Zaman ile aramızda ki sınırsız aşkın , sürekli terkedileni niye biz oluyoruz… Evet , gençken onu çok sorumsuzca , hoyratça harcadık ve sınırsız bilerek , layıkıyla değerlendiremedik… Şu an, el üstünde tutuyoruz ama , bizlerden intikamını alıyor. Yoksa acelesi ne , garezi ne… Hepinize kucak dolusu , kamyon dolusu Merhabalar…
Vatandaşın icra takbine düşmüş 2000 tl ve altındaki borçlarına af geldi. Hükümetimize ne diyeceğini herkes bilir ama , biz Allah razı olsun diyemiyoruz… ” Niye ” demeden hemen cevaba geçelim. Esasında farkında mısınız bilmiyorum ama bu bir itiraftır… Biz vatandaşı , 1500-2000 tl fatura borcunu bile ödeyemeyecek duruma düşürdük. Bunda bir sıkıntı yok , oh olsun. Ama gel gör ki ufukta seçim var , oy belasına istemiye istemiye af getirdik. Evela oyu alalım sonra misliyle geri alırız , diyorlar… Muhalefet ekonomi için uzuz uzun calışmalar yapmasın. Sırf bu durumun didiklenmesi bile durumun vahametini yeteri kadar gösterir… Hakikaten korkunç birşey. Düşünebiliyor musunuz 5.5 milyon insan… Bunu ortalama Türk Ailesi nüfûsuyla çarpın 25-30 milyona tekabûl ediyor… Bu borçların hepsi , 2000 tl de değil içinde 500-600 tl olanı da var. Süslü püslü laflar , biat kültürü gereği çıkmayan sesler bir yana acı gerçek karşımızda. Yani mesele tam bir ” Şecaat arzederken….” olayı olmuş. Gelelim işin bir diğer boyutuna. Nüfûsun neredeyse yarısına , hadi abartmıyalım üçte birine tekabül eden bu duruma , sizce çare bulunmuş mu oluyor… Asla… Çünkü bu insanların gelirini yükseltecek herhangi bir çalışma yok. Hal böyle olunca 2-3 ay sonra tekrar icra dosyaları tekrar dağlar gibi yığılacak… Ama bu arada seçimi atlatabiliriz. İki paket makarna ilavesiyle de gelsin bir beş sene saltanatı daha…
Yaklaşan kış münasebeti ve doğalgaz fiyatlarında ki aşırı artışlardan kaynaklı gelişmelere Sahibimiz , Efendimiz , Tek dayanağımız RTE , Avrupa’ nın var ama , bizim doğalgaz problemimiz yok , diyor… Gene bir gri propoganda örneği. Lafı gevelemeden gerçek resmin üzerini açalım… Avrupa’ nın trilyonlarca doları var. İsterse ve de hatlar mevcûtsa Dünya’ nın bütün gazını alabilir. Gel gör ki , ABD nin tezgahına düşüp , Rusya Federasyonu’yla bağları kopardıktan , birde ambargo uyguladıktan sonra gelişen durumlara katlanmak zorunda kaldılar… Rusya’ da vanayı kapatınca , ellerinde kışı zar zor geçirecek gazları var… Gelelim bizim duruma… Daha yenilerde , ilk defa dış kredi aradık dogalgaz alımı için… Merkez Banka’ sı reel rezervleri (- 55 milyar dolar ) cıvarında. Bu ne demektir , bize gaz var ama , paramız yok , bulabilirsek alırız… Her daim bilonun anlayacağı gibi anlatıyorum. İnşAllah maksat hasıl olmuştur… Gelmek istediğim mesele bu değildi , bu sadece altyapıydı. Şimdi gelelim konumuza… Almanya , her ihtimale karşı çeşitli alternatifler üretiyor. Geçenlerde , yalnış anlaşılmasın Çeçenler de demiyorum , geçenlerde diyorum. Bu arada Ömer Faruk Kardeş’ ime de selam olsun , Almanlar bir kampanya başlattı. 