Sabah stratejisi

featured

Geçen hafta ekonomik aktivitede yavaşlamaya işaret eden veriler ve ABD’de büyük teknoloji şirketlerinin beklentileri karşılamayan finansallarına karşın Wall Street pozitif bir haftayı geride bıraktı. S&P500 endeksindeki prim %4 olarak gerçekleşti ve endeks 50 günlük ortalamasının üzerinde kapattı. Diğer yandan, Dolar endeksi (DXY) %1 düşerken, %4,30’ları gören ABD on yıllık tahvil faizi %4’e yaklaştı. Bu fiyatlamalardaki en önemli katalizörün Fed’in yavaş yavaş faizlerde tepe noktasına yaklaştığı beklentileri olduğu söylenebilir ki tarım dışı istihdamı gibi önemli verilerin izleneceği haftada çarşamba günü Fed faiz kararını açıklayacak. Fed’in politika faizini 75 baz puan artırması beklenirken, Powell’ın basın toplantısında “bir noktada faizlerdeki artışların yavaşlatılmasının uygun olabileceği” ifadesini tekrarlaması öngörülüyor. Öte yandan, enflasyon bağlantılı verilerde henüz ılımlı bir görüntü oluşmaması soru işareti olarak kalmaya devam ediyor. Bu sabahki fiyatlamalara baktığımızda ise ABD vadelilerinde yatay bir görüntü gözlenirken, MSCI Asya Pasifik endeksi %1 civarında yükselişte. Avrupa vadelileri de pozitif tarafta seyrediyor. Geçen hafta %5,7 oranında gerileyen bankacılık endeksi (XBANK) öncülüğünde %1,4 oranında değer kaybeden BIST100’ün ise güne tepki alımlarıyla başlamasını bekliyoruz. Psikolojik 4.000 seviyesinin üzerinde kalamayan ve bu seviyelerden satışlarla karşılaşan endekste her ne kadar yükseliş trendi bozulmadıysa da kısa vadeli momentumdaki zayıflık dikkat çekiyor. Bugün için de 3.905/10 yakın direnç bölgesi aşılmadıkça endekste düzeltme eğilimi sürebilir. Yurtiçinde bu hafta ekim ayı PMI rakamları ile enflasyon verisi öne çıkıyor. Ayrıca üçüncü çeyrek finansalları da izlenmeye devam edilecek.


    


MAKROEKONOMİ

   
Cuma günü ABD tarafında, Fed’in özellikle aylık bazdaki fiyat gelişmelerinin seyri kapsamında takip ettiği PCE deflatör (çekirdek dahil) ile kişisel gelirler ve harcamalar verileri takip edildi. Buna göre, eylül ayında PCE deflatör aylık %0,3 artarken yıllık bazda %6,2 seviyesinde yatay seyretti, çekirdek PCE deflatör de aylık %0,5 artarken yılık bazda %4,9’dan %5,1’e yükseldi. Kişisel harcamalar ise eylül ayında aylık %0,6 artışla beklentileri (%0,4 artış) aşarken, kişisel gelirler de aylık %0,4 artış kaydederek beklentilerle uyumlu gerçekleşti.

Ayrıca ABD’de tüketici güveni göstergelerinden Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi ekim ayı verisi, 59,8’den 59,9’a hafif yukarı yönlü revize edildi ve böylece son altı ayın en yüksek seviyesindeki seyrini sürdürdü. Alt endekslere bakıldığında, cari koşullar endeksi 65,3’ten 65,6’ya hafif yukarı yönlü revize edilirken, beklentiler endeksi ise 56,2’de yatay seyretti. Ayrıca tüketicilerin enflasyon beklentilerine bakıldığında, tüketicilerin bir yıl sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentileri %5,1’den %5’e hafif gerilerken, uzun vadeli yıllık enflasyon beklentileri ise %2,9’da yatay seyretti.

Diğer yandan, Almanya’da ekim ayı öncü TÜFE, özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki artışların öncülüğünde aylık %0,9 artışla beklentileri (%0,6 artış) aşarken, yıllık bazda ise %10’dan %10,4 seviyesine yükselerek 1951’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Almanya’da son iki aydır yıllık TÜFE çift haneli seviyelerde seyretmekte, özellikle Rusya’nın Kuzey Akım 1 hattı üzerinden Avrupa’ya doğal gaz akışını eylül ayının başlarında süresiz olarak durdurma kararını almasıyla yoğunlaşan enerji krizinin enflasyonist baskıları önümüzdeki aylarda artırması bekleniyor.

