Pazar günleri daima sihirlidir. Özgürlüğümüzü hissettiğimiz günlerdir. Emekli de olsak , genetiğimize işlemiş bu durum daima huzur kaynağımız olmuştur. Hepinize Mehabalar olsun mu… Hadi bakalım olsun…
Geçtiğimiz günlerde en yüksek enflasyonu % 7 olmuş , insanlarının % 2-10 u 1200-1800€ asgari ücretli Avrupanın ne felaketler içinde kıvrandığını , Sahip Reyis’ imiz sayesinde öğrendik… %61 (TUİK ) , %142 ( ENAG ) enflasyonlu , insanlarının %55-60 ının 250 € asgari ücretli halkı olarak , bu mubarek günlerde , topyekûn şükür krizlerine girdik… Ya bir zamanların furyasına kapılıp Alamanya’ lara gitseydik halimiz nice olacaktı… Derhal iki rekat şükür namazı kılmanın tam vakti. Anamız mutlaka bizi Kadir Gecesi doğurmuştur…
Asrın Lider’ i , Dünya Lider’ i. sevgili Reyis’ imize bir tiyo da benden. Peru ne halde biliyormusunuz… Bizimkinin on misli %6 enflasyonla inim inim inleyen Ülke’ de gösteriler bitmiyor. Ölü sayısı her geçen gün artıyor… Kazakistan’ı ve bir çok Afrika Ülkesini biliyorsunuz. Neler yaşandığını , sadece haber özeti dinleyenler bile hatırlayabilir… %25 zam karşısın da hükümeti istifa ettirenlere karşılık , %300-500 lük zamlar karşısında ki davrnışımızı görenler bizi doğal olarak kıskanabilir… İşin aslını ben söyliyeyim. Büyük Ozan Mehmet Akif’ in de dediği gibi , Müslümanlığın en iyi yaşandığı Ülke olan Yurdumuz da , dinimizin emri ” Sabır ” uç noktada kullanılıyor… Bir de Halkın bir lafı var. Onu da söyliyeyim de kimsenin hatırı kalmasın… ” Sabreden derviş , sabrede sabrede , sonun da gebermiş…”
Kriz girdabının şiddetiyle yutulan o kadar çok konu varki , hangi birine yetişelim… ” Bu can bu beden de olduğu müddetçe , Rahip’ i kimse alamaz ” denildi , ufacık tehdite teslim edildi… İsmini unuttuğum , Türk asıllı bir Alman gazeteci vardı. Merkel’ in telefonu yetti , özel uçağına kadar refakât ettik, eskort yaptık… FETÖ finansörü ve Libya’ da başımıza bomba yağdıran BAE ile neler olduğunu biliyorsunuz…Kıytırık Suut bile , Ülke’mizi gözüne kestirdi , operasyonunu çekti… Denilen lafları tekrar etmiyeceğim… Noldi… Davayı Bedeviye teslim ettik. Şimdi bekliyorum. Yakında kokusu çıkar, Kaşıkçıyı kaça sattık…
Atalar ne diyorsa , doğru söylüyor. Aynen dedikleri gibi çıktı , Gelen gideni arattı. Tarım Bakamayan’ ı , yalana çabuk başladı… Geçtiğimiz Cuma akşam’ ı haberler de , eti %20 ucuzlattıklarını ve de satışların hem ESK da hemde Tarım Kredi de başladığını söyledi… Yazı yazan ve doğruyu arayan bir basın mensubu olarak , üzerimizde ki sorumluluk gereği yaptığım incelemelerde , eski fiyatların geçerli olduğunu ve de görevlilerin ” Böyle bir şey yok ” dediklerini kulaklarımla duydum… Tarım kredilerde de et satılmıyor. 