Sn. Erdoğan’ın Kanal İstanbul projesinin gerekçesini tam ve mantıklı anlatamadığı; ancak
“Hayalim” ve inatla: “Çatlasalar da, patlasalar da yapılacak” dediği.
Muhalefet ise tatmin edici ve halkın anlayacağı bir gerekçeyle neden hayır dediğini
açıklayamadığı projenin getirileri ve götürüleri neler olur?
Bu konuda TMMOB, Çevre Mühendisleri İstanbul Şubesi’nin haklı “HAYIR” gerekçeleri var ve
mantıklı.
Trakya’nın altı PETROL ve DOĞALGAZ kaynıyor. Yap-İşlet-Devret modeli ile ”İstanbul Kanal
Projesini” alacak firma tüm Trakya’ya hâkim olacak.
Trakyalılar topraklarını bu firmaya satacaklar.
Trakya’nın Asya ile bağlantısı kesilecek. Çünkü kanal ile Avrupa Yakası ayrılmış olacak.
Bu proje, emperyalistlerin Trakya’yı Türkiye’den koparma projesidir..
Herkes aklını başına toplasın. Aynı oyun, Güneydoğu’da mayınlı arazide yapılmak istendi.
Oluşturulan duyarlı kamuoyu yüzünden hükümet geri adım atmıştı.
İstanbul Kanalı projesi ile Trakya Türk ulusunun elinden alınacak. Yabancılara 49 yıllığına
devredilecek. 49 yıl uzun bir süre. Yer altı madenlerinin taşınması için yeter bir süredir.
Uyanmanın vakti gelmedi mi?
Şanlı Türk Ordusu: “Bak havada kuş var” denilerek başka yöne yönlendirilmedi mi? Ordu, Pkk
ile uğraştırılıp, enerjisi oralarda tüketilerek topraklarımız elden çıkarılacak.
Kıbrıs’ta zamanında 49 yıllığına İngiltere’ye verilmemiş miydi? Hâlâ problem yaşamıyor
muyuz? Yöntem, aynı yöntem!.
Devlet aklı devreye alınmalı.
Kanalın bölgeye ve ülkeye; sismolojik, sosyolojik, stratejik, ekonomik, siyasal getirisi ne
olur, ne olmaz bilim insanlarıyla ve konunun taraflarıyla konuşulmalı, tartışılmalı.
Ülkeyi ilgilendiren kararlar, “Ben yaptım oldu. Benim hayalimdi. İnadına yapılacak”
mantığıyla verilmez/alınmaz. Yaptıracağınız kanal babanızın bahçesine bir köprü değil ki!..
Stratejik önem taşıyan ve dünya rezervinin % 73’ü ülkemizde bulunan BOR!. Eti maden
İşletmeleri “Varlık Fonu’na” devredildi. Ya satılacak ya da teminat gösterilecek.
Bor’un müşterisi de hazır: ABD. Dünyanın kanını emen emperyalist sülük!. Konulan değer
ise çok komik: 40 milyon Dolar. Çevre Mühendisleri Odası’nın iddiasına göre ise gerçek değeri: 9
trilyon DOLAR. Dikkat ettiniz mi 9 milyon, 9 milyar değil; 9 trilyon DOLAR.
Gelelim en önemli yere: Borla çalışan motor üretildi. Maliyeti 200 TL olan 1 kg Bor ile tam
19.000 km yol yapılabiliyormuş. (1.100 kg ağırlık ve 100 km sabit hızla)
Bunun anlamı: PETROLE son demektir. Böylece atmosfer kirlenmeyecek, karadelikte
oluşmayacak.
Batılı emperyalistler, BOR işletmeciliğinin KANSERE yol açtığı iddiasında bulunarak, boru
itibarsızlaştırmaya ve önemini soğutmaya çalışmaktalar.
Oysa iddianın tam tersi; bu mucize maden, şu an KANSER tedavisinde başarıyla
kullanılmaktadır.
Akıllı yatırım ve stratejik kullanım ile Bor sayesinde Türkiye, geleceğin DUBAİ’si, QATAR’ı
olabilir.
Uluslararası emperyalist teröristler, Türkiye uyanmadan BOR’a çökmek istemekteler.
Türkiye kıskaçta.
Tanrı aşkına ne yapabilirsek yapalım bundan başka maddi servetimiz yok, sattırmayalım,
yaptırmayalım!..
Esen kalınız.