Bir Bayram geçti , Temmuz geçmek üzere ama aklımda kalan yegane olay RTE nin , yirmi sene sonra halâ bizden sabır istemesi… Klasikleşen bu başlangıcın devamıda mutlaka aynı klasizmle devam edecek gibi görünüyor. Yani Sahip ; Haziran’ da çıkıp ” Verin oylarınızı bu fakire , görün enflasyonu vs ” diyecek. Başı aynı başlayanın sonu da aynı biter. Biz mutlaka birşeyler göreceğiz ama ne göreceğimizi , basın ahlâk yasasına göre yazamam… Herkes anlayışına göre değerlendirsin… Her neyse , Merhaba can dostlar , umarım ve dilerim hekes iyidir….
Evet sabır islâmın temeli ve Hak’ ka ulaşabilme unsurlarından biridir. Lakin , Milli sabır topyekûn olursa neticeye varılabilir… Birileri Milyarlarca dolarlık , uçak parkı oluşturup sabretmiyecek ama Halk’ tan sabır isteyecek. Senin sırf bir uçağın , milyon kişinin sabrını , selâmete ulaştırır… Arkasına sığındığın , Osmanlı nasıl kuruldu aç incele… Manevi mimar Şeyh Edabalı ne diyor nasihatinde , Sultan’a ” Oğul oğul , varlık önce halka , sonra sana ; yokluk önce sana , sonra halka ” sen bunların hangisini yaptın… Evet yaptın ama tam tersini…
Çoğunuzun bildiği bir fıkra vardır. Bilmeyenler için özetleyeceğim ama önemli olan , yerli ve milli olan ikinci kısmıdır. Mahreç göstererek iktibas edebilirsiniz…
Evlat , hocaya sorar ” Hocam , Babam Cuma Gün’ ü öldü, Cennet’ e gider mi ” Hoca : ” Namaz kılar mıydı ” Hayır hocam ama Cuma öldü… ” Peki , oruç tutar mıydı ” Hayır hocam ama Cuma öldü ” Hayır , hasenatı var mıydı ” Hayır hocam ama Cuma öldü , diyince , hocanın sabrı taşar , ” Cuma dokunazlar ama cumartesi , Anasını ağlatırlar ” der… Şimdi ise benim telife gelelim. Maskara bücür bitkisel ” Ekonomi büyüyor ve ihracat artıyor ” diyor. Vatandaş : ” Enflasyon düştü mü” Yok ama büyüdük… Peki hayat pahalılığı azaldı mı ” Yok ama büyüdük ” Cari açık rekoru kırıldı ” Ama büyüdük. ” Kur füze gibi. Tamam da büyüdük.vs vs. Bundan sonrasınıda siz yazın. Herşeyi bizim sırtımıza yıkmayın… Kapı önünde kalabalık ” Yazı nerede diye bağırıyor. Polis barikatini aşmak üzereler , meşgûl etmeyin beni de yazıyı bitireyim…
Geçtiğimiz günlerde , AOÇ arazisi talan edilerek yapılan , sabır tiryakisi olmuş vatandaşın cebinden 800 milyon dolar alınıp çarcur edilen ve çürümeye terkedilen meşhur Anka-Park davası neticelendi ve Ankara Büyükşehir Belediye’ sine devrine karar verildi… Çok özet bir laf söylemek gerekirse ” Badıl harabul Basra ” demek yeterlidir… Bu 800 milyon dolar , o kadar küçümsenecek yok sayılacak bir meblağ değildir. Neredeyse 15 milyar tl değerinde bir paradır. Yanibu parayla emeklilere en az iki misli ikramiye verilebilirdi… Kur korumalı mevduattan dolayı zenginlere olan borcumuzun 2-3 ayını kurtarabilirdik… 50 milyon dolar için Arifiye’ de ki tank fabrikasını gözden çıkarmaz onun gibi onaltı tane daha yapabilirdik… Örnekler çokta esas mesele o değil… Bunlara sebep olan kişiye ne yapılıyor. Pişkin pişkin ekranlarda zırvalamalarına niye göz
yumuluyor. Devletin lüks cipi halâ altında mı…
Bildiğimiz corana sessiz ve derinden ilerliyor. Yaz aylarında eser miktara inmesi gerekirken , katlanarak artıyor. Bunun , sonbaharda ve kış aylarında ne demek olduğunu işin uzmanları gayet iyi bilir. Rehavetin , vurdumduymazlık ve umursamazlık sınırına dayanması esas korkulacak durum. Personeline yapılacak zammı bile açıklayamayacak acizlikte ve de soyadıyla müsemma olmayan Bakamıyan’ ımız sessiz… Bu sessizliğin , muhtemellikten çıkıp ,neredeyse kesinlik kazanan fırtına öncesi gibi , çok tehlikeli olduğu aşikâr…