Ayrıca Almanya’da yılın üçüncü çeyreğine ilişkin GSYH büyümesi öncü verileri açıklandı. Almanya ekonomisi çeyreklik bazda yılın birinci çeyreğinde %0,2 oranında ve ikinci çeyreğinde ise %0,1 oranında oldukça sınırlı büyüme kaydetmesinin ardından üçüncü çeyrekte ise çeyreklik bazda sürpriz bir şekilde %0,3 oranında büyüme kaydetti, beklentiler ise %0,2 oranında daralması yönündeydi. Üçüncü çeyrekte yıllık büyüme hızı da %1,7’den %1,2’ye gerileyerek beklentilerden (%0,7) sınırlı yavaşladı. Avrupa’nın en büyük ekonomisinde üçüncü çeyrekte büyümenin sürükleyicisi özel tüketim harcamaları oldu. Bununla birlikte, ilk üç çeyrekte ılımlı büyüme gözlense de PMI’lar, yatırımcı ve tüketici güveni gibi öncü göstergeler, ülkede büyümenin baskı altında kalacağına işaret etmekte. Nitekim IMF, Almanya ekonomisinin yıllık bazda bu yıl %1,5 oranında büyümesinin ardından gelecek yıl %0,3 oranında daralacağını öngörmekte.

Öte yandan, Rusya Merkez Bankası, politika faiz oranını beklentilerle uyumlu olarak %7,5 seviyesinde sabit tutarak faiz indirimlerine ara verdi. Karar metninde, sonraki toplantılarda atılacak adımlara ilişkin sinyal paylaşılmazken, enflasyonist risklerin halen belirgin olduğu ve eylül ayının ortasından bu yana risklerin arttığı belirtildi.

