ABD’de ekonominin halen büyüdüğünü gösteren aktivite göstergelerine ve 4Ç22 için %4,4 büyüme modelleyen Atlanta Fed’e rağmen, referans alınan 2-10 yıllık, 3 ay – 10 yıllık ve 18 aylık spreadlerde resesyona referans veren eğilimleri izliyoruz. Fed’in pivot tartışmaları nezdinde güvercinleşebileceğine dair ihtimaller de resesyon perspektifine dayalı endişelere dayanıyor. Volcker dönemindekine benzer bir retrospektif, aşırı sıkılaşmanın ekonomiyi de aşırı derecede boğabileceğini gösteriyor. Neticede QE’de nasıl ki faiz oranları denge noktasında aşağıya hareket ettirilirken, QT’de ise tam tersi olarak denge oranın üzerinde faiz oranları impelemente ediliyor. Bu kapsamda görüş çeşitliliği anlamında Fed içerisinde bir kakofoni olduğunu söyleyebiliriz. Ancak kesin olan bir durum var, çeşitli kural ve modellere dayandırılan (Taylor kuralı gibi) güvercin ve şahin yaklaşımların her biri şu anda olan oranların üzerinde faiz oranlarına işaret ediyor. Piyasa repo faizleri ile Fed faizi arasındaki fark ise piyasa lehine dönmüş görünmekte.
ECB yetkililerinin yarım puanlık hareketle daha yavaş faiz artırımını tarttıkları belirtiliyor. ECB’nin yavaşlamayı tartışmasının en önemli nedeni bölgesel enflasyon farklılıklarının sadece oransal değil, niteliksel de olması. Böyle bir ortam faiz artırımlarının etkisini büyük oranda emeceği gibi, aynı zamanda da ekonominin olması gerekenden çok daha sert bir resesyon döngüsüne girmesine neden olabilir. Yani ECB açısından politika hatası sapma payı, Fed’e oranla oldukça daha fazla. Bu da tabii aşırı agresif faiz artışlarının vereceği hasar etkisini büyütecektir. Artı bir not olarak, İtalya – Almanya spreadinde düşüş gözlemliyoruz.
Asya’da ise Covid halen ana oyun kurucu olarak görünmekle beraber Çin hafta içinde gösterge faiz oranlarında bir değişiklik yapmadı. Ancak faiz oranı indirimlerinin sonunun geldiğini söylemek zor.
Türk varlıklarına bakacak olursak; lira, küresel piyasalarda doların değer kaybetmesine rağmen 18,62’de yatay hareketini sürdürüyor. Döviz kurunun 1 aylık ima edilen oynaklığı 36 baz puan düşerek %8,67 ile son iki yılın en düşük seviyesine yakın oldu. 5 yıllık CDS ise 580 baz puan oldu.
Hazine bonosu ihaleleri izleniyor. Hazine aylık iç borçlanmasını %171’lik bir yenileme oranıyla tamamladı. Hazine’nin Kasım ayında 57 milyar TL hedefinin biraz altında TL 53,2 milyar borçlandığını tahmin ediyoruz. 31.2 milyar TL itfa ile borçlanmaların toplam iç borç çevirme oranı %171 olarak gerçekleşti. Sonuç olarak, Hazine’nin toplam yurt içi borç çevirme oranının, 2022’nin tamamı için revize edilen %133’lük hedefine karşın, yılın ilk on bir ayı itibarıyla %129’a ulaştığını tahmin ediyoruz.
Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan