Yine içimizdeki düşmanlarımıza yöneleceğim. Türk tabipler birliği, olmuş Türkiye tabipler birliği .Bundan yıllarca önce söylenen ,”21. Yüz yıl Türk yüz yılı olacaktır. “sözü olmuş Türkiye yüz yılı. Cumhuriyet’e ve değerlerine saldırı , hüner olmuş. Milletvekilliği bile cehaleti örtmeye yetmemiş. Bu korku nereden geliyor. Anlayanlar gülümsesin.
İzmir’den tanıdığım biri “FİNCANCILAR YALNMIZ DEĞİLDİR.” Demiş el hak doğru demiş. Asla yalnız ve teşkilatsız değiller. Dış düşmanlar bize asla zarar vermezler. Osmanlıca sevdalıları , cunda adasında kurs açmışlar, işin içinde ABD li uzmanlar da varmış. Sosyal medyada böyle dolaşıyor.
Türklüğe ve Türk kültürüne değişik maskelerle saldıranlar, türlü bahaneler icat edip kara çalanların sayısı hiçte az değil. Ders kitaplarında Türklüğe dair çok az şey kaldı. Türkiye’yi içten saran Amerikan kültür derneklerinin sayısını yalnızca Amerikalılar biliyor. Aklıma Necdet Sevinç’in “Ajan okulları kitabı geldi.
Seçim öncesi siyasetle uğraşanların peş peşe Amerika’ya gitmesi içimi bulandırıyor. Bu sevda, bu sevgi, bu, ilgi neden! Değişik partilerde, siyaset yapan milletvekillerinin, devletin karşısında düşmanca konuşlanması ,neden. Gücü yeten vekillerin bu acınacak durum karşısında sessiz kalması daha acıklı bir durum.
Seçim havasına girdik. Neden hiçbir siyasetçin aklına bu durumu sorgulamak ve Yüce Türk ulusuna götürmek, aklına gelmez.
Sanırım kimse katırları, fincancı katırlarını ürkütmek istemiyor. Amma katırlar düşmanlıklarını çoktan aşikâr etmişler. Yüzsüzlükleri sınırları çoktan aşmış. Türk olmayı; Türklüğü çoktan zihinlerinde mahkûm etmişler
Örnek: 9 eylül ilahiyat fakültesinde, dekan, Türk olduğu ve Türk kültürüne sahip çıktığı için bir doçenti ısrarla rahatsız etmeye devam ediyor. Sayın dekan bu kin, bu düşmanca tavır niye! Elbet bir gün şartlar değişecektir. Ahirette hesap vermek durunda kalacaksınız.
Şimdilerde birileri ülkücülük yarışına girdi. Bakalım daha nice günlere kalacağız .Daha ne acayiplikler göreceğiz. Dışarıda ise çomarlar ve sahipleri iyice azgınlaştı. Alman vakıfları sorgulanmalı, ipliği pazara çıkarılmalıdır. Hiç olmazsa Hablemitoğlu boşuna ölmemiş olur.
Cephe gerisi oldukça bozuk. Düzeltmek için ne bekliyoruz. İçimizdeki yabancılara hizmet verenler, nesebi bozuklar terbiye edilmeli. Haddini bilmeyenlere haddi bildirilmeli. Fincancılar, fincancı katırları ürkütülmeli fincancı kervanlarının önü kesilmelidir.
İçimizdeki düşmanlar tarihi kendileri lehine tekerrür ettirmek amacındalar. Ve dahi; Türkler ve Türk kültürüne sahip çıkanlar işin farkındalar. İşin gereği için gereken hazırlığı yaptıkları düşüncesindeyim.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, Fincancı katırlarını ürkütmekten çekinmeyen, fincancı kervanların durdurmaya ant içenlerin üzerine olsun vesselam.