Yurt dışında bu hafta veri takvimine bakıldığında,

  • ABD tarafında, piyasaların odak noktasında çarşamba günü Fed’in faiz kararı ve Fed Başkanı Powell’ın konuşması olacak. Fed, geçen ayki FOMC toplantısında faizleri beklentilerle uyumlu olarak 75 baz puan artırarak federal fonlama faiz aralığını %3,00-%3,25 bandına yükseltmişti. Böylece Fed, haziran ayından itibaren son üç toplantıda faizleri 75’er baz puan artırmıştı. Karar metninde, kararın oybirliği ile alındığı açıklanırken, gelecekteki toplantılarda faizlerde yapılacak artışların devam etmesinin uygun olacağı vurgulanmıştı. Fed üyeleri yılın geri kalanındaki 2 toplantıda 100 ile 125 baz puan ilave artış senaryosunda bulunmuştu. Fed, yayınlanan projeksiyonlarında faiz indirimini ise piyasanın aksine 2024 yılında öngörmekteydi. Fed’in bu haftaki toplantısında da faizleri 75 baz puan artırması bekleniyor, bununla birlikte gelecek dönemde faiz patikasına yönelik verebileceği olası sinyaller yakından takip edilecektir. Özellikle son günlerde bazı Fed üyelerinin politikayı çok fazla sıkılaştırma konusunda endişeli olduğunu bildirdiği dikkat çekerken, Fed’in faiz artırım hızını azaltabileceğine yönelik beklentilerin arttığı gözlenmişti ve bu durum, dolar endeksinde ve ABD Hazine tahvili faizlerinde kısmi gevşemeye neden olmuştu. Ayrıca bu hafta açıklanacak istihdam piyasası verileri de Fed’in faiz artış hızına yön vermesi açısından yakından takip edilecek. Bu kapsamda, yarın eylül ayı JOLTS açılan iş sayısı verisi, çarşamba günü ekim ayı ADP özel sektör istihdam verisi, perşembe günü haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi ve cuma günü ise ekim ayı tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar verileri izlenecek. Eylül ayında ADP özel sektör istihdam verisi ABD’de istihdam piyasasındaki olumlu görünümün sürdüğüne işaret ederek beklentilerin hafif üstünde 208 bin kişi gerçekleşmişti. Eylül ayında tarım dışı istihdam artışı ise 250 bin kişi olan beklentilerin üzerinde 263 bin kişi gerçekleşmişti ve pandemi öncesi ortalama seviyelerin (100 bin civarı) üzerindeki seyrini sürdürmüştü. İşsizlik oranı da eylül ayında %3,7’den %3,5’e gerileyerek son 29 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşmişti. Enflasyonun seyri açısından bakılan ücretlerdeki artış hızı ise eylül ayında aylık bazda bir önceki aya benzer şekilde %0,3 artarken, yıllık ise %4,7’den %5’e yükselmişti. Ağustos ayında JOLTS açılan iş sayısı ise 11,17 milyondan 10,05 milyona gerileyerek Haziran 2021’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Son açıklanan haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları ise, 214 bin kişiden 217 bin kişi seviyesine hafif yükselmişti, bununla birlikte ABD’de son haftalarda bazı büyük teknoloji ve sanayi firmalarının işten çıkarmalara gitmesi, yeni işsizlik maaşı başvurularının dalgalı bir seyir izlemesine neden olmakta. Bu hafta açıklanacak istihdam piyasası verilerinde ise genel olarak kısmi zayıflama beklenmekte. Bunun yanında, ekonomik faaliyetlerin seyrine ilişkin sinyal verecek olan ekim ayı S&P Global imalat sektörü nihai PMI ve ISM imalat sanayi PMI endeksi verileri yarın takip edilecek, ekim ayı S&P Global hizmet sektörü nihai PMI ve ISM imalat dışı PMI endeksi verileri ise perşembe günü izlenecek. Öncü verilere göre, ekim ayında imalat PMI, 52’den 49,9 seviyesine beklentilerin üzerinde gerileyerek Haziran 2020’den bu yana ilk kez daralma bölgesine geçmişti. Hizmet PMI da ekimde hafif yükseliş beklentisine karşın yüksek seyreden enflasyon ve yükselen faiz oranlarının etkisiyle zayıf müşteri talebiyle 49,3’ten 46,6 seviyesine gerileyerek hizmet sektöründe daralmanın hızlandığına işaret etmişti ve son üç aydır daralma bölgesindeki seyrini sürdürmüştü. Eylül ayına ilişkin ISM imalat sanayi endeksi ise yeni siparişler ve istihdam alt endekslerinin daralma bölgesine geçmesiyle daha zayıf bir görünüme işaret etmişti, buna karşın ISM imalat dışı PMI verisi ise beklentilerin üzerinde 56,7 seviyesinde gerçekleşmişti. Diğer yandan, üretimin görünümüne ilişkin sinyal verecek olan verilerden perşembe günü eylül ayı fabrika siparişleri verisi takip edilecek. Fabrika siparişleri, temmuzda %1 düşüşün ardından ağustosta durağan seyretmişti, eylül ayında ise %0,4 artış sergilemesi beklenmekte. Bunun yanında, perşembe günü eylül ayına ilişkin dış ticaret dengesi verisi açıklanacak. ABD’de ağustos ayında dış ticaret açığı, aylık bazda %4,3 azalışla 67,4 milyar USD’ye gerileyerek Mayıs 2021’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. İhracat, ağustosta aylık %0,3 azalışla 258,9 milyar USD’ye gerilerken, ithalat ise aylık %1,1 düşüşle 326,3 milyar USD’ye gerilemişti. Özellikle, küresel çapta yavaşlayan büyüme ABD’nin ihracatını yavaşlatma riskini artırırken, Fed’in faiz artışlarıyla birlikte sıkılaşan finansal koşullarla yavaşlayan iç talebin ise ithalat üzerinde baskı oluşturduğu görülmekte. Ayrıca yarın konut piyasası verilerinden eylül ayına ilişkin inşaat harcamaları verisi açıklanacak.
  • Avrupa genelinde de yavaşlayan bölge ekonomisi ve yükselen enflasyon ortamında son ekonomik görünüme ilişkin bilgi verecek olan ekim ayı S&P Global imalat ve hizmet sektörleri nihai PMI verileri izlenecek. Öncü verilere göre, ekim ayında imalat PMI’lara bakıldığında, tüm ülkelerde daralma hızlarının arttığına işaret etmişti, bununla birlikte Almanya, Euro Bölgesi ve İngiltere’de beklentilerin üzerinde, Fransa’da ise beklentilerin altında düşüşler gözlenmişti. Euro Bölgesi genelinde ekimde imalat PMI, 48,4’ten 46,6’ya gerileyerek bölgede fabrika faaliyetinde art arda dördüncü en keskin daralmaya işaret etmişti. Detaylara bakıldığında, özellikle imalat ve enerji yoğun sektörlerin, yüksek üretim kaybı bildirdikleri ve kış yaklaşırken zayıf talep nedeniyle yükselen stoklar ve beklenenden daha zayıf satışlar konusunda giderek daha fazla endişelendikleri görülmüştü. Öncü verilere göre, ekim ayında hizmet PMI’lara bakıldığında ise, Almanya ve Euro Bölgesi’nde daralma hızlarının beklentilerin üzerinde arttığına işaret ederken, İngiltere’de 50 eşik seviyesinin altına gerileyerek daralma bölgesine geçmişti, Fransa’da ise büyüme bölgesinde kalmakla birlikte beklentilerin üzerinde gerileyerek büyüme hızının yavaşladığını göstermişti. Euro Bölgesi genelinde ekimde hizmet PMI, 48,8’den 48,2’ye gerileyerek hizmet sektöründe son üç ayın en sert daralmasına işaret etmişti. Ayrıca bugün Euro Bölgesi ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğine ilişkin öncü büyüme verisi açıklanacak. Bölge ekonomisinin çeyreklik bazda birinci çeyrekte %0,6 ve ikinci çeyrekte %0,8 oranında büyüme kaydetmesinin ardından, üçüncü çeyrekte %0 büyümeyle durağan seyretmesi ve yıllık bazda büyüme hızının ise %4,1’den %1,9’a yavaşlaması bekleniyor. IMF de bölge ekonomisinin yıllık bazda bu yıl %3,1 oranında büyümesinin ardından gelecek yıl özellikle Almanya ve İtalya ekonomilerindeki daralmaların etkisiyle büyümenin %0,5 seviyesine yavaşlamasını tahmin etmekte. Bunun yanında, bugün Euro Bölgesi’nde ekim ayı öncü TÜFE verisi takip edilecek. Euro Bölgesi’nde eylül ayında TÜFE, enerji ve gıda fiyatlarındaki artışların etkisiyle aylık %1,2 artış kaydederken, yıllık bazda ise %9,9 seviyesine yükselerek yeni bir rekor seviyeye ulaşmıştı. Ekimde ise TÜFE’nin aylık bazda %0,5 artması ve yıllık ise %9,7 seviyesine hafif gerilemesi bekleniyor. Cuma günü ayrıca Euro Bölgesi’nde eylül ayına ilişkin ÜFE verisi açıklanacak. Ağustosta ÜFE, artan enerji fiyatlarının etkisiyle aylık %5 artışla beklentileri belirgin şekilde aşarken, yıllık bazda ise %43,3 seviyesine yükselerek yeni bir rekor seviyeye ulaşmıştı. Geçen hafta ECB’nin, faizleri 75 baz puan artırdığı toplantının ardından konuşan ECB Başkanı Lagarde, ekonomiye yönelik risklerin “açık şekilde” aşağı