Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Limon Gibi Sıkılacaksınız

Limon Gibi Sıkılacaksınız

Bugün Sekiz Ekim… ” Raybank hayırlı işler diler ” diye uyandığımız radyo reklamlarının üzerinden yıllar geçti. Hemde silindir gibi ezdi de geçti. Bir ara rahmetli Erdal İnönü , slogan olarak derdi ” Limon gibi sıkılacaksınız ” diye. Kâhin gibi adammış. Sıkıldık hem de ne sıkıldık , kabuğumuz bile kalmadı… Merhaba’yı hemen demek lâzım yoksa alameti farikamızı , bir kere de olsa unutabiliyorum… Böyle meşûm bir günün ardından ; şu an İzmir’ e yerleşmiş olan , sevgili Kardeş’ im , İzmir Radyo’ sunun Ses sanatçısı ve koro şefi Işık Başel’ den tatlı bir fırça yiyebilirim… Keşke yakınım da olsa o güzel yorumunu dinleyebilsem. Hele hele Karahisar Kalesi Türkü’ sünü okuyuşunu halâ kulaklarımda muhafaza ediyorum. Ankara Radyo’sunun efsane isimlerinden Tuğrul Mumcu’ nun kızı ve kendisi de Radyo sanatçısı olan Lale Mumcu’yla evli olan kardeşlerimin eserleri internette mevcût. Hepinize tavsiye ederim… Ne olur ne olmaz , tekrar Merhabalar…

Bugün sizlerle , kıyıda köşede kalmış , layıkıyla ilgilenemediğimiz , kapkaraismail Bakamıyan’ dan bahsedeceğim. Kendilerini ; basit bir şöför hatasını , liyakatsiz kadrolara bağlamasından çok iyi tanırsınız. İlk başta , 9 milyar $ sonra 12-13 daha da sonra 15 milyar $ a çıkan , Kanal İstanbul projesinin fiyatı yeniden revize edildi. Sakın telaşlanmayın. Öyle korktuğunuz gibi değil. Ufacık bir beş milyar dolar daha ilave oldu. Yani projenin son maliyeti 20 milyar $ a dayandı. Tabii ki şimdilik kaydıyla. Liyâkatin doruğuna (!!!) çıkmış bu zavallıların yaptığı hesaplamalar da şaşan 5 milyar $ , sattığımız tank palet fabrikasından elde ettiğimiz 50 milyon $ ın , yüz misli… Şimdi bu durumda , İBB kendi zamanında bile işe alınmamış bir şöför üzerinden , Liyakatsız olarak değerlendiriliyor ama kapkara İsmail ise liyakât abidesi oluyor. Nerenizi severler bilmiyorum ama gene de sevsinler sizi , e mi. Ayrıyeten bu kapkara İsmail , İstanbul’da ki zaruri toplu taşım fiyat ayarlama taleplerine de uzun süre , gerek yok diyerek karşı çıkmıştı. Aynı hassasiyeti , kendisiyle alakalı yerlerde de göstermesini beklerdik. Sene başında 86 liralar cıvarında ki hızlı tren bilet fiyatları , daha yılın bitmesine aylar var iken 215 liralara çıktı… Şimdi bütün kabahati de bu acemi bakamıyanların üzerine atmak ne kadar doğru onu da bilemiyorum… Bunların bir Ağa’ sı var ki , her eve lazım denecek cinsten değil , bilakis evlerden uzak olsun… Çanakkale Köprüsü açılırken ne demişti…” 200 liracık ” Bu iki yüz lira , o zaman da , şimdi de TC. nin en büyük parası. Siz ona” Cık ” sıfatını takarsanız , halktan ne kadar kopuk olduğunuzu tescil etmiş olursunuz… Bir şeyler uzun zamandır dikkatimi çekiyor. ” Ben ekonomistim ” diyen bu zatın bir tane bile hocası çıkıp değerlendirme yapmıyor , yapmadığı gibi ” Talebemdi ” diyen bile yok… Eski tanıdıklar , siyasilerin başının belasıdır… Birileri eline bir resim alır ” Biz kankaydık ” gibi yaklaşımlarla gündeme gelmeye uğraşırlar. Siz , bir tekini bile hatırlıyor musunuz. İklim çok müsait olmasına rağmen , niye bir kişi bile çıkmıyor. Ülke’ mizde , piyangodan büyük ikramiye kazananların durumunu bilirsiniz. Ömürlerinde bilmedikleri ve görmedikleri bir sürü akraba sahibi oluverirler birdenbire… Büyük ikramiyenin çok ötesi bir durum olan RTE , hocalığı ve arkadaşlığında niye yaprak bile kımıldamıyor.

Herkes gider Mersin’ e , biz gideriz tersine , lafının çakışık durumu ekonomi program ve uygulamalarında karşımıza çıkıyor… Kimsenin denemediği , test etmediği durumlar kurtarıcı model olarak getiriliyor. Ömründe ekonomi ilmiyle ilgili bir makalesi bile olmayan kimseler , sadece münferit beyanlarıyla kendilerini ” Ekonomist ” ilan ediyorlar. Etmekle kalsalar iyi , koskoca bir Ülkeyi de deney tahtasına çeviriyorlar. Netice mi. Ortada.

ttan borç alsınlar diyor. Hacım sebebiyle hepsine cevabım var da , bir ikisiyle yetinelim… Diyelim ki bu kişilerden biri Memur. Devlet memurunun başka bir iş yapması , işten atılma sebebi. Veya Adam fabrika işçisi. Asgari ücreti hak etmek için günde oniki saat çalışıyor. Yoksa yerine alınacak Suriyeli hazır , hemde yarı ücrete… Bunların hiç biri değil , meselâ esnafsın , küçük bir bakkalın veya manavın var. Zaten sabahın köründen gecenin yarısına kadar dükkanı açık tutman lazım. Mesai saatleri içinde her kes zincir marketlere gidiyor. Sana ancak , o da acil bir şey lâzım olursa geceleri gelen oluyor… Eyyy Bakamıyan’ ım , bu zavallılar nasıl fazla mesai yapsınlar… Gelelim eşten dosttan borç olayına… Önünde ki yirmi seneyi bloke etmiş , borcunu ödeyemiyecek kimseye kim borç verir. Bu işler masa başı fantezi fikirlerle çözülmüyor. Müracaat çokluğunu gösterip , haklılık taslamaya da kalkayın. Evler gene parası olanların etafına toplanacak. Benim bildiğim varlıklı biri , uygun bir aileyi devreye sokarak üç müracaat yaptı… Ev alması hayal olan milyonlar can havliyle saldırdılar ama kimse nasıl ödeyeceğini bilmiyor. Herkesin kafasında ,olmazsa el altından birine satar , üç beş kuruş kazanırız düşüncesi var… İşin kurnazlıkları ise peyderpey çıkıyor. Beş milyon insandan 500 tl + Peşinat… Toplayın bakalım seçim öncesi nasıl faizsiz ve lop bir para elde olacak. Dahası da var. Peşin ödeyip , borcu kapayanlar %25 eksik ödeyecek. Tam , benden sonra tufan yaklaşımı. Milyarlar gene seçim finansmanı ve ekonomisi için hükümetin eline teslim edilecek , tıpkı kurda kuzu emaneti gibi. Sonrası mı… Kaybedersek , gelene muazzam bir külfet , kazanırsak iban yayınlar hallederiz…

Hepiniz Allah’ a emanetsiniz. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!