8-10 dükkandan birine, belli başlı 1-2 sine geliyor oda hemen tükeniyormuş… Tarım Bakamayan’ ımızın isminin baş tarafı epey şatafatlı ama , sonra ki kısımları cahalet bataklığı gibi. Hazret titrinden utanmadan konuşuyor. Türkiye’ de aç yok diye ve ilave ediyor. Gıdayı siyaset karıştırmayın diyor… Eyyyy , cahil Prof. Siyasetin uğraştığı en önemli argüman insanların aç ve açıkta kalmamasıdır… Açlığın veya tokluğun yegane aracı da gıdadır. Sen hem Prof olacaksın hem siyasetle uğraşacaksın ve de ” Gıdayı siyasete karıştırmayın ” diyeceksin. Yakında , Bakanlığımı tarım politikalarına bulaştırmayın dersen inan hiç şaşırmam… Böyle gidersen tez elden , Bakamıyan’lığına doyamadan kirişi kırarsın gibime geliyor… Kısa bir zaman önce , gıda problemleri yüzünden neslimizin tehlike altında bulunduğunu , Irk’ ımın etçillikten otçulluğa evrildiğini , hatta işin içine Aliço Başpehlivanı da katarak yazmıştım… Çok sevineceğim yeni gelişmeler oldu. Benden mi kaynaklı yoksa değil mi bilemiyorum ama , mustakbel iktidarın büyük iki ortağı konuya eğildiler… K. Kemal , ESK önüne gitti verdiği beyanatla konuyu bütün Türkiye’ ye maletti , vahametin farkındayım dedi… Meral Hanım daha iyisini yaptı. Partisi , iktidara geldiğinde çocuklarımıza , okullarda sabah ve öğlen yemekleri verileceğini , vaat ve programlarına aldılar… Bahsetmiştim herhalde. Bir ara bu konuda kitap çalışmam vardı. Vazgeçtim , taslağı bile nerede bilmiyorum. Konuyu bir iki cümleyle özetleyeyim… Haçlı Seferlerinin bir çok sonucu oldu ama en önemlilerinden birisi , Türk toplumunun beslenme şeklini çözdüler. Buraya sokulacak bir değnek heşeyi aleyhimize çevirebilirdi nitekim öyle de odu. Sonuç olarak , hayali değil esas dış güçler harekete geçti… Nebati yağlar (Vit. ) hastalıklı tohumlar ; et süt yumurta sade yağ vücûda zararlı başlığı altın da sofralardan uzaklaştırıldı… Yumurtanın etin sütün tereyağın sürekli zamlanması , halk ekmeklerin açılarak halka ucuz ekmek temini hepsini ve hepsini uzun uzun düşünün yoksa , kitabı buraya aktarmak zorunda kalacağım… Hastalıklı , çelimsiz , et beyinli , çürük çarık bir nesil istemiyorsak gıda işi devlet işi olmalı , siz O, en kısa zamanda kirişi kıracağa da bakmayın. Bu ilk ve en önemli politik konumuz olmalı. Bunu çözemezsek hiç bir şeyi düzeltemeyiz…
Bitkisel hemşehrim , maskara bücürün konuşma cezası herhalde bitti ki, gene konuşmaya başladı. Buna şark kurnazlığı denir , zaten şarklı olduğu içinde olabilir… Enflasyon çıtasını yükseltti. Aralık Ay’ ını işaret etmeye başladı. İste Şark Kurnazlığı da burda başlıyor… Geçtiğimiz Aralık tam hatırlamıyorum %15-20 lik bir enflasyonla ( TUİK ) karşı karşıya kalmıştık. Bu sene gene çok ama , meselâ %10 çıkarsa ne olacak , yıllık bazda 5-10 puan düşmüş gibi olacak. Çaktınız mı köfteyi… Sonrada seçime kadar ” Düşme başladı , oyu verin bitirelim ” masallarını dinleyeceksiniz… Bir konuya daha parmak basmak istiyorum… Halk arasın da yanlış biliniyor. Enflasyon azalınca fiyatlar düşmeyecek. Sadece yükselme hızı azalacak… Misal : %65 enflasyondan sonra 10 tl ye çıkan domates , enflasyon %30 a gerilediğinde 7 tl ye düşmeyecek , 13 tl ye çıkacak…
Yazı bitti sevinin ama giden koca haftaya da istediğiniz kadar üzülebilirsiniz. Bizler için altın değerinde ki sermayemizi tüketmeye inanılmaz bir hızla devam ediyoruz… Hepiniz Allah’ a emanetsiniz. Hoşçakalınız…
Mehmet Edip Ören
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı