Boğaziçi Kültür Sanat Merkezi’nde 19-20 Kasım tarihlerinde gerçekleşen kongre, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Kongrenin açılış töreninde konuşan Borsa Uzmanları Derneği(BUD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Aydemir, Sermaye Piyasası Kurumu Kanunu’nda ciddi anlamda düzenlemeler yapılması gerektiğini dile getirerek, “Bağımsız yatırım danışmanlığı dediğimiz sistemin oluşturulması gerekiyor.” dedi.
Yerel yöneticiler olarak yaşamın en önemli parçaları oluklarını söyleyen Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ise, yaşamda her ne oluyorsa orada olmaları gerektiğinin bilincinde olduklarını belirtti.
DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Ömer Rıfat Gencal, “Altılı masanın temel amaçlarından birisi, Türkiye’nin mevcut hukuki çerçevesi şeffaf hesap verebilir, liyakate dayalı, kurumsal çerçeveleriyle ortaya koymaktır.” ifadesini kullandı.
“Bu ülkenin planlama eksiği var”
Kur Korumalı Mevduat’a giden çıkışların ve faiz yükünün olduğunun altını çizen CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, “Bu ülkenin planlama eksiği var. Bu ülkenin yanlış kararlarının hatalı politikaları var. İstihdamla mücadele ederken 20 yılda hiçbir şey yapılmadı demiyorum. 17 istihdam teşvik paketi, 7 ekonomi paketi yapıldı. Elde var sıfır.” diye konuştu.
Moderatörlüğünü Dalfin Finansal ve Kurumsal Danışmanlık Ortağı Mustafa Akşın’ın yaptığı kongrenin birinci oturumunda, Prof. Dr. Sinan Alçın, Prof. Dr. Ege Yazgan, Prof. Dr. Şevket Sayılgan ve Prof. Dr. Zeynep Öktem “Dünya ve Türkiye Ekonomisi Nereye Gidiyor?” konu başlığında değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Zeynep Öktem, küreselde ciddi anlamda bir kriz beklediklerine dikkati çekerek, “Kovid-19 ile başa çıkmak için yaratılan anormal parasal genişlemenin enflasyonist sürecini gözlemliyoruz. Bununla bir süre da mücadele etmek için regresyona doğru geçileceğini biliyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin 4-5 yıllık sürecine bakıldığında her yılın kendisine ait bir siyah bulutu olduğu dile getiren Prof. Dr. Sinan Alçın, “2022 yılına geldiğimiz Rusya’nın Ukrayna’ya açmış olduğu savaş, gerçekten hiç beklenmeyen tam pandemi etkili çekiliyorken küresel ekonomide toparlanma sağlanacak derken bir anda karşımıza çıkan bir durum olarak hepimizin deneyimlediği bir süreç oldu.” dedi.
Prof. Dr. Ege Yazgan ise dünyaya büyük bir verimsizlik dalgası geldiğini belirterek, “2008 krizi öncesinde FED’in bilanço büyüklüğü 1 triyon doların altındaydı. 2008 krizinden sonra yavaş yavaş 2016’ya kadar 4,5 trilyona kadar yaklaştı sonra Kovid ile birlikte 9 triyon doların üzerine çıktı.” şeklinde konuştu.
Gelişmiş ekonomilerin içinde bulundukları en büyük problemin, borç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ege Yazgan, “Birçok gelişmiş ekonomi, gayrisafi yurtiçi hasılasının üzerinde bir borç stoku çevirmek durumunda. Bunu yaparken de yaratmış oldukları ölçekler üretim kabiliyetleri bunları tüketimini sağlamadığı müddetçe de sistemin dönüşümünün önüne bir set çekmiş oluyor.” dedi.
Kongrenin “Belediyeler İçin Finansal Çözümler” konulu ikinci oturumunda, Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Coşkun, Prof. Dr. Ali Hepşen ve Prof. Dr. Ali Akdemir, Dalfin Finansal ve Kurumsal Danışmanlık Ortağı Mustafa Akşın konuşmacı olarak yer aldı.
Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Coşkun, belediyeler arasında maliyetlerde farklılıklar olabileceğinin altını çizerek, “Kente gelen sürekli göç ile birlikte gelen sorunların da Türkiye’de konuşuluyor olması lazım.” ifadesini kullandı.
Her ülkede belediyelerin farklı altyapı ve finansman noktasında kaynağa ihtiyacı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ali Hepşen, “Belediyelerin de ‘Acaba kendimize farklı nerelerden kaynak yaratabiliriz? sorusuna eğilmeleri gerekiyor.” dedi.
Prof. Dr. Ali Akdemir, belediyelerin bütçe sorunları olduğunu öne sürerek şunları söyledi:
“Hiçbir emekçi, emeğinin tam karşılığını aldığını söyleyemez. Zenginliği tabana yaymamız için mutlaka girişimciliği de tabana yaymamız lazım.”
Kurumsallaşma ve finansal yönetimin belediyecilikte gördüğü en büyük eksikliklerinden bir tanesi olduğuna değinen Dalfin Finansal ve Kurumsal Danışmanlık Ortağı Mustafa Akşın, “Belediyelerin yaşadığı pek çok sorun var ama içeriğe döndüğümüzde finansal yönetimin belediyecilikte ne yazık ki yeterince yapılmadığını gösteriyor.” dedi.
DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Ömer Rıfat Gencal, Türkiye’deki en büyük problemlerden bir tanesinin yerel yönetimlerdeki imar rauntları olduğu yönünde değerlendirmede bulunarak, “Yerel yönetimlerin imar planlarında tamamen yetkili olması lazım.” ifadesini kullandı.
Kongrenin üçüncü oturumunda ise Reyhan Baysen’in moderatörlüğünde ekonomi yazarı İbrahim Kahveci, Ali Bahçuvan, Aktio Danışmanlık Kurucu Ortağı İlkay Arıkan, Dr. Sibel K. Bayraktar ve BUD Başkanı Ali Aydemir tarafından sermaye piyasalarının gelişimi konuşuldu.
Sermaye Piyasaları Kurumu’nun(SPK) Türkiye’nin bağımsız bir örgüt olduğunun altını çizen Aktio Danışmanlık Kurucu Ortağı İlkay Arıkan, “Bugün RTÜK’te uygulanan model, Amerika SPK’sında vardır. Finansal okur yazarlık kısmında çok abarttıldığını düşünüyorum. Finansal okur yazarlıkta tek bir şey var, herkes para kazanmak istiyor.” diye konuştu.
İbrahim Kahveci ise, sermaye piyasasının ihtiyaçtan doğduğuna değinerek, “Bugün altılı masalının söyleminde en fazla bağımsız Merkez Bankası, bağımsız kurumlarla ekonomik sorunların çözümü var. Alın size bağımsız STK.” dedi.
Aracı kurumların piyasa açısından önemine dikkati çeken Ali Bahçuvan, “Aracı kurumların burayı sadece kar getiren bir unsur, yatırımcıya sadece komisyon getiren bir unsur olarak görmemesi lazım.” ifadesini kullandı.
Dr. Sibel K. Bayraktar, Türkiye’de hukuk sorunları olduğunu belirterek, “Hukuk devleti olmaya çalışıyoruz diyoruz. Bizim ülkemizde 2,5 milyon öğrencinin bilgisayarı yok. Sefalet endeksinde birinci ülke olduk. 2021’de ikinci sıradaydık, bu sene birinci sıradayız.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de problem çıktıktan sonra kurumlarda yapılanmalarının olduğunu ifade eden BUD Başkanı Ali Aydemir, “Sermaye piyasalarının iyice düşünülerek ülke şartlarına göre yapılanması ve halka açılacak şirketler ve tabana yayılacak sistemin oluşması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.