Bedel: herhangi bir söz-davranış ve eylem karşısında ilgili muhatap veya muhataplara tazminat, karşılık ödeme yahut da muhataplar tarafından verilecek cezalara muhatap olma, anlamlarında kullanılagelen bir kelime.
Türkiye’ye; 1938’den beri çeşitli bahanelerle, bedeller ödettirile gelmiştir. Ambargolar bedel ödettirme yollarından biridir. Uluslararası kuruluşlar, Türkiye aleyhine kullanıla gelmiştir. Ekonomik yaptırımlar işin tuzu biberi olagelmiştir.
Ekonomik saha; Türkiye’nin zayıf karnı olarak algılana gelmiştir. İkide bir kaşınmaktadır. Uluslararası paraya dayalı aileler, Mutlak Türk ve Türkiye düşmanıdırlar. Ülkemiz ekonomik Burgaçtan (Türbülans) kurtulmanın yollarını aramak zorundadır. Aslında bu arayış çok uzun zaman öncesinden başlamıştır.
Düşmanlarınıza karşı, etkili olmanın ilk çaresi güçlü bir ekonomik yapıya sahip olmaktır. Zamanın en güçlü savunma sanayine sahip Türkiye; 1940-1960 arası sessiz sedasız, savunma sanayiini kapatmış uçak fabrikasını soba borusu fabrikasına dönüştürmeyi başarmış- binlerce uçak motorlarını, çürütmede dünya rekoru kırmış, yerli uçakları hava alanlarına gömmeyi marifet bilmiş.
Aradan geçen zaman, edinilen deneyimler, Türkiye’yi yeniden güçlü modern savunma sanayiine sahip olmaya zorlamıştır. Bu alanda güçlendikçe Sesimiz daha gür çıkar hale gelmiştir. Ancak içimizdeki dönmeler iyice pervasızlaşmış yabancı güçleri Türkiye’ye müdahale etmeye çağırmaya başlamıştır.
Artık Türkiye bedel ödeme dönemlerini kapatmak- ağır bedeller ödetme dönemlerini başlatmak vaziyetindedir. İçeride ve dışarıda Türkiye’nin ve Türklerin geleceğini karartmaya yönelik her türlü girişimleri durdurmak, zararlı her türden haşereye bedeller, hem de ağır bedeller ödetmek vatana ihanetten yargılayıp cezalandırmak zorundadır.
Doğumuzdaki komşumuz İran; ülkemizin stratejik hedeflerine ulaşmasını engelleme çabalarını aşırı derecede artırmıştır. Melanetlerine hızla devam etmektedir. İran; Türkiye tarafından bedel ödemeye zorlanmalı bedel ödettirilmelidir.
Ermenistan ile destekçileri arasına girilmeli, bu geri zekalı tetikçi, kontrol altına alınmalı, kayıt dışı olarak Türkiye’de bulunan Ermenistan vatandaşları derhal sınır dışı edilmek üzere derdest edilmelidir.
Rus büyük elçiliği uyumaktadır, Türkiye’nin kuşatılmasını engellemek Ruslar için beka meselesi, hayat memat konusudur. Elçilik, mensubu olduğu devlet yönetimini uyarmalı, Türkiye ile gizli açık didişmenin sakıncalarını devletine anlatmalıdır.
Rusya’nın önünde üç kuşak yol bulunmaktadır. Kuzeyde kırım üzerinden geçen yol, ortada Türkiye üzerinden geçen yol, güneyde Ortadoğu ve kuzey Afrika üzerinden geçen yol. Her üç yolun emniyeti ve çalışması için tek şart Türkiye ile iyi geçinmek, stratejik ortaklık etmektir.
Rusları insandan bile saymayan, bir medeniyetin mensuplarının ekmeklerine yağ sürmek anlamına gelen, Türkiye ile didişmek ancak ahmak devletlerin yapacağı şeylerdendir. Rusya; Suriye-Kafkaslar- kuzey Afrika’da Türkiye’yi müttefik seçmek ve Türkiye’nin işlerini kolaylaştırmak zorundadır.
Eğer varlıklarını sürdürmek istiyorlar ise! Sovyet döneminde muhteşem hain, iki işbirlikçiyi kimler destekledi, bir düşünsünler. Şu, anki, dünya konjonktürü, Türkiye ve Rus’ yanın düşmanlarını ortak kılmıştır. Rusya aklını kullanmaz ve duygusal davranırsa çok ağır bedeller ödeyecektir. Benden demesi.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, İçimizdeki ve dışımızdaki gizli ve aşikâr düşmanlarımıza ağır bedeller ödetmeye hazırlanan kocamışlarımızın-karar alıcılarımızın – yiğitlerimizin üzerlerine ve dahi onlara hayır dua kılanlara olsun vesselam.