Babacan, etkinlikte yaptığı konuşmada, “Türkiye, bir zamanlar itibarlı ve dünyada saygın bir ülkeyken kadına şiddetle mücadelede öncülük yapan bir konumdaydı. İstanbul’da yapılan bir sözleşmeyle tüm Avrupa’daki kadınların haklarını korumak için Türkiye öncülük etti. Ama görüyoruz ki bugün ülkeyi yöneten zihniyet bambaşka bir noktaya düşmüş durumda.” dedi
“Gerçekten affedilir bir adım değil”
İstanbul Sözleşmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Babacan, “İstanbul Sözleşmesi yapıldı ama ona bağlı pek çok yasal düzenleme var. Bu yasal düzenlemelerde ciddi eksiklikler var. Tamamlanması ve güçlendirilmesi gereken pek çok unsur var. Hal böyleyken bu yasal düzenlemelerin dayanağı olan uluslararası bir sözleşmenin tek bir imzayla iptali, bu sözleşmeden tek bir imzayla çıkmak gerçekten affedilir bir adım değil.” diye konuştu.
“Hükümet bu adımın vebalini taşıyamaz”
Babacan, “Bu sözleşmeden çıkıldı da bağlı yasalarda herhangi bir değişiklik yapıldı mı?” diye soru yönelterek, “Hiçbir şey yok. Sadece ve sadece siyasi bir ayak oyunu bu. ‘Bir siyasi partiyi acaba iktidarın yanına çekebilir miyiz’ diye oynanmış bir oyundan ibaret. Türkiye’de milyonlarca kadının canını tehlikeye atan, milyonlarca kadının şiddet görmesine vesile olan böyle bir adımın vebalini bu hükümet taşıyamaz. Bir partiyi yanına çekebilmek uğruna milyonlarca kadının canını tehlikeye atmaya hiç kimsenin hakkı yok.” ifadesini kullandı.
“Kimse kadınları kendi siyasi oyunlarına alet etmesin”
Türkiye’nin kadınların canının her gün tehlikeye atılan bir ülke haline geldiğini iddia eden Babacan, “İşin başındakiler ne yaptıklarının farkında değil. Sayın Erdoğan’a soruyorum: İstanbul Sözleşmesi’nden tek imzayla çıktınız da elinize ne geçti? Hangi sorunu çözdünüz? O günden bugüne ne faydanız oldu? Kimse kadınları kendi siyasi oyunlarına alet etmesin.” dedi.
“Kadının yaşam tarzı şiddet için bir gerekçe asla olamaz”
Babacan, DEVA Partisi olarak tutumlarının net olduğunu belirterek, “Mesele kadına şiddetse bunun gerekçesi, hafifletici sebebi olamaz. Kadının yaşam tarzı şiddet için bir vesile ve gerekçe asla olamaz.” şeklinde konuştu.
“Devlet dediğin şiddete uğrayanın yanında durur”
Devletin şiddete uğrayan kişilerin yanında olması gerektiğini söyleyen Babacan, “Kadına şiddetin çözümünde en önemli konu siyasi iradenin tavizsiz durmasıdır. Böyle bir laçkalık, esneklik varsa aşağı doğru bütün kolluk kuvvetleri, bütün sistem bu esnekliği anlar ve esnek davranır. Devlet dediğin şiddeti uygulayanın yanında durmaz.” ifadelerini kullandı.
“Seçimlerde kazanan tüm kadınlar olacak”
Babacan, seçimlerin ardından kazanın Türkiye olacağını dile getirerek, şunları kaydetti:
“İlk seçimlerden hemen sonra, DEVA Partisi’nin iktidara gelmesiyle beraber Anayasal ve yasal ne gerekiyorsa hepsini yapacağız. Uygulama her şeyden önemli. Türkiye’deki tüm kadınlara ‘Korkmayın, umudunuzu asla kaybetmeyin’ diyoruz. Önümüzdeki seçimlerde kazanan Türkiye’deki tüm kadınlar olacak.”
“Şiddetin her türünün karşısında, kadınların yanında olacağız”
DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen’in açıklamasından öne çıkanlar ise şöyle:
“Bütün kadınları tehdit eden; evde, sokakta, işyerinde ve hatta dijital mecra veya ağlarda kadınlara musallat olan şiddet, karşımıza aşağılama, eziyet, hakaret, küfür, baskı, taciz, darp ve ısrarlı takip olarak çıkıyor. Hayalleri, umutları solduruyor. Şiddetin her türünün karşısında, kadınların yanında olacağız. Kadına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik her türlü şiddetle aynı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz.”
‘Şiddetin; kadınların özgüvenini yok etmesine müsaade etmeyeceğiz’
“Şiddetin; kadınların özgüvenini, özsaygısını, yaşam enerjisini yok etmesine müsaade etmeyeceğiz. Şiddetin; kadınların sağlığını bozmasına, sakatlamasına, iyi halini ortadan kaldırmasına ve hatta hayatlarını söndürmesine izin vermeyeceğiz. Şiddetin temel kaynağını ahlaka, kadın bedenine indirgeyen anlayışla mücadele edeceğiz, art niyetli taraflarca kullanılmasına, saptırılmasına müsaade etmeyeceğiz.”