599 € ya 22 gün herşey dahil Türkiye tatili. Gidin yiyin için gezin tozun ve üşümeyin , diyorlar… Okumuyorum ama yandaş medya ” Almanlar perişan , ısınacak gazları yok , kıskandıkları Türkiye’ ye kapağı atıyorlar ” diye mutlaka demişlerdir… Muhalefet ise , ” Çok cûzi bir kısmının 1700€ asgari ücret aldığı Alamanlar , maaşlarının üçte biriyle Türkiye’ de bir aya yakın herşey dahil kalabilecek ” demiştir. Ben ise ilave ediyorum. Bizde asgari ücret ( Esasında milli ücret ) ne kadar 5500 tl. Böl üçe 1850 diyelim… Türkiye bilbortlarında , herşey dahil 22 gün Alamanya 1850 tl diye ilanlar görseniz ne dersiniz… Siz bir şey demeden , deli gömlekli tedarikli adamlar diyenin başına üşüşür… Yeni bir ” Tosun ” vakası mı diye MASAK harekete geçer… Bunları okuduktan sonra artık Alamanların bizi kıskandığına dair şek ve şüpheniz (!!!) kalmamıştır , umarım…
Lafı özetliyecek olursak , 2000 lira dahi bulamayıp icralık olan ilgili 30 milyon kişi ve bunları bu hale getirenler var…
Diğer özet ise : Elinde çuvalla parası olduğu halde , akılsızlığından dolayı gazsız kalma riskinde ki Avrupa ; buna karşı , gaz alabilecek durumda olmasına rağmen parası olmayan Türkiye… Siyasilerin yanıltıcı ve çarpıtıcı konuşmalarını bu özetler üzerinden değerlendirebilirsiniz…
Bu aralar dikkatimi çeken iki portre üzerinden bir kaç kelâm etmeyi düşünüyorum… Birincisi Arsızınç… Allah hiç bir siyasiyi onun konumuna düşürmesin… Ne İsa’ ya , ne de Musa’ ya yaranamamanın örneklerini sergiliyor… Çıkıp iki laf ediyor , tamam aklı başına geldi diyorsunuz , arkasından kendini yuhalıyanlardan AKP için oy istiyor. Bu gibi dengesizlikleri uzun yıllardır yapıyor… Bir ara ” Fırıldak Kubi ” vardı. Eski Afyon MV ini mutlaka hatırlarsınız. Fırıldak ismi üzerine tescilli olmasa , ismiyle müsemma , Bülent’ e rahatlıkla verilebilirdi… Portre çokta , şu an aklımızda olana geçelim. Hani , ağzı olan konuşuyor denir ya , işte ağzını sevdiğimin yaş baklası , bu cinsten… Ortada hiç bir gerek yokken ayrıyeten toplumun %90 ının tepkisi de varken bu yaş bakla çıkıp HDP ye bir iki Bakanlık verilebilir diyor… Millet İttifaki’ nin oyları arttıkça bu tür kriptoların ve uyuyan hücrelerin devreye girebileceğini uzun süredir yazıyorum… Adı veya soyadının tekin olması yeterli değil. Bana göre tam bir Hassseki. Al sana bir kaya , ne yaparsan yap… Bunlara salata malzemesi diyeceğim ama , yanlarına doğranan domateside , biberide rezil ederler…
Can Azerbaycan , final konumuz… Karabağ Savaş’ında , kendi toprakları olmadığı için Rusya Federasyonu’ndan ve Dünya’ dan umdukları yardımı alamayan Ermeniler olayı kendi sınırları içine taşımak için kurnazlıkla tahrik ve provakeyi kullanmak istedi. Evin hesabı ne zaman çarşıya uydu ki…Rusya’ dan yani Güvenlik işbirliğinden yardım istendi ama üye ülkelerden Kazakistan ve Kırgızistan Veto etti. İkinci bir hesapta ; anlaşmayla açılması planlanan Zengezor koridorunun akibeti , siyasi geginliğe emanet oldu… Bizim Milli ve kalbi desteğimiz her an kardeşlerimizin yanında. Zaten RTE de Ermenilere gözdağı verdi , İnşAllah ortaklarından birini kızdırmamıştır
Sevgili dostlarım bazı yazılarımın sonuna isteğim dışı muhtelif karakterler dahil oluyor. Beni bilirsiniz. Onları kullanmamaya , orjinal ifadelerimi nakletmeye özen gösteririm. Bu çerçevede , sadece yazılarımı dikkate alınız. ” Bunla ne demek istedi ” gibi bir düşünceye kapılmayınız…
Hepiniz Yaradan’ ıma emanetsiniz. Hoşça kalınız…