Doların durdurulamayan yükselişi, zamlar, hayat pahalılığı, genç işsizler ve adaletsizlik toplumun ekonomik dengesinin ne denli bozuk olduğunu göstermektedir.
Ekonomideki kötüye gidişin yanında uyuşturucu kullanım oranındaki artış da sosyal dengenin bozukluğunu göstermektedir. Yakalanan uyuşturucu miktarı tonlarla ifade edilir hale gelmiştir. Bunun bir de yakalanmayanının olduğunu düşünürseniz durumun ne hale geldiği anlaşılır. Uyuşturucu kullanma yaşının 13’e kadar indiği medyaya yansımış durumdadır.
Bozuk ekonomi hasta toplum o da psikolojisi alt üst olmuş insanlar yaratıyor. Son zamanlarda meydana gelen akıl, mantık, şuur yoksunu olaylar işte bu şartların ürünüdür. Meydana gelen olaylar toplum sağlığı yönünden ülkede alarm zillerinin çaldığını göstermektedir. Bu akıl, mantık ve şuur yoksunu olgulardan birkaçı şöyledir.
Eşine beş yerinden vuran adam!
İnsan sıfatını taşıyan birisi boşanmak isteyen karısının elinden tutarak evire çevire ona beş el ateş eder. Kadın kanlar içinde odanın içine yığılır ve vücudundan boşanan kanıyla duvara şunları yazar: “Annem, babam hakkınızı helal edin, üzülmeyin. Beni kocam vurdu”.
Sanık mahkemede şu ifadeyi verir: “Eşimi yaralamak bile istemedim. Ben mağdurum, bu bir aptallıktı. Bana vereceğiniz ceza eşimi de yaralayacaktır”.
Bu adam beş kurşunla öldüremediği eşine hapishaneden mektup yazar ve onu şunu söyler: “Aklımdan bir saniye çıkmıyorsun. Kantinde fıstıklı çikolata var, ben almıyorum. İkram ediyorlar yemiyorum. Sen seviyordun diye.”
Hayatını beş kurşunla elinden almaya çalıştığı bir insana “sensiz çikolata bile yemiyorum”
gibi deli saçması sözler edilebiliyor.
Eşine beş kez ateş edip “eşimi yaralamak bile istemedim” diyen insanlar çıkabiliyor. Daha vahim olanı da bu adamın söylediklerine inanacakların olduğunu düşünmesidir.
“Çay Soğuk” deyince öldüren adam!
Sipariş ettiği çayın soğuk geldiğini söyleyen şahıs kendisine çay getiren şahıs tarafından öldürülüyor. Katil ifadesinde “Parmağım tetikteydi ve bir an elim titredi. Tabanca da aniden ateş aldı” diyerek kendini savunuyor.
Sanıklar anlamsız, nedensiz ve gerekçesiz olarak işledikleri cinayetleri psikolojik sorunlarına, ortama ve şartlara bağlarken inanılmaz akli gerekçeler üretiyorlar. Başkalarına zarar vermek noktasında psikolojik sorunlu görünenler kendilerini alacakları cezadan kurtarmak için en akılcı savunmayı yapabiliyorlar.
Esrarengizlik adına evini yakam adam!
Kastamonu’da Dadaylı ailesinin yaşadığı evde on altı gün içinde üst üste 17 kez yangın çıkıyor. Yapılan araştırma sonucunda, yangınların evde yaşayan Dadaylı ailesinin bir üyesi tarafından esrarengiz bir durum oluşturmak amacıyla çıkarıldığı tespit ediliyor.
Atalar tam da bu tür durumlar için “hırsız evin içindeyse kilit bir işe yaramaz” der. İşin bir yanında bu durum varken diğer yanında da kendi evine kendi saplantıları yüzünden zarar vermek vardır.
Köpeğe kumpas kuran adam!
Boji adı verilen şirin bir köpeğin toplu taşıma araçlarında seyahat ederken görüntüleri medyaya düşmüştü. Televizyonlara yansıyan hayvanlara kötü muamelelerin yanında Boji’nin bu görüntüleri insanların içini ısıtmıştı.
Geçenlerde Boji adlı köpeğin tramvaya kaka yaptığına yönelik görüntüler medyaya servis edildi. Dahası bir koltuğun üzerinde köpeğin dışkı görüntüleri vardı. Bu görüntüler medyaya “İBB’nin kadrolu köpeği tramvaya pisledi” şeklinde servis edildi.
Yapılan araştırma sonucu hayvan dışkısını tramvaya bir yolcunun bıraktığı görüntülerle kanıtlandı.
Generale, genelkurmay başkanına, siyasi partilere ve onun mensuplarına Silivri’de kurulan kumpaslar anlaşılır da “Boji” adlı sevimli bir köpeğe kim, niçin, nasıl kumpas kurulur? İnsan olanın bunu anlaması çok zor.
Anlamsız, nedensiz, merhametsiz ve şuursuz olgulardaki artışlar insani değerlerdeki çöküşün sonucudur. Hasta ekonomi hasta toplum yaratıyor