Değil bataklığın kendisi, bataklık sözü bile insanı rahatsız eder. Buna rağmen Konya bataklığını yazma gereğini duyuyorum. Biz bugün bu bataklığa ilgisiz kalırsak, yarın yürüyecek yol, teneffüs edecek temiz hava bulamayız. Önemli olan husus şu: Konya’da sözünü ettiğim ve edeceğim bataklığa/balçığa tavır koymazsak rahat yaşayamayız.
Bu girişten sonra Konya’nın bataklıklarına/balçıklarına örnekler vereyim.
1-Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi’nin yanındaki bir panoya Arapça bir levha asmışlar. Levhada Arap harfleriyle Sevelim-Sevilelim, Türkçe harflerle ama Arapça sözcükler ve bir tamlama ile TELÂMZ-İ KONEVÎ yazmışlar. Altına, küçük harflerle Hattat Hüseyin Öksüz (Konevî) ve Talebeleri, daha aşağısına HAT SERGİSİ 11-17 Aralık 2021, bunun da altına Meram Belediyesi, en altına da KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ yazmışlar.
Levhanın resmini çektim. Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimine gittim, resmi gösterdim ve üç ayrı görevliye göstererek sordum: Bu ne demek? Üçü de bilemedi. Birisi alttaki küçük yazıları okudu, “Hüseyin Öksüz Profesör, alim, iyi adam. İşte onun resim sergisini anlatıyor” dedi. Bu kişiye tekrar sordum: Sen asıl üstteki Arapça yazıları ve şu Osmanlıca harflerle yazılmış kelimeleri oku, ne anladıysan bana söyle dedim. Bir yazıya, bir de bana baktı, sonra sustu.
Görevlilere: Okumuş kişiler olarak siz bu söz ve cümleleri anlamıyorsanız, halk hiç anlamaz. Meram ve Büyükşehir Belediyesi olarak anlaşılmayalım mı diyorsunuz? Burada bir mantıksızlık var. Aynı zamanda yasal suç işleniyor. Arap harfleri ve kelimeleriyle sevap kazanılmaz. Gözümüzü kör, kulağımızı sağır yapıyorsunuz. Hüseyin Öksüz dediğiniz kişi iyi bir akademisyen veya aydın olsaydı, böylesi bir afiş yazdırmazdı. Burası İran ve Arabistan değil, diyerek oradan ayrıldım.
İlgililer o levhadaki “Sevelim-Sevilelim” kelimelerini keşke Türkçe yazdırsalardı. Türkleri Araplaştırma gayretleri marifet değil. Araplaşmak sizin genlerinize mi işledi? Telâmîz-i Konevî demek, Konya’nın öğrencileri demektir. Öğrenci ve Konyalı sözlerinden niye gocunuyorsunuz? Böylesi durumlarda atalarımızın “Maymun iştahlı” sözünü hatırlıyorum. Sen Türkiyeli ve Konyalı bir hattatsan, “Konevî” yazdıracağına “Konyalı” yazdır üstat!
2-17 Aralık 2021 günü, Konya’daki İmam-Hatip Liseleri’nden birisinde okuyan bir öğrenci ile sohbet ettim. Derslerini ve varsa sosyal etkinliklerini sordum. Anlattıklarından birisi şu: “Milli Eğitim Bakanlığı yöneticileri Kültür Bakanlığı ile anlaşma yapmış. Mevlana Haftası’nda semazenler okul-okul gezip sema ayini yapıyor. Bize bir semazen geldi, döndü.”
Sordum, tek kişi mi? “Evet.” Tek kişilik bir sema gösterisi etkili oldu mu, ekip olarak gelseydiler daha iyi olmaz mıydı diye sordum. Cevap: “İyi olurdu ama böyle yapmışlar. Tabii tam coşkulu olmadı.” Bu tek kişilik sema ayini ders saatleri dışında mı, ders saatlerinde mi yapıldı diye sordum. “Ders saatinde” diye cevap verdi. Bir soru daha sordum: “Dersiniz kaynadı öyle mi? “Evet.” Demek bu semazen başka okullara da mı gitmiş? “Öyle söylediler.”
Şu mantığa bakın, semazenler tek başlarına okullara gidiyorlar, okul yöneticileri öğrencileri sınıflarından alıp (derslerini aksatıp) okulun salonunda öğrencilere dönüş seyrettiriyorlar. Bir din kültürü, bir mûsiki geleneği olarak bunu yapmayı uygun buluyor iseniz, Okullarımızdaki öğrencilerimizi ders saatlerinin dışında, topluca, Mevlana Kültür Merkezi’ne götürür, sema gösterilerini ilgili topluluğun sunumuyla, bir anlam bütünlüğüyle izletirsiniz. Böyle komiklik olmaz. Görünen o ki, bu muhteremlerin başları dönmüş.
Bakınız, Konya’da belediyecilerimizden milli eğitimcilerimize varıncaya kadar birçok alanda yönetici ve çalışanlarımızın yarattığı, sebep olduğu bir bataklık var. Konya’da, Konyalıların kafalarını bataklaştırma/balçıklaştırma işi süper gidiyor! Allah böylesi yiğitleri çokça Konyalılara veriyor. Yatıp kalkıp Yaradan’a şükredelim!
Burada, Konya İmam-Hatip Liselerinden birisinde öğrencisi olan velilerimizden bir isteğim var. Öğrencinize sorun, okul idaresi öğrencinizi dersten alıp tek kişilik sema gösterisine götürdüyse, okul yöneticilerine varın, “Benim öğrencimin dersini engelleme. Bana sema değil, bilgi lazım” deyin. Ben böylesi bir tutumun geleceğimize sahip çıkma olduğunu düşünüyor
Devamı var.