DEVLET BAHÇELİ MİLLİYETÇİLİĞİ
VE NE MUTLU ERDOĞAN DİYENE!
Türk milliyetçiliği 1969’dan beri siyaseten Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) inhisarında. Türkiye’de: “Ben de milliyetçiyim” diyen başka partiler de var ama MHP’liler milliyetçiliğin meyvelerini başkalarıyla bölüşmüyorlar.
Bununa rağmen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve yakın çevresi Türk milliyetçiliğine nitelik ve nicelik kazandırmıyor, kaybettiriyorlar. Yaptıkları yalnızca samimi milliyetçileri bünyelerinden uzaklaştırmak, milliyetçiliği sakızlaştırmaktır.
Devlet Bahçeli geçmişte Recep Tayip Erdoğan’a çok muhalifti. Erdoğan’a ağır sözler söylemişti. Sonra Bahçeli’de büyük bir kırılma yaşandı; Erdoğancı oldu. Bu da yetmedi; Bahçeli, MHP’deki milliyetçileri AKP’lileştirme seferlerine çıktı.
AKP’liler: “BİZ AKP SAYESİNDE TÜRK OLMAKTAN KURTULDUK. TÜRK DİYE BİR MİLLET YOK. BİZİM ASLIMIZ ARAP” diyorlar, Bahçeli ve MHP’liler susarak Türkleri soysuzlaşmasına onay veriyorlar.
Recep Erdoğan, yıllardır MHP’nin meclisteki desteğiyle iktidarını koruyor, MHP’deki dürüst Türk milliyetçilerini hiçbir önemli göreve getirmiyor. Milliyetçi Bahçeli ve çevresi bundan hoşnut ki, sesleri çıkmıyor. Sırf bu konu bile, Bahçeli ve çevresindekilerin sorgulanması gereğini ortaya koymuyor mu?
Recep Erdoğan gibi siyasal İslamcılar Türk milliyetçiliğini “ırkçılık” diye nitelerler. Erdoğan’ın: “Milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım, çiğniyorum” demesi milliyet düşmanlığı ve siyasal İslamcılığa davetiye değil mi?
Okullarımızda okutulan andımız, çocuklarımız için bir güven ve övünç kıvanç kaynağı iken Erdoğan ve ekibinin direktifleriyle, yargının “okunsun” kararına rağmen okullarımızda kaldırıldı, “milliyetçi Bahçeli ve milliyetçi” ekipten hiç ses çıkmadı, çıkmayacak da. Bu durum emperyalist güçlerin ve Siyonizm’in dünya uluslarını sürüleştirme projesinin uygulamaya konmasından başka bir anlama gelmez.
Devlet Bahçeli 15 Temmuz 2022 akşamı İstanbul’da kendisine bağlı akılsız/ahmak milliyetçilere dedi ki: “RECEP ERDOĞAN’I TANIYIN. RECEP ERDOĞAN’I ANLAYINIZ. RECEP ERDOĞAN’I ANLATINIZ!”
Bu örneklerle, Bahçeli’nin Türk milliyetçileri ve Türk milletine verdiği mesajın sloganı şu olmalı: “TÜRKÜM DEMEYİN! NE MUTLU ERDOĞANCIYIM DEYİN! ARAPLAŞIN! SİYASAL İSLAMCILARIN MARABASI OLUN!”
Rıza Reçberoğlu’nun: “Tarihe Not Düşmek/Bir İhanetin Hikâyesi” başlıklı, (7.8.2020 tarihli) yazısının içeriği bu düşüncelerimi destekliyor. Devlet Bahçeli-Hüsnü Yusuf Gökalp-Üzeyir Garih üçlüsünün oradaki işlevlerini öğrenmenizde yarar var.
Bahçeli Erdoğancı olabilir, bu normaldir. Ama MHP’deki Türk milliyetçilerinin Bahçeli eliyle AKP’lileşmeleri, millî kadroların Şah ve Vezirlere piyon olmaları normal değildir; ayıptır, Türk milliyetçiliğine ihanettir. Kimi milliyetçilerde 3-5 yıldır öyle bir kemik/ilik/akıl erimesi oldu ki, anlamak imkânsız. Erdoğan ve Bahçeli ne dediyse, hangi talimatı verdilerse, “Türk milliyetçileri” (?) onu yapıyorlar.
Bu gidişle, Bahçeli ve çevresindekiler: “VARLIĞIM ERDOĞAN VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN!” derlerse şaşmayalım.
Bir kez daha hatırlayalım, Türk milleti bugüne kadar çokça SİYASAL İSLAMCILIK ve SARI MİLLİYETÇİLİK” ile aldatıldı.