Bir yerde kulağıma çalındı. Halâ da arasıra dilimin ucuna geliyor. ” Ben sizin babanızım. Ben ne dersem O olur ” hatırladınız mı. Kimin seslendirdiğini bilmiyorum ama Rahmetli Süleyman Demirel için söylendiğini biliyorum. Hani derler ya , Allah’ ın sopası yok diye. İşte tam öyle… O mubareğe neler ettik… Hepimize böyle bir ceza da kaçınılmazdı… Sevdiğim dostlarım bilir , sık sık söylerim. Süleyman Demirel , Bülent Ecevit , Necmettin Erbakam , Alparslan Türkeş… Mevcût duruma baktığımızda kıymetlerini bilememişiz. Balık derya içre ama derya kıymeti bilmezmiş. Bizde öyle olmuşuz. Hadi hepsinin ruhuna bir fatiha yollayalım… Hele hele aziz Nesin’ e karşı nasıl mahçupum… Bize Milletle alakalı bir rakam vermişti. Karşıma çıksa boğazına sarılırdım… Gel gör ki yerden göğe haklıymış , az bile demiş. Manevi şahsiyeti önünde af diliyorum…
Bu ara kafamda biriken konulardn da kurtulayım. Ayrı bir mesuliyet oluşturuyor… Kadınlarımızı , en yüksek tondan kutluyorum. Sporun her dalında , Dünya’ da fırtına gibi esiyorlar. Kimileri filenin , kimileri asimetrik barların , kimileri ringlerin sultanları. Onlarla gurur duyuyoruz. Bir erkek olmam , objektif bakışıma engel değil ama hemcinslerin başarı konusunda yerlerde sürünüyor… Hele hele futbol denileni varki , yapılan yatırımlara ve harcanan paralara baktığımızda , diğerlerinin toplamının on misli maliyette ama , durumumuz ortada , yerlerde sürünüyoruz… Bence bir müddet Erkek Milli takımlarını nadasa çekerek , sadece bayan Milli takımlarıyla beraber olmamız daha doğru gibi… Bu durum tam da , bilmemne tarikatinin sözde liderinin ölümüyle bir daha kafamıza dank etti. Ne diyor… ” Kızları okula göndermek hele hele ortaokul ve liseye yollamak ,zinhar Tıb okutmak Allah’ a savaş açmaktır… Bre musibet : Allah veya Resûl’ ü nerede sadece erkek kullarım diye hitap etmiştir… Yoksa “Ey Müminler ” diye mi söylemişlerdir. Bu konuda en çarpıcı cevabı , emekli ekip arkadaşım Ayla Hanım verdi… ” Karıları hastalandığında , bayan doktor isterler ” dedi. Ne kadar doğru bir tespit ama kendi açılarındam çarpık bir durum…
Uzun tatil bitmek üzere. Kendilerini dindar gösteren ama , bana göre dinle alakası olayanların , Bayram’ ı nasıl sulandırdıklarını ibretle yaşadık. Olay , artık kurban ve ziyaretler etafında değil , tatil yaklaşımıyla değerlendiriliyor. Herkes bir taraflara gitmeye çabalıyor. Bırakın kaynaşmayı , kıytırık mesajlar bile kalkak üzere. O bile zûl geliyor insanımıza. İşin birde sağlık tarafı var. Yatalak ve kritik hastası olanlara kâbus gibi geçecek günler demektir dokuz günlük tatiller…
Finale gidiyorum. Hani , gelmiş geçmiş en soylu Bakamıyan’ ımız var ya… Hatırlayın yahu , söylediği hiç bir tahmin ve laf doğru çıkmayan… İşte bu değerli Bakamıyan’ ımız , AKP nin bir teşkilat toplantısında beyanat verdi . ” 2023 te RTE tekrar seçilecek , Yabancı Devlet Başkan’ ları önce biz tebrik edelim diye yarışacak vs vs…” Doğru çıkmayacağı garantili olduğundan umursamadık. Yoksa ihtimali bile felâket…
Şimdilik hepinizi Allah’ ıma emanet ediyorum. Hoşça kalınız…