yönlü, enflasyon görünümüne ilişkin risklerin ise yukarı yönlü olduğunu vurgulayarak, özellikle, enerji ve gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin devam ettiği durumda orta vadede enflasyonun beklenenden yüksek gelebileceğini ve tedarik darboğazları hafiflese de fiyatların, özellikle hizmetler sektöründe yükselmekte olduğunu belirtti. Cuma günü öte yandan, Almanya’da üretimin seyrine ilişkin olarak eylül ayı fabrika siparişleri verisi takip edilecek. Ağustosta fabrika siparişleri; artan enflasyonist baskılar, devam eden tedarik zinciri sıkıntıları, enerji arz güvenliğine ilişkin endişeler ve zayıf küresel görünümün etkisiyle %2,4 düşüş kaydetmişti, eylül ayında da düşüşün devam etmesi bekleniyor. Ayrıca küresel ticaretin görünümüne ilişkin de sinyal verecek olan Almanya eylül ayı dış ticaret verileri çarşamba günü açıklanacak. Almanya’da eylül ayında aylık bazda ihracatın artış hızının %1,6’dan %0,4’e ve ithalatın artış hızının da %3,4’ten %0,1’e önemli oranda yavaşlaması bekleniyor. Diğer yandan, perşembe günü İngiltere’de BoE’nin faiz kararı takip edilecek. BoE, geçen ayki toplantısında faizleri 50 baz puanlık artışla %2,25 seviyesine yükseltmişti ve 2008 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıkarmıştı. BoE, enflasyonist baskıların kalıcı olması durumunda gerektiği gibi güçlü şekilde tepki verileceğini vurgulamıştı. Bunun yanında BoE, ülke ekonomisinde büyümenin yavaşladığını, özellikle doğal gaz fiyatlarındaki son artışların, faaliyet görünümünde önemli bozulmaya yol açtığını belirterek İngiltere ekonomisinin bu yılın dördüncü çeyreğinden itibaren resesyona girmesini beklediğini yinelemişti. İngiltere’de TÜFE, eylül ayında yıllık bazda %10,1’e yükselerek beklentilerin üzerinde gerçekleşerek son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştı. BoE’nin bu haftaki toplantısında ise, politika faizini 75 baz puan artışla %3 seviyesine yükseltmesi bekleniyor. Ayrıca başta perşembe ve cuma günü ECB Başkanı Lagarde ve cuma günü ECB Başkan Yardımcısı Guindos olmak üzere hafta boyunca ECB üyelerinin de konuşmaları, Banka’nın para politikasına ilişkin olası yeni sinyaller bakımından yakından takip edilecektir.
  • Diğer yandan, perşembe günü Norveç Merkez Bankası’nın faiz kararı takip edilecek. Banka, geçen ayki toplantısında politika faizini 50 baz puan artışla %2,25 seviyesine yükseltmişti. Banka, faizlerin büyük olasılıkla kasım ayında daha da artırılabileceğine işaret ederek politika faizinin kış döneminde %3’e yükselmesinin beklendiğini belirtmişti. Banka’nın bu haftaki toplantısında ise politika faizini 25 baz puan artışla %2,50 seviyesine yükseltmesi bekleniyor.
  • Asya tarafında ise, Çin’de yarın küçük ve orta ölçekli firmaların faaliyetlerinin seyrine ilişkin sinyal veren ekim ayına ilişkin Caixin imalat sektörü PMI ve perşembe günü de Caixin hizmet sektörü PMI verileri takip edilecek. Eylül ayında Caixin imalat PMI, birçok bölgede sıfır Covid politikası kapsamında uygulanan kısıtlayıcı tedbirlerin etkisiyle 49,5’ten 48,1’e gerileyerek imalat sektörü faaliyetlerinde daralmanın hızlandığına işaret etmişti. Eylül ayında Caixin hizmet PMI ise, 55’ten 49,3’e gerileyerek mayıs ayından bu yana hizmet sektörü faaliyetlerindeki ilk kez daralmaya işaret etmişti. Caixin imalat ve hizmet sektörü PMI verilerinin ekim ayında da daralma bölgesindeki seyirlerini sürdürmeleri bekleniyor.
  • Bunun yanında, yarın Avustralya Merkez Bankası’nın faiz kararı izlenecek. Banka, son toplantısında politika faizini 25 baz puanlık artışla %2,60 seviyesine yükselterek beklentilerin (50 baz puan artış) altında faiz artışı gerçekleştirmişti. Banka, faizlerin mevcut durumda kayda değer şekilde yükseldiğini, ancak yine de ileride sıkılaştırma adımlarına ihtiyaç olacağını vurgulamıştı. Bankanın bu haftaki toplantısında ise politika faizini 25 baz puanlık artışla %2,85 seviyesine yükseltmesi bekleniyor.

