Cumhur başkanının, Suudileri ziyareti sırasında , Suudi basın bir karikatür yayınlamış, karikatürde ,Erdoğan’ı dilenci şeklinde bir karikatürle hakaret etmiş. Bu hakareti bir türlü içselleştiremedim. Siyasal İslamcılar; benim sözlerime kızacaklar amma ,varsın kızsınlar. Doğru bildiğimi hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğim.
Devletler arasında, sürekli dostluk ve kardeşlik olmaz. Çıkar ilişkileri olur. Arap kafatasçılarının Türk-Türkiye düşmanlıklar,ı hiçbir zaman bitmez. Ancak şekil değiştirir.Arap kültürünü benimsemekten derhal vazgeçilmelidir.Arapça ve Araplar asla kutsal değildir. Türkleri ve Türk devletlerini mahveden Arap seviciliği ve Arap kültürüdür.
Tarih, benim iddialarımın ispatıdır. Abbasilerce kurulan Samarra şehrini asla unutmadım. Katledilen, esir pazarlarında satılan Türkleri-Müslüman Türkleri asla unutamam. Bunun seçkin örneği Memluklardır.
Sayın Erdoğan ; Suudi kralına” Hadimul Haremeyn” dedi. Bu hitap büyük bir yanlışın ifadesidir. Araplar Hakimül Haremeyn derlerler. Hadimül Haremeyn unvanını yalnızca Türkler kullanmışlardır. Araplar eski alışkanlıklarından asla vazgeçmezler. Bunun delili ise ; Hacda uygulanan delil konusudur.
Batılıların da, Araplardan pek bir farkı yok, En son Almanlar içişlerimize müdahalede bulundular. Devletimiz, Avrupa sevdalıları ve Arap sevdalıları yüzünden pek çok felaketler yaşadı.
Halende yaşamaya devam ediyoruz. Yürekleri yabancı sevdası ile dolu olan gafillerimiz, düşmanlarımıza cesaret veriyorlar. Halen yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız, bu yüzdendir.
Yüreklerimiz- beyinlerimiz- aklımızla veya her şeyimizle özümüze dönmek zorundayız. Kaddafi’nin Erbakan hocaya, çadırda yaptıklarını ben unutmadım. Gerçi, sonunda belasını buldu. Şu gerçeği ,hiç kimse asla unutmamalıdır. Türklerle uğraşanlar eninde sonunda belasını bulur. İster içimizden uğraşılsın, ister dışımızdan uğraşılsın,fark etmez.
İddiamızı belgeleyelim: İngilizlere köpeklik eden Filistinliler- Cembiye adını verdikleri kamalarla Türk çerisinin(askerinin) karnını yaran Yemenliler- Hicaz demir yollarını söken Suriyeliler ve daha niceleri; belalarını buldular-bulmaya devam ediyorlar.
Türkler ile sinsice uğraşan İranlılar; “Eşeğin kuyruğu gibi kaldılar.) kısır döngü içindeler. Yakında onlar da ; belalarını bulacaklar.Kendi mezarlarını kazmakla uğraşıyorlar.
Türkiye’de siyaset yapan herkes ; benim dediklerime kulak vermeliler. Değil ise ; onlarda belalarını bulacaklardır.
Yalnız ; biz Türklerin dikkat etmesi gereken bir konu var, Düşmanlarımızın belalarını , Çalap’ımızdan bulmaları beklenmemeli, düşmanlarımıza hadlerini bildirmek için gerekli hazırlıkları tamamlayıp hazırda beklenmelidir.
Öyle ise: Yüce Çalap’ımız bizlerin yar ve yardımcısı olsun –Turan devleti en kısa zamanda kurulsun vesselam.
