Bugün uzaktan eğitimi konuşmadan önce eğitimde iletişimin ve eşitliğin öneminden bahsetmek lazım.
Özellikle çocuklarla kurulan sağlıklı iletişimin, başarılarını artırması, daha verimli ve güçlü bir eğitim ortamının oluşması açısından önemli büyük.
Dolayısıyla uzaktan eğitimde, eşit ulaşım ve sağlıklı bir iletişim ortamı kuramadığınız müddetçe bir başarı bekleyemeyiz.
Elbette pandemi ortamında, “uzaktan eğitim” olması gerekendi… Lakin yüz yüze iletişimin olmaması gibi bir soruna, ulaşım yetersizlikleri de eklenince, hayal kırıklığı yaşanması kaçınılmaz oldu.
Sık sık öğrenci katılımının eksikliğinden bahsediliyor. Ne öğretmenler ne de, veliler bu gidişattan memnun değil.
Söylenen şu; “Uzaktan öğrenmek, sorumluluk ve ödev bilinci istiyor. Çocuklarımız sınıf dışında bir öğrenme ortamının ciddiyetini kavrayamıyor.”
İyi de, normal eğitimdeki sorunları bile çözememişken çocuklarımızdan, “beyaz camdan öğrenme” sorumluluğu beklemek ne kadar doğru?
Etkileri araştırılmadan uygulamaya geçilen uzaktan eğitim için en büyük korkum zaman içinde öğrencilerde bıkkınlık yaratması. Eğitim ve okulların anlamını yitirmesi.
Çocuklarımız eğitime ulaşmada eşit değiller, iletişim kopukluğu yaşanıyor.
Özel okullar ve dershaneler daha verimli bir ortam sunarken, devlet okullarında çok da iyi işlemeyen uzaktan eğitim, eğitimde fırsat eşitliğini yok ediyor…
Bir tarafta her türlü imkâna sahip çocuklarımız. Bir tarafta saatlerce ekran başında öğrenmeye çalışan çocuklarımız… Bir tarafta ise sadece pandeminin bitmesini bekleyen kayıp kuşak çocuklarımız.
Açıkçası ilk zamanlar ben de okulların açılmasına karşıydım ama yaşanılan sorunları görünce diyorum ki, “İl ve ilçelerin pandemi durumlarına bakılarak, gerekli önlemler alınmak şartıyla okullarda, aşamalı ve seyredilmiş olarak ‘yüz yüze eğitime’ başlansın. Daha mı iyi olur acaba?”
Eğitim geçiştirmeye gelmez.
Bugün yapılan yanlışlar ve eksikler bir neslin harcanması demektir.
Ekonomi zaman içinde telafi edilebilir lakin eğitimin telafisi yoktur. Zaman geriye dönmez. İnsan eğitimi duraksamamalı, hızla zamanı yakalamak, bir sonraki adımı atmak zorundayız.
Ben yine en başta söylediğimi tekrar ediyorum. Eğitim iletişim demektir ve ciddiyet ister.
Eğitimin en önemli meselelerinden biri olan “Eğitimde eşitlik” ilkesi sağlıklı işletilmeli. Bunun için de, bütün öğrencilerin eğitime erişimi sağlanmalıdır.
Çocuklarımızın internet ve bilgisayar sorunu acilen çözülmeli. BAKANLIK YETEMİYORSA! Bir toplum seferberliği başlatmalı.
Son olarak;
MEB kadar toplum, veliler ve çocuklarımız da aynı ciddiyetle bu sürece katkı vermeli. Çareleri zorlamak ve çaba sarf etmek zorundayız. Bir başarı istiyorsak içinde hepimizin emeği olmalı.