Yıllardan beri yazarım değişmeyen iddialarımdan biriside; İsevi dünyanın vahşiliği, katliamcı lığı , soykırım yapma hastalığı, sömürgeciliği, ve daha niceleri. Birde İsevi dünyanın anladığı dil.
Bu günlerde yaşadığımız olaylar , bir sürecin devamıdır. Aslında yüz yıl öncesinden değişen bir şey yok, her türden melanet, yerli yerinde duruyor. Vahşet, soykırım, sömürgecilik, katliamlar. Gerisi lafugüzaf.
Yunanistan’ın eski Cumhur Başkanlarından Prokopis Pavlopulos; Biz Türkleri ve sınırlarımız içinde bulunan herkesi; soykırım yapmakla tehdit ediyor ve Tripoliçe katliamını örnek veriyor. Ve yine soykırım yapacaklarını söylüyor. Yunanlılar bu günü zafer günü olarak kutluyorlar.
Bizdeki birileri ise! keşke Yunanlılar kazansaydı demiş, onun izinden giden biriside; şehirlerimizin Yunan işgalinden kurtuluş günlerinin kutlanmasına karşı çıkmıştı. Yunan esaretinin kara çarşafla temsil edilmesine ve Türk kızlarının özgürlüğe kavuştuğunu simgeleyen gösteriye koro halinde karşı çıkmışlardı.
Evet; Yunanlıların bakış açısı ile Türkiye yalnız. Arkalarından itekleyen güçlerle, bizi yurdumuzdan sürebileceklerini sanıyorlar. ABD bile öyle sanıyor. Yüz yıl önce yarım kalan hesabını kapatmaya hazırlanıyorlar. AB ülkeleri de öyle.
İsevi dünyaya haddini bildirmek güzel yurdumuzda mutlu yaşamak istiyorsak, gözlerimizin önünde ,kadınlarımızın-kızlarımızın ırzına geçilmesini istemiyorsak, Çocuklarımızın derilerinin diri, diri yüzülmesini istemiyorsak, Diri ,diri, kuyulara doldurulup üzerimizin taş toprakla kapatılmasını istemiyorsak, Papazların, kadınlarımızın meme uçlarından tespih yapıp boyunlarına asmasını istemiyorsak, devlet yapılarımızı, azınlık mensuplarından temizlemek gerek, STK.ları vatansız Müslümanlardan, vatansız solculardan temizlemek gerek. Sabataist ve benzeri aileleri yurdumuzdan sürmek gerek
Birlik ve beraberliğimize zarar veren her türden inanış ve fikriyatın kökünü kazımak gerek. Bir de, tek dişi kalmış canavarların anladığı dili iyi öğrenmek gerek, Şimdilerde tek dişi kalmış canavarlar hamle hazırlığında.
Bizlerin ise; ayağa kalkma, bilinçlenme, birleşme, hazırlıklarımızı tamamlama zamanıdır. Gücümüze güç katma vaktidir. Biraz daha zamana ihtiyacımız var, İsevi dünyanın saldırısı tahminlerimizden çok önce başlayabilir.
Her şey, bizlere göre, bizim istediğimiz vakitte, bizim istediğimiz şekilde olmalıdır. Yunanlıların sergileyecekleri vahşet karşısında, tüm dünya! Görmedim-duymadım-bilmiyorum diyecektir. Buna İslam dünyası da dahildir.
Yunanlılara derim ki; misilleme (karşılıklılık) esastır. Her halde bizim ellerimiz armut toplamayacaktır. Tarihte ,şu ana kadar yaptığınız tüm vahşetlerin hesabını sorma bedel ödetme zamanı oldukça yaklaşıyor.
Haydin kandaşlarım; bilinçlenme –hazırlanma- iman tazeleme ve tüm mazlumların ahını almaya hazırlanalım, birçok kez devletimden istemiştim. İçimizdeki düşmanları açıklayın deşifre edin diye . İLK CİDDİ ADIMI ATMIŞLAR .Cüneyt Şaşmaz yazmış: Türkiye’yi uyutanlar, içimizde saklananlar.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, devletimizi ve STK ‘aları içimizde saklananlardan temizlemeye hazırlananların üzerine olsun vesselam.
