Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Zafer Partisi 1. Olağanüstü Kongresi’nin ardından parti sözcülüğüne atanan Sevda Gül Tunçer, parti sözcüsü olarak ilk basın toplantısını düzenledi. Zafer Partisi sözcüsü Sevda Gül Tunçer, partisinin haftalık basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Sevda Gül Tunçer:
2 Ekim 2022’de Zafer Partisi 1. Olağanüstü kongresini gerçekleştirdik. 7 bin kişinin katılımıyla hakikaten olağanüstü bir coşkuyla geçti. MDK, GİK ve divan kurulu üyelerini tebrik ediyor. Görevlerinde başarılar diliyoruz. Zafer partisi kurulduğu 26 ağustos 2021’den itibaren hızla yükseliyor. Ne diyoruz Türkiye’de iki şey hızla yükseliyor: Dolar ve zafer partisi.
Yenilenen kadrosuyla da büyük başarılara imza atmaya ve saray rejimi ile sarı muhalefet adına sıkışıp kalmış Türk milletine üçüncü bir yolun mümkün olduğunu göstermeye devam edecektir. Sizlere yeni başkanlık divanını tanıtmak istiyorum:
Genel Sekreter Cezmi Polat;
Teşkilatlardan Sorumlu Başkan Ali Dinçer Çolak;
Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Yücel;
Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Murat Yıldız; Basın Ve Yayından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Uğur Batur; Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Aslan Yaman;
Kalkınma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Alagöz
Ar-Ge’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koçak Tükenmez;
Gençlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ve Basın Sözcüsü Av. Sevda Gül Tunçer;
Milli Güvenlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Fikret Bayır
Kadın, Aile Ve Çocuktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sevda Özbek
Eşgüdüm Çalışmalarından Sorumlu Aziz Ergen Avrupa Ve Amerika Türklüğünden Sorumlu Erdinç Örencik
Propagandadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Eser Güneysel
Eğitim Ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlkim Yüksel
Sağlık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şehirlioğlu
Genel Muhasip Mustafa Hakan Akşit
Bürokrasi İle İlişkilerden Sorumlu Nadir Özkardaş
Türk Dünyasından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şahin Filiz
Mahalli İdarelerden Sorulu Genel Başkan Yardımcısı Songül Mercan
Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel, Genel Sekreter Yardımcı Av. Fatma Melike Karaaslan
İlgilenen arkadaşlar zaferpartisi. org.tr adresinden divan üyelerimizin özgeçmişlerini de bulabilirler.
Değerli basın mensupları,
Türkiye 2012 yılından bu yana çoğunluğu Suriyeli sığınmacı olmak üzere Suriyeli, Afgan, Pakistanlı ve siyah Afrikalı kaçakların istilasına maruz kalmıştır. 2022 yılına geldiğimizde sığınmacı ve kaçakların sayısının 13 milyona ulaşmasıyla yaşadığımız örtülü istilanın sonuçlarını artık hissetmemek mümkün değildir. Kalkınmadan sorumlu genel başkan yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Alagöz’ün hazırlamış olduğu “geçici korunan Suriyelilerin nüfus ve ekonomik faaliyet raporunu” sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çalışmada, 13 milyon yabancının yaratmış olduğu güvenlik tehdidi, demografik tehdit, siyasi ve ekonomik tehdit verilerle birlikte açıklanmıştır.
Türk ailelerinde ortalama çocuk sayısı 1.7 iken sığınmacılarda bu oran 5.3’tür. Bugün 13 milyon olan sayının çok yakın tarihte
30-40 milyon olması işten bile değildir. Bu nüfus yüklemesinin yarattığı ekonomik çöküşten de bahsedeceğim. Fakat Türkiye’nin en kritik seçimine, 2023 seçimine giderken seçilenin değil seçmenin değiştiği bir manzarayı yaşıyoruz.
