Zafer Partisi Genel İdare Kurulu üyesi Seyit Yücel yaşanan Rusya-Ukrayna kriziyle Türkiye’nin karşı karşıya olduğu gıda krizini değerlendirdi.
Yücel yerli üretimin teşvik edilmesi gerekliliği ile ilgili; ” Yıllık 18 milyon ton buğday ihtiyacımızın 6 milyonu Ukrayna’dan geliyor. Bu 6 milyon ton buğdayın bir kısmı ihraçlık ürünlerde kullanılıyor. Geri kalan ise iç piyasa ihtiyacı. Yani ekmek ve diğer gıda için gerekli.” dedi.
Yıllardır yerli tarım teşvik edilmeli diye feryadımız bundan!
Seyit Yücel; ”Bu tarım politikaları ile Türkiye gittikçe dışa bağımlı hale geliyor. Dolaylı olarak yabancı çiftçi destekleniyor. Oysa destek Türk çiftçisine yapılmalı ve neye malolursa olsun yerli üretime ağırlık verilmelidir.” dedik, diyoruz. Gıdada dışa bağımlı olmak dar zamanda halkı açlığa sürükler.
Açlık ve kıtlığın hüküm sürdüğü coğrafya, devlet, millet her türlü işgal ve hegemonyaya açık hale gelir. Bir milletin bağımsızlığının temel şartı gıdada kendine yeterli olmaktır. Askeri-Stratejik açıdan gıda yeterliliği temel şarttır. Aç kitleler hiç bir güce mukavemet edemez!
Milli Mücadele’den sonra genç Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk iş olarak büyük Atatürk’ün talimat ve teşvikleri ile biri devlet tarafından Alpullu’da, diğeri özel teşebbüs tarafından Uşak’ta 2 şeker fabrikasının eşzamanlı olarak yapılmasını ve şeker üretilmesinin önemini anlayalım. Yıllarca cepheden cepheye koşan, Çanakkale ve Kurtuluş Şavaşımızda askerin ve toplumun beslenmesinin nasıl bir sorun olduğunu bizzat yaşayıp gören büyük Atatürk, silah ve mühimmat imalatı derecesinde gıdada yeterliliği ön planda tutmuştur.
Gelecek stratejisi böyle belirlenir.!
Aynı şekilde Ankara’da bataklık olan büyük bir araziyi tarıma uygun hale getirip Türk çiftçisine de örnek olan, istenirse ve desteklenirse Anadolu coğrafyasında müthiş bir tarımsal üretim olabileceğini ispat eden öngörülü liderin adı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ruhu şad olsun!” ifadesini kullandı.