Yurt içinde ise, yarın ekim ayı S&P Global/İSO imalat PMI endeksi, perşembe günü ekim ayı TÜFE ve ÜFE verileri ve cuma günü ise reel efektif döviz kuru endeksi verisi takip edilecek. Ayrıca bugün Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Kasım-Ocak dönemine ilişkin İç Borçlanma Stratejisi Raporu yayınlanacak ve cuma günü ise TCMB tarafından Aylık Fiyat Gelişmeleri Değerlendirmesi Raporu yayınlanacak.

  • S&P Global/İSO Türkiye imalat PMI, büyüme temposundaki yavaşlama görünümü ile uyumlu olarak, eylülde 47,4’ten 46,9 seviyesine gerilerken ardı ardına 7 aydır büyüme eşik seviyesi olan 50’nin altında seyretmekteydi. Raporda, kırılgan talep koşulları ve enflasyonist baskıların, eylül ayında üretim ve yeni siparişlerde yavaşlamaya yol açan temel faktörler olduğu belirtilmekteydi. Yeni ihracat siparişlerinde ise özellikle Avrupa’dan kaynaklanan talep zayıflığı nedeniyle düşüş gözlendiği vurgulanmıştı.

Eylül ayında TÜFE, Bloomberg piyasa beklentisi olan %3,15 seviyesine yakın aylık %3,08 artmıştı, yıllık bazda %80,21’den %83,45’e yükselmişti. ÜFE ise aylık %4,78 artışla tekrar hızlanmıştı (önceki ay: %2,41), yıllık bazda da %143,75’ten %151,50 seviyesine gelmişti ki 1995 yılından bu yana en yüksek seviyelere işaret etmekteydi.

  • Aralık 2021’deki %13,58’lik baz etkisiyle bu sene sonunda TÜFE’de belirgin düşüş beklenmekte, OVP’de yıl sonu TÜFE tahmini %65 seviyesinde. Geçen hafta TCMB tarafından yayınlanan yılın son Enflasyon Raporu’nda 2022 yıl sonu enflasyon tahmini %60,4’ten %65,2 (%62,8-%67,6 tahmin aralığı) seviyesine çekildi. TCMB’nin enflasyon tahmin patikası, ekimde enflasyonda tepe noktanın yıllık %85 civarında bir düzeyle görülebileceğine işaret ediyor. Bu arada Ocak 2022’deki %11,1 seviyesindeki güçlü bir bazla 2023 yılına başlayacağız, bu durum da TÜFE’deki yıllık düşüşün özellikle ilk 4 aydaki baz etkisiyle sürebileceğine işaret ediyor. Bloomberg Anketi’ne göre ekim ayına ilişkin TÜFE’nin, aylık medyan %3,75 seviyesinde gerçekleşmesi ve yıllık bazda medyan %85,60 seviyesine yükselmesi, Foreks Anketi’ne göre ise TÜFE’nin, aylık medyan %3,62 seviyesinde artması ve yıllık bazda medyan %85,65 seviyesine yükselmesi bekleniyor.

Eylül ayına ilişkin reel efektif döviz kuru endeksi aylık %3,1 artışla 54,51’e yükselmişti ve böylece son dört ayın en yüksek seviyesinde gerçekleşmişti.
 

ŞİRKET HABERLERİ 

Afyon Çimento (AFYON, Pozitif): Afyon Çimento’nun 3Ç2022’deki net dönem karı 85,4mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket geçen yılın üçüncü çeyreğinde 14,1mn TL kar elde etmişti. Şirket’in satış gelirleri yılın üçüncü çeyreğinde 417,2mn TL gerçekleşerek geçen senenin aynı dönemine göre %325 oranında artarken, FAVÖK’ü 123,2mn TL ile yıllık %424 oranında artış kaydetmiştir. FAVÖK marjı ise 5,5 puan iyileşerek 3Ç2022’de %29,5 olmuştur. Öte yandan, Şirket bu çeyrekte 6,8mn TL net finansman gideri yazmıştır.
Üçüncü çeyrek karı sonrasında Şirket’in 9AY22’deki net dönem karı yıllık %132 oranında artarak 186mn TL’ye yükselmiştir.