Başta Suriye, Afganistan, Pakistan, Irak vatandaşları olmak üzere, Türk vatandaşlığı verilen toplam sığınmacı ve kaçak sayısı 1 milyon 733 bin 155. Seçimlere kadar verilmesi hedeflenen vatandaşlık sayısı: 3 milyon.
İktidar, seçmen ithal ediyor. 13 bin oy farkla İstanbul büyükşehir belediyesini kazanan CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu ise vatandaşlık verilen yabancı sayısının çok ciddi boyutlarda olmadığını söylüyor.
Saray rejimi, kendi yerini kaybetmemek uğruna seçmen ithal ediyor. Sarı muhalefet ise kaynakların yönetimi el değiştirdiğinde bu ithal seçmenin oyunun renginin de değişeceğini düşüyor.
Oyunu satın alabileceği ithal seçmeni kendi potansiyel oy deposu olarak da görüyor.
Zafer partisi kurulana dek, hiçbir geri gönderme politikası olmayan ve fakat ümit özdağ etkisine kapılarak “biz de göndereceğiz.” Sırasına giren sarı muhalefet davulla zurnayla gönüllü söylemleriyle inandırıcı olmadığını da bizlere gösteriyor.
Zafer partisi, Türk milletinin kaynaklarını yalnızca Türk milleti için harcayacaktır.
Türk milletinin kaderini de geçmişinde aynı ortak bedelleri ödemiş olan Türk vatandaşlarının oyları belirleyecek. Vatandaşlık alan sığınmacıların 10 yil boyunca oy kullanamamasını düzenleyen yasa teklifimize de eğer samimi iseler muhalefetin desteğini bekliyoruz.
Değerli basın mensupları,
Raporda yer aldığı üzere bugüne kadar Türk milletinin cebinden çıkan ve Suriyeli sığınmacılara harcanan 144.8 milyar dolar.
144.8 milyar dolar ile 82 adet Marmaray 36 adet Atatürk barajı 6 adet İstanbul havaalanı 14 adet Osmangazi köprüsü, 258 adet İstanbul-İzmir otoyolu yapılabilir.
KYK borcunun tamamı silinebilir, milyonlarca öğrenciye karşılıksız burs verilebilirdi.
5 milyon 187 bin 382 EYT’li emekli edilebilir, 9 yıllık maaşı ödenebilirdi.
2 milyon 965 bin kişiye hizmet sektöründe istihdam sağlanabilirdi.
Bugün sığınmacı istilasının yarattığı milli güvenlik tehdidini, sığınmacı meselesinin en büyük paydaşı olduğu ve Türk halkını artık nefes alamaz hale getiren ekonomik buhranı, tüm gerçeklerin vatandaştan saklandığı günümüzde gerçeklere ulaşmamamızı engellemeyi amaçlayan düşünce ve ifadeyi yayma hürriyetine balta vuran sansür yasasını, artan ev kiralarının ve yurt kapasitelerinin yetersizliği sebebiyle tarikat cemaat yurtlarına mahkûm edilen üniversite öğrencilerini, liyakatsizliğin kanser gibi yayılmasıyla umutlarını yitirdiği için adeta ülkeyi terk etmeye zorlanan Türk gençliğini konuşmamız gerekirken Kılıçdaroğlu her zamanki gibi Erdoğan’ın imdadına koşuyor. Çözülmüş bir meseleyi gündeme taşıyarak iktidarın nefes almasını sağlıyor.
Erdoğan’ın gelin anayasal düzenleme yapalım diyerek kendi tabiriyle gole çevriği bu pas laiklik ilkesini tasfiye edebilecek ve seçim çalışmalarında da koz olarak kullanabilecek nitelikte. Tabi ki bir kadının özel yaşamında ne giyip ne giymeyeceğine kimse karışmamalı ancak Kılıçdaroğlu’nun anayasa değişikliği zeminine çekilen bu pasını, 2 dönem cumhurbaşkanlığı yapmış olan Recep Tayyip Erdoğan in 3. Kez aday olmasına mutlak engel anayasanın 101. Maddesini tartışmaya açma hazırlığı da olarak görüyoruz.
