CHP lideri partisinin grup toplantısında Bahçeli ve Erdoğan’a yüklendi, Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin direnişine destek çıktı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana’da Furkan Vakfı üyelerine polis tarafından yapılan sert müdahaleyi eleştirdi. “Furkan Vakfı’nı seversiniz sevmezsiniz yürüyüş yapmak istiyorlar. Orantısız güç kullanıldı” diyen Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez başörtülü kadınlar bu kadar ağır bir zulümle karşı karşıya kaldılar. Buradan onlara da söz veriyorum. İktidarımızda göreceksiniz herkesin düşüncesine, inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı göstereceğiz” ifadelerini kullandı.
CHP lideri, partisini grup toplantısında ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yüklendi. “İktidar ülkeye huzur getirmedi, zengin olan Türkiye’nin bütün kaynaklarını ağırlıklı olarak başta Londra’daki bir avuç tefeciye arından içerideki tefecilere tahsis etti” diyen Kılıçdaroğlu, yap-işlet-devret modeliyle yapılan projelerin maliyetleri üzerinden konuştu; “Bu kadar büyük paralar sadece beşli çeteye bırakılacak para değil. Buradan nasiplenenler var. Size sözüm söz o nasiplenenlerin tamamını çıkaracağım ortaya. Paralarını Londra’ya götürdüler o oligarklar o paraların da tamamını getireceğim buraya. Beşli çetenin hamisi ve pazarlamacısının adı Recep Tayyip Erdoğan’dır, kimse kusura bakmasın” ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin tepki çeken, “Bir problem mi yaşadınız? Rahat olun. Bize hemen ulaşırsınız. Bürokrasiyi alaşağı ederiz, arkamızda Cumhurbaşkanımız var rahat olun” ifadesi üzerinden de Bahçeli’ye seslenen CHP lideri Kılıçdaroğlu, “E yarın Nebati diyecek ki ‘Biz Bahçeli’yi de alaşağı edeceğiz’ diyecek. Ne diyeceksin peki sen?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, “Devletin omurgası bürokrasidir değerli arkadaşlarım” dedi.
Öte yandan CHP lideri konuşmasında dün görülen Boğaziçi Üniversitesi davasına da değindi. 14 öğrencinin yargılandığı davada öğrencilerin avukatının salondan çıkarılmak istenmesini, hâkimin salonu terk etmesini “garabet” olarak değerlendirdi; Boğaziçi Üniversitesi yönetimine ve iktidara şöyle seslendi:
“Tepeden inme hukuksuz bir şekilde üniversitedeki bütün demokratik atmosferi yok ediyorsanız ve öğretim üyeleri 21. yy.’da biz bu yönetimi istemiyoruz diye aylardır gösteriyorlarsa bütün yeni açtıkları fakülteleri, programları iktidara geldiğimizde tamamıyla kapatacağız. Boğaziçi Üniversitesi gerçek anlamda Boğaziçi Üniversitesi olacak. Haksız hukuksuz bir şekilde belli makamlara gelenlerin de görevlerine son vereceğiz kardeşim. Eski yerlerinize tıpış tıpış gideceksiniz. Burası sıradan bir okul değil burası Türkiye’nin göz nuru Boğaziçi Üniversitesi diyeceğiz.”
Kaynak:T24