Tat Gıda (TATGD, Sınırlı Pozitif): Tat Gıda’nın 2022 yılı 3. çeyrek net dönem karı 49,3mn TL olarak gerçekleşmiştir. Piyasa beklentisi şirketin 81mn TL net dönem karı açıklaması yönündeydi. Şirket bir önceki yılın aynı döneminde, 29,5mn TL net dönem karı kaydetmişti. Şirketin 3Ç2022 satış gelirleri 3Ç2021’ye göre %167,1 oranında artarak 748,5mn TL’ye yükselirken, satışların maliyeti %163,6 oranında artmış ve buna bağlı olarak brüt kar %177,2 oranında artarak 198,2mn TL olarak gerçekleşmiştir. Operasyonel giderler ise aynı dönemde %115,6 artışla 99,8mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden net 1,4mn TL gelir kaydeden şirketin faaliyet karı %235,6 oranında artmış ve 99,7mn TL’ye yükselmiştir. Tat Gıda’nın 3. çeyrek FAVÖK’ü %281,3 artışla 116,5mn TL’ye ulaşırken, FAVÖK marjı yıllık 4,7 puan artışla %15,6 olmuştur. Şirket finansman tarafında ise net 42,6mn TL gider kaydetmiştir. Vergi öncesi net dönem karı 57,5mn TL olan şirket, 8,1mn TL net vergi gideri sonrası 49,3mn TL net dönem karı elde etmiştir.

3. çeyrek kar rakamıyla birlikte Şirket’in 9 aylık net dönem karı 228mn TL ile geçen senenin aynı dönemine göre %23,7 artmıştır.

Kardemir (KRDMA, KRDMB, KRDMD, Sınırlı Negatif): Kardemir’in 3Ç2022’deki net dönem karı 103mn TL ile piyasa beklentisi olan 130mn TL’nin hafif altında gerçekleşirken, bizim beklentimiz olan 74mn TL’nin ise bir miktar üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada vergi gideri beklentimize karşı vergi geliri kaydedilmesi etkili olmuştur. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde Şirket 716mn TL net dönem karı açıklamıştı. Şirketin satış gelirleri 3Ç2022’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %85,6 oranında büyüme göstererek 6.828mn TL’ye yükselirken, brüt kar ise 437mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde brüt kar 1.039mn TL idi. Brüt kar marjı da %28,2’den %6,4’e gerilemiştir. Operasyonel giderler 3Ç2022’de geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %142 oranında artmış ve 79mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden ise 215mn TL net gider kaydedilmiştir. Böylece faaliyet karı 142mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ise 984mn TL faaliyet karı açıklanmıştı. Kardemir’in FAVÖK’ü 3Ç2021’deki 1.068mn TL’den 3Ç2022’de %58,6 azalışla 442mn TL’ye gerilerken (Piyasa beklentisi: 447mn TL), FAVÖK marjı %29’dan %6,5’e gerilemiştir. 42mn TL’lik yatırım faaliyetlerinden net gider ile 8mn TL’lik iştirak geliri sonrasında finansman öncesi faaliyet karı 109mn TL’yi göstermiştir. Finansman tarafında da net giderler 82mn TL olmuştur. Vergi öncesi kar 3Ç2021’deki 952mn TL’den 3Ç2022’de 27mn TL’ye gerilemiştir. 76mn TL’lik vergi geliri sonrasında Kardemir grubunun net dönem karı 103mn TL’ye ulaşmıştır.

Üçüncü çeyrek karı sonrasında Şirket’in 9A2022’deki net dönem karı ise 2.392mn TL’ye yükselmiştir. Geçen yılın aynı döneminde 2.136mn TL net kar kaydedilmişti.

SEKTÖR HABERLERİ

Turizm: İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, bu yılın 9 ayında kente 11 milyon 787 bin 834 yabancı turistin geldiğini bildirdi. Vali Yerlikaya, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, İstanbul Turizm İstatistikleri Raporu’na göre kente eylül ayında 1 milyon 607 bin 45 yabancı turistin geldiğini belirtti. Bu yılın 9 ayında kente gelen yabancı turist sayısının yüzde 102 artarak 11 milyon 787 bin 834’e ulaştığını aktaran Yerlikaya, İstanbul’a en fazla sırasıyla Rusya, Almanya, İran, ABD ve İngiltere’den turist geldiğini kaydetti.

