Recep Tayip Erdoğan’ın doktorlarımız hakkında yaptığı eleştirel açıklamalardan sonra yakınını kaybeden birisi, Konya Şehir Hastanesi doktorlarından Ekrem Karaka’yı silahla öldürdü. Cenaze namazına katılan sağlık bakanı tepki gördü. Doktorların, “iki gün iş bırakma” kararına Konya’daki bir imam: “Bu daha çok doktorun ölümüne sebep olur” dedi. Devlet Bahçeli, Türk Tabipler Birliği’nin konu ile ilgili eylemi için: “TTB kapatılsın” açıklamasını yaptı.
Türkiye gerginlik artıyor. Gerginliği yöneticiler, onların destekçileri yaratıyor. Bu durumda toplumu yumuşatmak, birlik ve beraberliğimizi sağlamak görevi bize düşüyor. Halkın millî birliği ve güveni yöneticilerin huyundan önce gelir.
İktidar partisi AKP ile AKP destekçisi MHP, Kurban Bayramı’nda bazı partiler ile “BAYRAMLAŞMAMA” kararı aldılar. Bizim manevî ve millî değerlerimizde böylesi çirken huy yok. İçeride birliğimizi bozanlar dışarıdaki şeytanların dostudurlar.
Recep Erdoğan, AKP’li milletvekili ve belediye başkanlarının bulundukları bir toplantıda Mehmet Özhaseki şunu anlatıyor: “Mustafa Ceceli beni Mekke’den telefonla aradı. Kabe’de tavaf ederken yakamdaki Türk Bayrağı’nı gören Ümmeti Muhammed Recep Erdoğan için dua ettiriyorlar. Tavafımı yapamıyorum…” Baktım o anda Recep Erdoğan tefekkür ediyor, izleyiciler alkışlıyor, alkışlıyor.
Şu hafiflik ve riyakârlığa bakın. İnsanlar biraz yaş, makam ve inancının adamı olmalı. Demek İslamcıların kafası normal değil, anormal. Ben böylesi olay ve görüntüler karşısında Siyonist Abdullah Bin Sebe’nin Müslümanlar arasında yarattığı düşmanlık ve fitne hareketlerini hatırlarım. Yeni münafıklara fırsat vermeyelim.
Siyasal İslamcılar Kenger Sakızına benziyor. Kenger Sakızı bir bitkiden çıkan beyaz renkli sıvıdan yapılır. O sıvı işlenir, içi su dolu bir kavanozun içine konur, isteyenler alıp çiğner. Çiğnendikçe ağız iştahlanır, beyin sulanır. Siyasal İslamcılar hep İslam Sakızı ve saf Müslümanları çiğnerler. Çiğneyen ve çiğnenenlerin beyinleri sulandığı için düzgün çalışmaz. Beyinler hür ve katkısız olursa iyi çalışır.
Bayramdan bir gün önce Kayalı Park’ta (Konya) bir insan kuyruğu gördüm. (Fotoğrafı aşağıda) İnsanlar 3.5 liraya satılan ekmeği belediye büfesinden 3 liraya almak için bekliyorlar. Türkiye’yi bu hale getirenler utansın. 2 lira kazanmak için mahallesinden oraya bisiklet veya belediye otobüsleriyle oraya gelen, trafiği çekilmez hale getiren insanlar ne zaman akıllanacaklar?
Bayramda mahallemin cadde ve sokakları bomboştu. Akraba-arkadaş ziyaretleri azaldı. Bir millet insanî ilişkileriyle de millet olur. Türkiye’nin gelecekte yaşayacağı sıkıntılardan birisi de yalnızlık olacak. Bu gidişle ruhsal ve sosyal buhranlara gebeyiz. Bunları umutsuzluk aşılamak için yazmıyorum. “Azmin elinden kurtuluş yok.” Günümüzde ve yarınımızda kararma varsa, gücümüz var. Türkiye’yi aydınlığa kavuşturmak bizim irade ve elimizdedir.