TÜFE enflasyonu kasım ayında %84,4 seviyesine (beklenti: %84,8, Tera: %82,7) gelerek ekim ayında kaydedilen %85,5’lik zirveden düşüş gösterdi. Aralık ayından sonra güçlü baz etkileri işleyeceğinden dolayı kasımdaki yıllık enflasyon düşüşü bir başlangıç olarak görünüyor. İlerleyen dönemlerde de benzer baz etkileri işleyeceğinden enflasyonun 2023’ün ilk birkaç ayını da içine alacak bir şekilde azalacağını bekliyoruz. Enflasyon oranının Aralık ayında büyük ölçüde geçen yılın aynı dönemindeki yüksek seviyelere (Aralık 2021 dönemsel enflasyonu: %13,6) bağlı olarak %75 bandının biraz altında gerçekleşeceğini düşünüyoruz.
Manşet ve çekirdek TÜFE ile TCMB politika faizi karşılaştırması… Kaynak: TCMB, TÜİK, Bloomberg, Tera Yatırım
Enflasyonun alt kalemlerine bakacak olursak; ana harcama gruplarındaki birçok kalemde aylık bazda artış olmuştur. Buna karşılık ana temel göstergelerin ve özel kapsamlı göstergelerin birçoğunda yıllık bazda Ekim ayındaki zirveden gerileme görülmüştür. Gıda enflasyonu yıllık bazda %99,1’den %102,6 seviyesine yükselirken aylık bazda da en çok artış kaydeden kalem oldu. Çekirdek enflasyon bazında baktığımız zaman da enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç olan C göstergesi Kasım ayında %68,9 olarak gerçekleşti. Emtia fiyatlarındaki yavaşlama ve döviz kurlarındaki durağanlaşma üretici maliyeti baskısını önceki aylara göre oldukça hafifletirken, bu kapsamda ÜFE aylık bazda %0,7 artış kaydetti. Böylece ÜFE yıllık bazda da %157,7’den %136’ya geriledi.
Manşet enflasyondan daha yüksek artış gösteren kalemler olarak gıda ve alkolsüz içecekler %5,75, alkollü içecekler ve tütün %3,19, lokanta ve oteller %3,18 ve ev eşyası %3,01 ile öne çıkmaktadır. Kasım ayında azalan tek grup ise %1,42 ile giyim ve ayakkabı oldu.
Ana harcama grupları ve manşet TÜFE karşılaştırması… Kaynak: Bloomberg, TÜİK, Tera Yatırım
Ekim enflasyonundaki zirvenin ardından, baz etkisiyle Kasım enflasyonunda bir miktar gerileme görülüyor. Yıllık enflasyon 1,5 yıl sonra ilk düşüşünü kaydetti ve geçen yılın aynı dönemindeki aşırı fiyat artışlarının yarattığı baz etkisiyle düşüşün önümüzdeki aylarda da sürmesi muhtemel. Bundan sonra enflasyon oranlarında bir süre metodoloji etkisini göreceğiz. Aralık 2021 enflasyon oluşumuna bağlı olarak, Aralık 2022’de gerçekleşecek olan enflasyon yıllık oranın gözle görülür şekilde aşağı çekilmesine yardımcı olacaktır. Bu baz etkisinin yıllık enflasyonda 10 puan civarında bir etkisinin olacağını tahmin ediyoruz, bu da yılın muhtemelen %75 civarında veya altında kapanmasını sağlayacaktır. Mevsimsellikten arındırılmış TÜFE serisinde Aralık 2021 oranı o dönemdeki olağan dışı lira değer kaybından dolayı %13,58 olarak görünüyor. Eşlenik dönemde aylık fiyat artışları uzun vadeli ortalamalarımıza daha uyumlu olacağından ve geçen sene aynı dönemdeki bu tek seferlik gerçekleşmenin üzerinde olmayacağından dolayı, sapma payı da eklediğimizde mevcut çıktıya ulaşıyoruz.
Türkiye yıllık enflasyonu… Kaynak: Bloomberg, TÜİK, Tera Yatırım
Bu arada, fiyat davranışlarından kaynaklanan atalet etkisi, dönemsel fiyat artışlarının yüksek kalmasına neden olacaktır. Baz etkisini ortadan kaldırdıktan sonra bu gerçek bir enflasyon düşüşü olarak değerlendirilemez. Enflasyonun düşürülmesi, enflasyonla mücadele politikalarının uygulanmasına olan inancı gerektirecektir. Bunun yerine gevşek bir para politikamız var çünkü öncelik büyüme, dolayısıyla enflasyon sorun olmaya devam edecek. Gıda, enerji veya döviz tarafında olası bir artış ise enflasyonun yukarı risk teşkil etmesinde etkili olacaktır. Aylık fiyat artışları pozitif kalsa bile, 2021’deki lira değer kaybının ve 2022 enerji krizinin bir fonksiyonu olan baz dönemlerindeki yüksek seviyeler nedeniyle yıllık enflasyon yavaşlama sürecine girmiştir ve 2023 içerisinde de bir süre yavaşlamayı sürdürecektir. Ancak daha yavaş enflasyon, gelirleri aşındıran fiyat artışlarının duracağı anlamına gelmez. İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşılamak için pazara çıktıklarında daha yüksek maliyetlerle karşılaşmaya devam edecekler.
Merkez bankası perspektifinden bakacak olursak; son dört toplantıda politika faizi toplamda 500 bps indirilerek %9’da tek haneye getirilmiştir. Bu hamleler, ekonomi yönetiminin büyüme odaklı politikaları ile aynı çizgidedir ve bir süredir para politikasında bu nedenle gevşemeci perspektif benimsenmektedir. Son 150 bps’lık faiz indirim diliminin ardından gevşeme döngüsünün sona erdiği ilan edilmekle birlikte büyüme odaklı yaklaşım devam ettirilmiş, enflasyonla mücadele ise dış gelişmeler, baz etkisi, liraizasyon stratejisi ve ince ayarlı politika adımlarına devredilmiştir. 2023 ortasında yapılacak genel seçimler ve parlamento seçimleri öncesinde mevcut genişletici maliye ve kredi politikalarının lirayı zayıflatma ve enflasyonist baskıları artırma riski olduğunu düşünüyoruz. Bir sonraki Merkez Bankası toplantısı 22 Aralık’ta. Kasım PPK metnindeki açık rehberlik çerçevesinde bir süre faiz oranlarının sabit kalacağını öngördüğümüzden dolayı herhangi bir değişiklik beklemiyoruz.
Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan