Dünya’ nın en güzel yeri ve de güzel bir gün…Allah’ ın bütün günleri güzel de , keşke çirkin insanlar olmasa… Lafı fazla uzatmadan , hepinizi selamlıyorum , taaa Datça’ dan… Merhabalar olsun can dostlara…
Ensar-Türgev-Türken ile alakalı yıllar önce yazdıklarım şu an gündeme geldi. İsteyenler gazete arşivinden araştırıp bulabilir. Fetoş’ un Pensilvanya’ da ki malikhanesi ve çiftliği gibi bir oluşum her ihtimale karşı hazırlanıyor mu diyordum… Öğrenci Yurdunu (!!!) anladık ama Muhammet Ali’ nin çiftliği niye satın alındı… Bütün bunları yıllar önce konu etmiştim , şimdi tekrar gündem oldular… Gelelim Yurta , Hepimiz biliyor ki , Türkiye’ de Üniversiteler de okumak çok külfetli. Harçlar fazla , Aile’ ler yurt , ev , kitap , iaşe malzeme ve ulaşım masraflarına yetişemiyor… Bu yüzden garip gureba son çare çocuklarını ABD ye yollayarak tahsillerini tamamlamalarına yardım ediyor… Eeeee , herkesin karşısına , Sümeyye kızımız gibi hayırsever bir iş adamıda çıkmadığına göre , bu öğrencilerimizin ABD de mağdur olmamaları için Manhattan’ da çok lüks bir Yurt (!!!) inşa edildi…
Bu yazımda sürekli sorduklarımı ve merâk ettiklerimi bir daha hatırlamak istiyorum… 1- Her şey açık diyerek ama paniğe kapılıp , hükümet sözcüsü ve devletin memuru olduğunu unutup , vakıfların avukatlığına soyunanlar… Başta size soruyorum. Bu vakıflara kimler para veriyor. Verilen paralar; Kızılay , Yeşilay , Maviay gibi kuruluşlar alet edilerek , vergiden kaçırılmadan sadece dolanılarak mı yoksa , direk olarak mı veriliyor… 2- Hayrın en makbûlü gizli yapılandır ama en azından bu müstesna insanların , Devletle maddi bir işleri var mı yok mu , ihalelerle alakalılar mı bilmek istiyoruz…3- Şimdiye kadar kaç talebeye burs vediniz. 4- Manhattan ve cıvarında kaç tane Türk öğrenci var. Yoksa , Gürcü Arap vs. gibilere de imkanlar sağlanıyor mu…Bunların gelir düzeyi ne… 5- Bu Yurt (!!!) kaç odalı. Donanımı nasıl. Niye içiyle alakalı herhangi bir görsele sahip değiliz… Uzatırız ama öğrenmek istediğim ana başlıklar bunlar…
Her şeyin sis perdesi değil siyah bir duvarın arkasında olduğu çokca konularımız halâ sırlar karanlığında , bizce meçhul ve muamma olarak duruyor. Bunlardan birisi de sürekli takibimiz altında olan TUİK in enflasyon sepeti ve fiyatlamaları. Gene alışılagelmiş vaziyet değişmedi. Değişen tek şey , hesaplamalarla alakalı , Daire Başkanının , herhalde söz dinlemediği için görevinden istifası , pardon affedilmesi oldu. Yeni gelenin mutlaka lafta kalan asla icraate yansımayan şeffaflık konusunda kamuoyunu tatmin edecek durumlar oluşur. Bu beklentimizi , artık azap halini alan büyük bir sabırla bekliyoruz… Yahu çok mu zor… Ey ahali , armutu şu fiyata burdan ; elmayıda bu kadara falan yerden aldık demek.
Sonsuz konular arasında , birde , davet ehli müteahhitleri merak ediyorum… Acil durumlarda ayrıcalık sağlayan sistem neredeyse tamamı etkiler hale gelmiş. Ona da tamam ama kim bu kıymetleri kendilerinden menkûller… Gizli saklı , kapalı kapılar arkasında oluşturulan karanlık işler ne zaman gerçekten şeffaf hale gelecek diye inanın hiç merak etmiyorum çünkü düzeleceğinden en ufak bir umudum yok…
Geçen hafta televizyon haberlerini dinlerken , gezi mahkûmlarından birisinin , ismini hatırlamadığım eşinin konuşmalarına şahit oldum. Adeta dona kaldım… 30. Ağır cezada tutuklu eşi itiraz ediyor. İncelemeyi 13. Ağır ceza yaparak haklı buluyor. Acilen 30. Ağır cezanın Hakimi , geçici süreliğine 13. Cezanın hakimliğina atanıyor ve hemen sanık lehine olan durumu bozuyor. Yani kendi kararını onaylıyor… Eğitim sisteminde bazı yeni kadrolar oluşturuldu. Uzman öğretmen , Başöğretmen gibi. Bu konuyu daha sonra inceleyeceğiz de konu O değil. Mesele , Yargıda da buna benzer ye ni kadrolar oluşturulabilir… İlk aklı ben vereyim ” Joker Hakim ” ne güzel değil mi… Nerde iktidarın istemediği bir durum oluşuyor , hemen yolla oraya , ertesi gün başka yere , ne dersiniz , sizcede pratik bir uygulama olur mu.
Ekonomiyi kaşı gözüyle yöneten , hemşehrim maskara bücürün , esasında neresiyle yönettiği iyice belli oldu… Yahu ne kadar fesatsınız… Yüreğiyle dedi ya… Hazret ne derse hemen tersi oluşuyor. Kuru zapt rapt altına aldık dedikten hemen sonra , kadrolu dış güçler faaliyete geçerek mevcûdu oluşturdular. Bu da , doğal olarak bizlere başta akaryakıt ve diğer zamlar olarak , acilen yansıdı. ” Aranızda halledin ” ekonomik sistemi gereğince de herkes pozisyonunu aldı. Bir tek ücretliler yani sabit gelirliler hariç. Eeeee onlarda %50 zam aldılar ya… Tabi ücretlilerin bilhassa da emeklilerin yeni zekat sistemi gereği işleri henüz bitmedi… Kur yükselince ne oluyor. Kur korumalı mevduatların ödemeleri artıyor. Zamlardan muaf emekli ikramiyeleri böylece ne olacak. Muhtemelen bu kardeşlerimize verilecek. Yeter mi yetmez… Siz , sandıktaki kefen paranızıda getirin. Uslu uslu teslim edin yoksa naıl olsa bir yolla alınacak. Nerden mi çıkardım uygulama böyle. Mesela sizler , elektrik faturalarında ki TRT payı kalktı diye sevindiniz ya , on misli cep telefon , tablet , bilgisayar , araç radyosundaki TRT paylarına zam olarak geldi. Bu arada algı operasyonu da yapılmış oldu.
Bu arada sık sık soruyorsunuz. ” Bizi kim eşek yerine koydu ” köşesi sona mı erdi diye… Hayır dostlarım. Daha doğrusu eşek yerine koymayan yok onun için yazı hacmi artar diye de dile getirmiyoruz. İlk ” Bizi eşek yerine koymayan ” çıktığında da servis edeceğiz ama uzun süredir böyle bir şey yok… Sadece müfettişlerin yaptığı gibi , çokluk içinden örnekleme metoduyla birini seçelim mi. Bakalım ne çıktı… Bilhassa yandaş ve havuz medyası pompalıyor. Emekliye , memura temmuz müjdesi ,diye… Bir çoğunuz da oltaya yakalanıyor. Arkadaşlar Temmuz zamlarının usûlü ve miktarı zaten kanûn meselesi. Hükümetin tercihine bağlı değil. Miktar tahmini olarak , asrın zammı diye , Artist Sarı Ali tarafından yılbaşı açıklanmıştı… Bunun üzerine ne kadar enflasyon farkı olacağı 3 Temmuz günü belli olacak.şu anki tahminler %40 cıvarını gösteriyor ( TUİK e göre ).İşin başında ki bürokratın istifa etmesi sonucu yeni gelenin yalakalık katsayısına göre durum değişebilir… Bu arada , en iyi müşterimiz bitkisel bücür maskarada , şek ve şüphe götürmez biçimde Cem Yılmaz’ ın yerine göz dikti. İnanın çok dehşet komiklikler yapıyor… Enflasyon sadece hükümetin meselesi değilmiş dedi… Kılıçtaroğlu’nun baş müsebbip olduğunu biliyoruz da diğerlerini de herhalde bir daha ki Stand-Up ta öğreniriz… Haftayı sabırsızlıkla bekliyorum…Komiklikler sadece bu kadar mı. İşin içine bizi eşek yerine koymakta giriyor. Mesela birine katıla katıla güldüm. Enflasyon en öncelikli meseleleriymiş… Vaziyetimiz ortada olduğuna göre , varın diğerlerini düşünün…
Bu arada büyüme şakaları pardon rakamları açıklandı… Dilimle karpuz almaya başladık , rekor büyüdük. Simit domates peynir lüks oldu acaip büyüdük. Bana , kimler büyüdüyse elini kaldırabilir mi. Beş kişi hariç…
Edepsizliğin zirve yaptığı , ağızdan köpüklerin çıktığı , saçıldığı siyasete , alet olmamak için en azından bu hafta konu etmeyeceğim. Haftaya bakarız…
Görüşürüz , İnşAllah. Hepinizi Cenab-Allah’ a emanet ediyorum. Hoşça kalınız…