şimdi gelelim, “İsrail’de neler oluyor”a… Binyamin Netanyahu çok zor durumda… Yolsuzluklar, hırsızlıklar kamufle edilemez hal almış durumda. Halk galeyanda. Hazret, kendini kurtarmak için, “Mescid-i Aksa” kozunu oynamaya başladı. Yahudi fanatikleri, şimdilik gruplar halinde, mescide alınmaya başlandı… Bizim için iyi bir durum olmasa da, netice olarak, orası onların toprağı ve de mekânın eski bir Sinagog oluşu, dogal olarak kendilerine bazı haklar sağlıyor… Ayasofya ibadete açılırken bu konuya değinmiştim. O korktuklarım yavaş yavaş çıkmaya başladı... Atalar ne demiş, “Çalma kapımı, çalarlar kapını” Gerçi burada RTE’nin gram suçu yok. O, ortada dolaşan birçok videoda gördüğümüz gibi olaya hep karşı çıkmış… “Hele bir Sultan Ahmet’ doldurun” demiş. “Orayı açacak kadar, istikâmetimi kaybetmedim” demiş ama gelgör ki, Dünyanın en bağımsız mahkemelerinden biri olan, Danıştay, “Ben CB falan, dinlemem, kanun neyse o” diyerek açılmasına karar verdi… Yargı hükümetin emrine girdi diyenlere , merhaba diyerek yolumuza devam edelim. Dönelim tekrar İsrail’e. Anlaşılan Binyamin, sıkıştıkça, Mescit-i Aksa üzerinden, kendisini kurtarmaya uğraşacak. Bu metot size bireyler çağrıştırıyor mu… Sıkışan liderler dikkatleri başka yerlere çekerek işin içinden sıyrılmaya çalışırlar. Dini motifler veya, savaş halleri arkasına saklanılarak iç gündemin rafa kaldırılması sağlanır… Biz de böyle bir şey var mı… Yok… Ekonomi tırmanışta, bu ara. Vatandaşı biraz tırmalıyor ama oda düzelir… İşsizlik artmış, lakin Berat’ın sözü var “2.5 Milyon kişiye istihdam” diye. Gecikme faizi ilavesiyle 3 milyona çıkartır, buradan da kesin netice alırız… İşsizlik diye bir meselemiz kalmaz… Savaş çıkar mı bilmiyorum. Bana göre çıkmaz ama epey mevzusu olur… Demek ki bizde, suni gündem yaratmayı gerektirecek bir durum yok…
Bu günü de çıtır çıtır yedik. Yarına Allah kerim… Kimsenin tasası olmasın, buluruz yazacak bi şeyler. Burası Türkiye, yazarlar için Cennet konumunda. Sen yeter ki yazmak iste konu çuvalla… Hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız.
