Müyesser Yıldız | Bir Gece Ansızın Washington’a!..

Kandil, Suriye ve Yunanistan… Üçü de terör yuvası… Erdoğan, önce Kandil, ardından Suriye için, “Bir gece ansızın gelebiliriz.” dedi. Şimdi aynı uyarıyı Yunanistan’a yapıyor.

Maalesef biz gidemeden, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou dünden itibaren burnumuzun dibinde işgâl ettikleri adalarda gövde gösterisine çıktı. Başbakan Miçotakis de Erdoğan’a Türkçe, “Dayılığa geçit yok.” karşılığını verdi.

Yunanistan bu cesareti nereden alıyor? Pek tabii, sadece 100 yıldır değil, Osmanlı’ya kanlı başkaldırısından beri ABD’den, Avrupa ülkelerinden, hatta Rusya’dan. Baksanıza, NATO tatbikatında ABD’ye refakat ettiği söylenen jetlerimize kilit atması gibi bir olayda dahi, sadece ABD değil, NATO da Yunanistan’ın arkasında durdu.

Demek ki, Yunan çıbanının yuvası ABD-NATO.

9 Ayda 72 Şehit

Dün aslan gibi dört evladımızı toprağa verdik. Irak kuzeyinde devam eden Pençe-Kilit Harekâtı’nda, bölücü teröristlerle yaşanan çatışmada şehit düştüler.

On binlerce kişininin katıldığı cenaze törenlerinde, PKK’ya lanet yağdığı bildiriliyor.

Askerlerimizin şehit edildiği gün teröristlerin ayrıca Irak’ın kuzeyindeki üslerimizden birine Konkurs füzesi ile saldırı düzenledi.

Lütfen MSB’nin internet sitesindeki “Şehitlerimiz” sayfasına bakın; son 9 ayda tam 72 şehit verdiğimizi göreceksiniz.

Her acı haberden sonra yetkililerimizin söylediği ne? Şu:

“Terörü kaynağında kurutmakta azimliyiz, kararlıyız. Terörle mücadelemiz artan bir tempoda, taarruzi bir anlayışla en son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar devam edecek.”

Peki terörün ana kaynağı neresi? Hepimiz bildiği ve defalarca gördüğü üzere, başından bugüne elbette yine ABD.

Ankara Bunları Duymadı mı?

Ankara, iktidarı ve medyasıyla muhalefete karşı topyekûn “milli mücadele” yürütüğü için olsa gerek, galiba şu son bir haftada olanları duymadı!..

ABD ve diğer güçlerin, “Rojava özerk yönetimi” dediği Suriye’deki PKK/YPG’li teröristlerle IŞİD teröristleri arasında yaşanan çatışmada PKK’lı iki terörist ölünce, örgütün baş hamisi ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) başsağlığı mesajı yayımlayıp, “bu kritik görevde ortaklarını destekleme kararlığını sürdürdüğünü” açıkladı.

Bu arada CENTCOM Komutanı General Micheal Erik Kurilla bölgede bir tura çıktı.

Evvela Bağdat’a gidip Irak Başbakanı Kadimi ve Genelkurmay Başkanı Yarallah ile görüştü. Ardından Erbil’de Başbakan Mesrur Barzani ile bir araya geldi. Her üç görüşmede de gündem, “IŞİD’le mücadele” ve ABD’nin Irak güçleri ile Peşmergeye desteği idi.

Güya ABD, Irak, Barzani “dost ve müttefikimiz” ya; Irak’ın kuzeyinde evlatlarımızı şehit eden PKK’nın adı ise hiç anılmadı!..

ABD’li generalin Suriye programına da bakalım.

PKK’lılarla IŞİD’lilerin çatıştığı Hol Kampı‘nı ziyaret etti. Sözde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile nasıl çalıştıklarını anlattı.

Sonra Suriye’deki teröristbaşı Mazlum Kobani ile buluşup bölgedeki durum hakkında bilgi aldı.

Aynı günlerde bir başka ABD’li daha faaliyetteydi.

ABD’nin “Kuzey Doğu Suriye Temsilcisi” olarak atandığı bildirilen Nikolas Granger, ilk ziyaretini 31 Ağustos’ta Kamışlı’daki sözde “özerk yönetime” yapmış, ayrıca PKK/YPG’liler ile Barzani taraftarlarını bir araya getirmeye çalışan “Suriye Kürt Ulusal Konseyi-ENKS” heyetiyle görüşmüştü.

İşte bu isim geçen hafta da Kamışlı’da PYD’nin genel merkezinde “Kürt Ulusal Birliği Partileri-PYNK” temsilcileriyle buluşup Türkiye’nin bölgeye yönelik olası operasyonuna karşı olduklarını tekrarladı.

Başka?

ABD, sınırımızın dibinde PKK/YPG’li teröristlere eğitim vermeyi sürdürdü.

ABD’ye Karşı “Farklı Mücadele”

Yaklaşık 1 yıl önceydi.

“Tahammülümüz kalmadı” deyip Suriye’deki terör örgütüne destek veren ülkelerin başında ABD’nin geldiğini belirten Erdoğan şöyle konuştu:

“Bütün bunlara karşı mücadelemiz bundan sonraki süreçte çok daha farklı şekilde devam edecektir. Bu terör örgütlerine, Amerika’nın oradaki malum güçlerine karşı, rejim güçlerine karşı gerekli olan her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bu konuda kararlıyız.”

İki ay önce Tahran’dan dönerken de; “Fırat’ın doğusundan Amerika askerini çeksin.” dedi.

Sonuç? Yukarıda aktardığımız tablo!..

Şuraya geleceğiz:

Önümüzdeki günlerde New York’taki BM Zirvesi münasebetiyle, Erdoğan’ın ABD Başkanı Biden’la bir araya gelmesi bekleniyor.

Nitekim kendisi de geçtiğimiz günlerde, “görüşme fırsatı bulursak” diyerek Biden’la Yunanistan’ın yaptıklarını konuşacağı mesajını verdi. Terör örgütleri konusunda ise Suriye yönetimini suçlarken ABD’nin adını anmayıp şöyle konuştu:

“Orada da bu terör örgütlerinin anladığı, anlayacağı bir dil var. Bunlara da o dilden konuşmamız gerekiyor. Türkiye’nin kükremesini ne demek, Türkiye kükrediği zaman nasıl kükrer, onlar bunu da biliyor. Onun için de ‘Bir gece ansızın geliriz‘ veya ‘Bir gece ansızın oradayız’ dediğimiz zaman terör örgütleri bunu biliyor. Nereden biliyor, Cudi, Gabar’dan, Tendürek’ten, Bestler Dereler’den, bizim sınır ötesi harekâtlardan biliyor. Şehitlerimiz oldu. Ama bizim şehitlerimizin bedeli çok ağırdır ve o bedeli de bunlar ödeyecekler ve ödüyorlar.”

Bir başka açıklamasında, daha doğrusu ABD’li askerlerin sınırımızda teröristlere eğitim vermesine ilişkin bir soru üzerine söyledikleri ise sadece şunlar oldu:

“SDG konusunda maalesef Amerika’nın bugüne kadar attığı yanlış adımlar devam ediyor. Tabii adına da dikkat ederseniz ‘Suriye Demokratik Güçleri’ olarak koyuyorlar. Yani bu bir kamuflajdır. Maalesef Amerika bu terör örgütlerine binlerce tır, araç, gereç, mühimmat bugüne kadar hep gönderdi. Daha hâlâ da gönderiyor. Tabii sadece Suriye’deki koalisyon güçleriyle yaptıkları ortak çalışma değil, aynı şeyleri maalesef Irak’ta da yaptılar. Hâlâ da yapmaya devam ediyorlar. Bu silah, mühimmat, araç gereç desteklerinin yanında eğitim noktasında da ciddi eğitim desteği de veriyorlar.”

Ve ekledi:

“Yani BM Genel Kurulu’nda eğer Sayın Başkan’la bir görüşme fırsatı bulursak, orada da bu konuyu kendileriyle tekrar görüşeceğim.”

Dün Erdoğan başkanlığında AKP’nin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Toplantısı vardı. Sözcü Ömer Çelik şu açıklamayı yaptı:

“Terörle mücadele konusunda, iç ve dış güvenlik açısından güçlü adımlar atılmaya devam ediliyor. Fakat maalesef terörle mücadelede teröristlerle uğraştığımız kadar müttefiklerimizin ortaya koyduğu bazı ilkesizlikler ile uğraşmak zorunda kalıyoruz. ABD Merkez Kuvvetleri Komutanlığı’nın, teröristler için taziye mesajı yayınlaması, bu ilkesizliklerin başında geliyor. Daha sonra da komuta heyetinin teröristleri ziyaret etmesi, bu ilkesizliğin çarpıcı örneklerinden birisi olarak gündeme geliyor. Tabii ki, bu NATO prensiplerine de Amerika ile Türkiye arasındaki güvenlik mutabakatına da aykırıdır.”

Günahlarını almışız; anlaşılan ABD’nin son icraatlarını duymuşlar!..

Ya gereği?

Demek ki; ABD’yle “farklı mücadele”nin adı yine Biden’la görüşmek, yine sızlanmaya devam etmekmiş!..

Peki “müttefiklik” ile “ilkesizliğin” yan yana telaffuzunu anlayabilen var mı? “İlkesiz”, üstelik evlâtlarımızın baş katili; ama “müttefikimiz” imiş!..