Türk siyaseti ve siyasetçilerine uzaktan bakmak içeriden bakmaktan daha sağlıklı olduğundan yıllardan beri yaşadığım Kanadadan Ankarayı takip etmeye çalışıyorum. Hem ana vatanda neler olup bittiğini anlamak bakımından, hem de batı ülkeleriyle mukayese etmek bakımından. Gözüken pek iç açıcı değil. Herkesin pek medeni sandığı batı dediğimiz ülkelerin de problemleri çok, ama gördüğüm kadarıyla problemleri hal edebilmek için aldıkları önlemler genellikle mantık çerçevesinde kalıyor. Türkiyede ise bu tamamen tersine işliyor. Mesela Davutoğlu isimli şahıs kendi yarattığı Suriyeli sığıntı problemine çare olacakmışçasına bir parti kuruyor ve devede kulak kalan takipçileriyle iktidar olmayı umuyor. Arada bir de “konuşursam yer yerinden oynar” gibi ne anlama geldiği bilinmeyen laflar sarf ediyor. Babacan isimli şahıs hakeza. Ekonomi uzmanı olduğu sanılan bu şahsın Türkiyenin içinde bulunduğu ekonomik bataklığı bitirme çözümü sanırım IMFden gidip gene borç dilenmek ve Türkiyenin borçlarını ödeyerek kurtulduğu bu cenderenin içine tekrar girmek. Saadet Partisi diye bir parti var, AKPnin kopyası, orijinali dururken insan bunu niye ciddiye alsın diyesim var, zaten pek alınmadığı da ortada. Perinçek denen Maocu zavallının Vatan partisi ise içler acısı. Çinliler bile artık Çin komünizmine yüz çevirmişken Türkiyede böyle bir partinin olması hangi akla hizmettir, ben bilemiyorum. Bir de komünist parti var da artık Sovyet Rusya kalmadığı için bunlar Türkiyede var olmayan ve hiç var olmamış olan solculuk oynamakla meşguller, plajda elinde kova ve kürekle kumda oynayan çocuklar gibi. Ama onlara sorsan Marxı, Engelsi okumuşlar, okumuşlar ne, hatmetmişler ve olup bitenlere aval aval sol açıdan baktıkları için kapitalizmin bir an önce yıkılması gerektiği sonucuna varmışlar, ama varırlarken dünyada solun, yani komünist ve sosyalist sistemlerin teker teker yıkılıp gittiğinin farkına varamamışlardır. 20 yıl önce iktidara gelen AKPnin ise bugün artık ne mal olduğu ortaya çıkmış, Türkiyenin bütün kurumlarının canına okuyup neredeyse devletin köküne kibrit suyu döken ve ahmak kitleler tarafından desteklenen bu parti de ülkeyi yönetmekte aciz bir duruma düşmüş, yakında gideceğini anladığı için de tahribata son hızla devam etmektedir. Milliyetçi (burada beni gülme tutuyor) olduğu iddia edilen ve hışırı çıkmış bir ihtiyar tarafından idare edilmeye çalışılan bir parti ise Türkiyenin tek problemi olan Erşan Kuneri adlı filme verip veriştirmekte, hayatında hiç evlenmemiş, çoluk çocuk sahibi olmamış, aile nedir bilmeyen bu adam bir komedi filminin Türk aile yapısına aykırı olduğunu iddia etmekte, ama partisinin kapatılan Diyarbakır şubesinin başında bulunan şahsın çocuk tacizcisi olup tutuklandığını es geçmekte ve sahtekarlık yapmaktadır. Gene milliyetçi olup Fethullah hainine methiyeler düzen topuklu efenin (her ne demekse) partisinden bir şahıs, Istanbul milletvekili ve parti sözcüsü “milli marşımızın her dilde okunacağı (bununla Arapçayı kasd etmekte) gibi ahmakça bir iddiada bulunmakta ve Arapça İstiklal marşına destek vermektedir. Bu ağız ishalinden muzdarip herif-i naşerifin “Türk, Arnavut kadar Arnavut, Kürt kadar Kürt, Arap kadar Arap olduğu zaman Türktür” gibi terbiyesizce, Türkü aşağılayıcı lafları da var. Bu gibi adi yaratıkları muhatap almak bile utanç verici olduğundan geçiyorum. Ama asıl acınacak durumda olan bir ana muhalefet partisi var ki evlere şenlik. Başında bulunan KK isimli şahıs Canan Kaftancıoğlundan bahsederken CHPnin kuva-yı milliye ruhu taşıdığından söz etti geçenlerde. Partisinde PKKyı destekleyen Kürtler, Ermeni ve Kürt açılım saçılımını destekleyenler vs. varken kuvvacıların ruhunu incitmek nedendir, belli değil. YPG bizim için terörist bir örgüt değildir diyen bu adam Türkiyenin hangi yarasına merhem olacak? Bu adamın yaptıklarının nesi belli ki? AKPyi, bunu RTE diye okuyunuz desteklediğinin farkında mı? Farkında ise yaptığı muhalefet mi? Geçiniz. Bütün sistem partileri önümüzdeki seçimlerde Kürt oylarını alabilmek için yapmadıkları şaklabanlık kalmadı. Bu haysiyetsizlikle iktidar olsalar ne olur, ne değişir?
Ne var ki bundan on ay önce Prof. Ümit Özdağın liderliğinde yeni bir parti kuruldu. Zafer partisi. Diğer partilerde görülmedik bir plan ve programla ve giderek büyüyerek ilerliyor. Türkçülük yapılması en zor olan ülke Türk ülkesi olan Türkiyede Türkçülük yaparak ve gençlerin sempatisini de kazanarak. Türk milletine devletini iade etmeyi vaad ederek, ülkeyi fareler misali istila eden ne idüğü belirsiz sığıntılardan bir yıl içinde kurtaracağına söz vererek. Sistem partilerine önüne konulan engellere rağmen onları aşarak muhalefetin nasıl yapılması gerektiğini öğreterek. Türk milletinin menfaatlerini koruyarak.
Zafer partisi Türkiyenin kökünü kurutan AKPden kurtulması için son ümittir. İngiliz ve Amerikan basını şimdiden bu partiyi kendi devletlerinin menfaatleri bakımından bir tehlike olarak görüyorlarsa Zafer partisi doğru yolda demektir. Partinin Internet sayfasına girin, programını okuyun, bilgilenin ve kararınızı verin. Eğer Türkseniz ve Türk olduğunuzun idrakinde iseniz yapacağınız bellidir.