Değerli basın mensupları,
TBMM’de, sosyal medyada dezenformasyon yasası olarak adlandırılan ve 29. Maddesiyle tam anlamıyla sansür yasası olduğunu gösteren bir yasa teklifi görüşülüyor. Yanıltıcı bilgiyi alenen yayan kimsenin 1 yıldan 3 yıla kadar cezalandırılmasını öngören bu yasal düzenleme, bilginin kime göre yanıltıcı olduğunu son derece muğlak bırakıyor. Her türlü yanıltıcı bilginin şeffaflıktan uzak devlet kurumları eliyle yayıldığı ülkemizde vatandaşın gerçeklere ulaşmasını engellemeyi amaçlıyor. Yasa geçtiği takdirde, gerçek enflasyon rakamlarını, gerçek vatandaşlık verilen sığınmacı sayısını, gizlenen yolsuzlukları, hırsızlıkları, dar alanda yapılan kısa paslaşmaları konuşamayacağız. 1 ila 3 yıl! Bütün vekillere çağrımızdır. Meclisteki görüşmelere ve oylamalara katilin ve 29. Maddenin yasalaşmasını engelleyin. Vekili olduğunuz turk milletinin gerçeklere ulaşmasını sağlamak, düşünce ve ifadeyi yayma hürriyetine sahip çıkmak zorundasınız.
Son dönemlerde vatandaşlarımız e-devlet üzerinden yaptıkları sorgulamalarda kendi ikametlerinde yabancılara rastladıklarını ifade ediyorlar.
Değerli yurttaşlar,
Daha önce detaylıca anlattığımız üzere sizinle ayni hanede ikamet ediyor gözüken bu yabancılar ithal seçmen. Lütfen gerekli kontrolleri yapınız. Gerçeğe aykırı bir kayda rastladığınız takdirde ilce nüfus müdürlüklerine vereceğiniz dilekçe ile durumun düzeltilmesini talep edin.
Bir hatırlatma daha yapmak istiyoruz. Bulunduğunuz yerde oy kullanabilmeniz için ikametinizi seçimlerden en az 6 ay önce bulunduğunuz yere aldırmış olmanız gerekiyor. Çok az zaman kaldı. Sizlerden ocak ayına kadar gerekli işlemleri tamamlamanızı rica ediyoruz.
Sen yoksan 1 eksiğiz.
Zafer partisi Türk milleti ile ittifak yapmayı hedeflemektedir. Bunun için partimizin kuruluşundan beri Atatürk çizgisinde bir Türk milliyetçiliği zemininde devletin kuruluş felsefesini savunurken partimizin bünyesi içinde bütün milli güçleri de bir araya getiriyoruz. Daha önceki seçimlerde değişik siyasi partilere oy vermiş insanlar, kendi görüşlerinin Zafer Partisi’nde temsil edildiğini görerek bizle birlikte yol yürüyorlar. Ancak seçimlere yaklaşırken Zafer Partisi çatısı altında olmamakla birlikte milli meselelerde aynı endişeleri taşıdığımız milli kişilerle geniş bir milli ittifak yapmak konusunda partimiz her zaman açık olduğunu ifade etti. Bundan sonraki süreçte de bu açık tavrımızı devam ettireceğiz. Türkiye’nin en ağır sorunlarını aşabilmek için cumhuriyetin kuruluş felsefesine inanan siyasi oluşumlarla ve siyasi partilerle istişareleri başlattığımız ve sürdüreceğimizi belirtmek istiyorum.
Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Av. Sevdagül Tunçer, gündeme ilişkin Zafer Partisi'nin görüşlerini açıklıyor.#ZaferPartisi #ÜmitÖzdağ #BasınToplantısı https://t.co/I63ZvVVCGn
— Zafer Partisi (@zaferpartisi) October 13, 2022