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Ege Seramik (EGSER): Ege Seramik, 2022 yılı 3. Çeyrek ana ortaklık net dönem karını 60,6mn TL olarak açıklamıştır. Bir önceki yılın aynı döneminde ise kar 38,5mn TL seviyesindeydi. Şirket geçen yılın üçüncü çeyreğinde 250mn TL olan satış gelirlerini, bu dönemde %132 oranında arttırarak 581,7mn TL’ye çıkarmıştır. Brüt kar ise %122 oranında artmış ve 175mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirketin operasyonel giderleri %107 oranında artarak 67,5mn TL olurken, net faaliyet karı da 84mn TL (3Ç2021’de 49,4mn TL kar) olarak gerçekleşmiştir. Diğer faaliyetlerden 23,6mn TL gider kaydeden şirket, 14,3mn TL vergi gideri sonrası 2022 yılının üçüncü çeyreğinde 60,6mn TL net dönem karı elde etmiştir.

Üçüncü çeyrek kar rakamıyla birlikte Şirketin Ocak-Eylül dönemi 9 aylık ana ortaklık net dönem karı 340mn TL’ye ulaşmıştır. Bir önceki yılın aynı döneminde Şirket 132,1mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti.

Makim Makine (MAKIM): Şirketin 2022 yılı 3. çeyrek net dönem karı 25,4mn TL olarak açıklanmıştır. 3Ç2021’de Şirket 3Ç2021’de 11,9mn TL net dönem karı kaydetmişti. Şirket’in bu çeyrekteki satış gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %116,7 oranında artarak 72,9mn TL olmuştur. Satışların maliyeti %76,5 oranında artan Şirket’in 3Ç2022’deki brüt karı da geçen yılın 3. çeyreğine göre %197,5 oranında artmış ve 33,2mn TL’ye yükselmiştir. Brüt kar marjı 12,4 puan yükselişle %45,6’yı göstermiştir. Operasyonel giderleri %151,4 oranında artan şirket, diğer faaliyetlerden 600 bin TL gider kaydetmiştir. Buna bağlı olarak faaliyet karı %206 oranında artmış ve 25,1mn TL olmuştur. FAVÖK ise %211 artışla 25,9mn TL seviyesinde gerçekleşirken, FAVÖK marjı da yıllık olarak 10,8 puan yükselişle %35,6 olmuştur. Tüm bunlara bağlı olarak vergi öncesi kar 25,9mn TL olmuştur. 300 bin TL vergi gideri sonrası şirketin net dönem karı 25,4mn TL olmuştur. İlgili dönemin net kar marjı da 0,6 puan azalışla %34,8 olarak gerçekleşmiştir.

3. çeyrek karıyla birlikte yılın ilk 9 ayındaki net dönem karı %130 artışla 66mn TL’ye ulaşmıştır.
 
Anadolu ISUZU (ASUZU): Batum Belediyesi/Gürcistan için açılan, 65 adet dizel yakıtlı otobüs tedariği ve araçların bakımını içeren sözleşme imzalanmıştır. İhale bedeli 7,86mn EUR’dur.

Kızılbük GYO (KZBGY): 10 yatırımcı sahip olduğu 6,6mn TL’lik nominal hisseyi borsada işlem gören tipe dönüşüm için MKK’ya kaydettirdi. Şirketin ödenmiş sermayesi 300mn TL seviyesinde bulunuyor. Buna göre MKK’ya kaydettirilen söz konusu hisseler, ödenmiş sermayenin %2,2’sini oluşturuyor.
 
Pasifik GYO (PSGYO): 1 yatırımcı sahip olduğu 33,3mn TL’lik nominal hisseyi borsada işlem gören tipe dönüşüm için MKK’ya kaydettirdi. Şirketin ödenmiş sermayesi 1 milyar TL seviyesinde bulunuyor. Buna göre MKK’ya kaydettirilen söz konusu hisseler, ödenmiş sermayenin %3,3’ünü oluşturuyor.
 
FAİZ PİYASALARI

Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %10,50 seviyesinde yatay seyretti. TCMB cuma günü 40 milyar TL’lik (%10,50’den, 6 gün vadeli) ve 50 milyar TL’lik (%10,50’den, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı. Toplam fonlama tutarı ise repo ihaleleri kaynaklı 221 milyar TL oldu.

Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisi genelinde faizlerde yükselişler görüldü. Bu kapsamda, günlük bazda kısa vadeli tarafta 10 baz puana varan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 25 baz puana varan yükselişler görüldü. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 20 baz puana yaklaşan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 200 baz puana varan yükselişler görüldü.
 

GÜNLÜK ÖZET PİYASA VERİLERİ

Kaynak Ziraat Yatırım

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!